I liked him traduction Turc
1,121 traduction parallèle
No, I liked him.
Hayır, onu sevmiştim.
I liked him.
Sevmiştim onu.
I liked him
Ondan hoşlanmıştım.
"I liked him too, I guess" "Well, he went to Austria" and then to Australia To Australia?
Ben de, ama o Avusturya sonra da Avustralya'ya gitti.
I liked him, but I wasn't buying his Amos and Andy routine.
Hoşuma gidiyordu ama zenci lehçesile konuşması iyi değildi.
I liked him a lot.
Demek istediğim, ondan hoşlanmıştım.
I liked him.
Ondan hoşlanmıştım.
- I liked him better before he died.
- Ölmeden önce daha sevimliydi.
And then, I sort of told him how much I liked him.
ve sonra, ondan ne kadar hoşlandığımı ima ettim.
I only knew him for a short time... but I liked him so much.
Onu sadece kısa bir süre tanıdım ama çok sevdim. O çok...
I liked him OK, I just didn't...
Ondan hoşlandım tamam mı, sadece....
I liked him a lot.
Onu çok sevdim.
I liked him, even though he never said much.
Pek konuşmamış olsak da ondan hoşlanmıştım.
I liked him even less after he committed suicide.
Hatta o intihar ettikten sonra biraz hoşlandım.
And I liked him.
- Hem ondan hoşlanmıştım.
Yeah, I liked him.
Evet, ben de hoşlandım.
I think that was part of the reason I liked him so much.
Sanırım ondan bu kadar hoşlanmamın nedenlerinden birisi de buydu.
I liked him.
Onu sevmiştim.
Hey, I liked Johnny, but not enough to kill him.
Johnny'yi severdim ama öldürecek kadar değil.
The truth is, I never liked him.
Gerçek şu, ondan hiç hoşlanmadım.
I never liked him either.
Ondan ben de pek hoşlanmadım.
I had a casual, friendly conversation with him to start with... to try to size him up... to see what he liked and what he didn't like.
Başlangıç aşamasında nasıl birisi olduğunu, neyi sevip neyi sevmediğini anlamak için sıradan, arkadaşça bir konuşma yaptım.
I didn't say I liked him.
Onu sevdiğimi söylemedim.
I thought you liked him.
Onu sevdiğini sanıyordum.
I'd never liked him, but Mathilde did.
Ondan hiç hoşlanmazdım ama Mathilde severdi.
I really liked him. I did.
Ondan gerçekten hoşlandım, gerçekten.
- I know that you liked him.
- Seni inciltecekti.
I didn't know you liked him.
Onu sevdiğini bile bilmiyordum.
I liked the idea of him keeping my blouse.
Bluzumu tutma fikrini beğenmiştim.
I would have liked to check Mangiapan's idea with him.
Mangiapan'ın iddiasını kontrol etmek istedim.
- I thought you liked him.
- Ondan hoşlandığını sanıyordum.
I never liked him.
Ondan hiç hoşlanmazdım.
I taught him everything. He was a wannabe. No one liked him.
Artkafada sağ çeper kemiğinde 7 santimetrelik geniş bir açıklık vardı.
"Quentin Hapsburg." I never liked him from the moment I laid eyes on him.
Quentin Hapsburg. Onu gözüm tutmamıştı.
I always liked him.
Bud'ı hep beğenmişimdir.
I'll tell him you liked it.
Ona beğendiğini söylerim.
I liked fucking him.
Onunla yatmak güzeldi.
I liked having sex with him.
Hoşuma gidiyordu.
Thor is graduating, and I've enjoyed drawing him these past two years... even though Mr. Carlson hasn't always liked what he had to say.
Thor mezun oluyor ve bu son iki senedir onu çizmekten büyük mutluluk duydum her ne kadar Bay Carlson, onun söyleyeceklerini dinlemek istememiş olsa bile.
- I never liked him anyway.
Onu hiç sevmemiştim zaten.
- I never liked him.
- O adamdan hoşlanmazdım bile.
I liked of what the old man ABC it did again to him to you.
Gördüğüm kadarıyla ABC sizi yine hazırlıksız yakaladı.
I really, really liked him a lot.
Onu gerçekten, gerçekten çok severdim.
I never liked him anyway.
Zaten onu hiç sevmemiştim.
I never liked him!
Asla hoşlanmadım!
I thought you liked him?
Ondan hoşlandın sanmıştım?
- I never liked him.
- Onu asla sevmezdim.
I liked a guy, we'd make out, and I'd go down on him.
Bir erkekten hoşlanır, çıkardım ve er yada geç ağzıma alırdım.
If she liked the farts... I was going to learn how to fart and louder than him.
Eğer Star onun osurmasını seviyorsa... ondan daha iyi ve yüksek sesle nasıl osurulduğunu öğreneceğim
I know you've never liked Div, but please don't run him down in front of me.
Div'i hiç sevmediğini biliyorum ama lütfen benim önümde onu küçük düşürme.
I always liked him.
Onu hep sevmişimdir.
i liked it 293
i liked 19
i liked you 64
i liked her 103
i liked that 35
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
i liked 19
i liked you 64
i liked her 103
i liked that 35
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
i like you so much 37
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
him who 26
i like you so much 37
i like you too 73
i like you 1566
i like it too 32
i like it a lot 62
i like your style 92
i like you very much 41
i like it very much 32
i like you a lot 96
i like your dress 24
i like your shoes 23
i like this song 27
i like your shirt 23
i like this one 138
i like it rough 16
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like your dress 24
i like your shoes 23
i like this song 27
i like your shirt 23
i like this one 138
i like it rough 16
i like your hair 58
i like the way you think 66
i like girls 30
i like him 440
i like your face 16
i like this place 45
i like your hat 21
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i like my job 36
i like him a lot 31
i like your face 16
i like this place 45
i like your hat 21
i like it 2198
i like her 407
i like the sound of that 186
i like them 135
i like my job 36
i like him a lot 31