English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I look good

I look good traduction Turc

3,737 traduction parallèle
- Oh, yeah, I look good.
Çok teşekkürler. 860 00 : 33 : 55,408 - - 00 : 33 : 57,660
I look good, right?
Iyi gorunuyorum, dimi?
I look good.
Ben senden iyi görünüyorum.
Do I look good enough to be on the cover of Men Only?
Ben Erkekler Sadece kapağında yer olmak için yeterince iyi görünüyorum?
I'm just making sure I look good.
Sadece iyi gorundugumden emin olmaya calisiyorum.
Look how good I look!
Nasıl iyi görünüyorum bak!
Look, I'm good at this, ok?
Bak, ben bu işte iyiyim tamam mı?
I want to believe him, but... doesn't look good.
Çocuğa inanmak istiyorum ama durumu pek iç açıcı değil.
I said "not bad", so it doesn't mean you look good.
Fena değilsin dedim, iyi görünüyorsun demedim.
I wore them last weekend, and I look really good in them.
Geçen hafta sonu giymiştim ve gerçekten çok yakışmıştı bana.
It wouldn't look very good if I were hurt or killed inside your jail.
Hapisteyken yaralanır ya da öldürülürsem pek hoş görünmez.
And of course, I say, " But you look so good, you are so strong
Ve tabiki ben de dedim ki " Ama çok iyi görünüyorsun, sen çok güçlüsün,
I don't look so good now, do I?
Şimdi iyi görünmüyorum, öyle miyim?
When I look in the mirror at my passenger, I never know if I'm driving around a good guy or a bad guy, you know?
Dikiz aynasından yolcuya baktığım zaman iyi birisini mi yoksa kötü birisini mi götürdüğümü asla bilemiyorum.
( Doorbell rings ) Well, at least I'll look good.
Peki, en azından ben iyi görüneceğim.
And you look like you could use a good ironing, but I still love you.
Seni de ütülük elbise gibi gözüküyorsun ama hâlâ seni seviyorum.
I just thought that he would look at me as a good mom, if three-quarters of the human population was wiped out and I was prepared.
Sandım ki ; insan populasyonunun üçte biri ölürse ve ben hazırlıklı olursam bana iyi anne gözüyle bakabilir.
You should only look at the ladies that I was with while Alex and I were broken up as victims... of good sex.
Sadece Alex ile beraber değilken birlikte olduğum kadınlara mağdur olarak bakmalısınız... İyi seks mağdurları.
I mean, this place is so unappealing, even I don't look good here.
Demek istediğim burası o kadar sönük ki ben bile burada güzel durmuyorum.
Yeah, your boobs look good, your life is perfect, and I'm going to die alone.
Evet, memelerin güzel görünüyor, mükemmel bir hayatın var ve ben de yalnız öleceğim.
I just have to look good.
- İyi görünmem lazım.
Look, I'm good at what I do.
Bakın, ben işimde iyiyimdir.
And I thought you might be able to help because you always look so good.
Bana yardımcı olursun diye düşünmüştüm. Her zaman çok güzel görünüyorsun da.
You think I look good?
Gerçekten mi?
I could cheat, look like I'm reversing for 5 seconds and take the 5-minute penalty, but what would feel good about that?
Hile yapacaktım, 5 saniye geri gider gibi görünüp... 5 dakika ceza alacaktım, ama bunun için ne iyi hissettirir?
Look, man, video's done. I make it seem like I'm talking to hundreds, upload it to the blogger mom sites, we're good to go.
Yüzlerce insana karşı konuşuyormuşum gibi görünmesini sağlayacağım sonra da blog yazan annelerin sitelerine yüklediğimde de hazırız demektir.
Look, Inspector, I happen to count a good number of your superior officers amongst my close circle. Yeah?
Müfettiş, yakın arkadaşlarım arasında sizin üstleriniz de var.
Since I studied really hard to look good for Yoon Jae!
Yoon Jae'ye iyi görünebilmek için çok çalışmıştım!
I get a good month wear of this. And I think a lizard skin is a good look for me.
Bunu bir ay boyunca iyi kullandım doğrusu, ve sanırım kertenkele derisi bana çok yakışacak.
Well, look, I am very good, but I thought it would be even more bestest, specialest if someone closer to your age helped plan the party.
Tamam, Ben çok iyiyim fakat ben düşündüm ki.. eğer sana yaşca yakın biri bana yardım ederse, senin için çok daha güzel bir parti planlayabilirim.
I look at a guy like that with all his money, and I'm thinking, " What - what good does he do?
Adama bakıyorum dünya kadar parası var ve düşünüyorum "ne iyilik yapmış?"
And I realise they all look too good.
Hepsi de çok yakışıklı görünüyordu.
I can look at each one of you in the eye, I know you're good.
Teker teker gözlerinizin içine bakıp iyi olduğunuzu görebilirim.
In my early days... before sound was invented... Well, I look pretty good for 35, don't I?
Önceleri daha ses bile icat edilmemişken... 35 yaşında birine göre, oldukça iyi görünüyorum, değil mi?
You look damn good, Mr President, but I'm gonna need that suit back.
Çok yakışmış size Bay Başkan ama o zırhı geri almam gerek.
Just tell him I look really good, that I look better than a lot of people here.
Ona, buradaki herkesten daha iyi göründüğümü söyle.
BILLY, I KNOW THAT THIS MAY LOOK GOOD, BUT THIS IS REALLY NOT GOOD.
Billy, bu durumu iyi olarak görüyorsun biliyorum, ama bu gerçekten iyi değil.
Look, I know you're a good guy, alright?
Bak iyi bir adam olduğunu biliyorum tamam mı?
- How do I look? - You look good.
- Nasıl görünüyorum?
I look to have some good days.
Başarılı günlerim olsun istiyorum.
I cannot say if he is any good but maybe you could kindly look and see if our Holy Mother guides his hand.
Bunun kötü birşey olduğunu söyleyemem eğer doğru bir şekilde anlayabilirsen bunun koruyucu annemizin dünyadaki bir eli olduğunu görebilirsin.
I think I should go there, and they can get a good look of how I really am.
Oraya gitmem gerektiğini düşünüyorum, ve onlara ne kadar iyi olduğumu göstermeliyim.
I've got to say it's good to see you, so bear shit be damned'cause you're still my king, even if you do look like a hermit.
Söylemem gerek, seni görmek güzel ayı bokunun canı cehenneme keşiş gibi yaşadığına göre hala benim kralım sensin.
Do I look like a good man?
İyi biri gibi görünüyor muyum?
I came here for a good time and look at this shit!
Güzel zaman geçirmek için geldim ve şu olan işe bak!
I didn't get a good look at his face, just that he was a priest.
Yüzüne çok dikkat etmedim, sadece rahip gibi giyinmişti.
Good to see what I have to look forward to. What?
- İlerideki hâlimi görmem iyi oldu.
I know you are, but if she goes away, this does not look good for you.
Öyle olduğunu biliyorum, ancak eğer o suçlu bulunursa, bu senin için de iyi olmayacaktır.
- I saw it. - It did look good. - With the chips.
Son seferi biliyorsun
I wanted to look good for you.
Senin için güzel görünmek istedim.
If you'll excuse me, I'll leave you with Robin, I've got another appointment to rush off to, but, uh... Look, if you're down here again let us know and I can show you some of the good things we have to offer down here.
Ben müsaadenizi isteyip, Robin'i sizinle bırakacağım yetişmem gereken başka bir randevum var buraya tekrar yolunuz düşerse haber verin de size burada olan güzel şeyleri de gösterelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]