English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ J ] / Just gonna

Just gonna traduction Turc

32,535 traduction parallèle
So, I'm just gonna have to take this and this.
Yani, sadece şunu ve şunu alacağım.
- I'm just gonna be a minute.
- Ben bir dakika sonra gelirim
It's just gonna go on and on and on and on and on forever.
Bu devam edecek, devam edecek ve sonsuza kadar devam edecek.
You're just gonna dig through it, is that it?
Karıştırıyor musun?
Breeders are a very informed bunch, they know what's going on here, they're just gonna wait until there's a fire sale and try and get him for cheap.
Besiciler çok bilgililerdir. Burada olanları biliyorlar. Acil bir satış olmasını bekleyecekler.
You're just gonna sit there and let them burn.
Öylece oturup, yanmalarına müsaade mi edeceksiniz?
Okay, but we got to get unstuck before they send another kid because... oh, God, some big, fat kid's just gonna come blasting down on us.
Ama başka bir çocuğu yollamadan önce kurtulmalıyız buradan. Aman tanrım, şişman bir çocuk üzerimize doğru yardırıyor.
- It's not just gonna rip. - Oh, no.
- Kolayca sökülmez öyle.
I'm just gonna clean myself up.
Temizleneceğim sadece.
- He's just gonna burn you again. - All right.
Sana gene kazık atacak.
You're just gonna stand there gawking?
Orada durup aval aval bakacak mısın?
I'm just gonna grab some stuff and check the mail.
Ben sadece birkaç eşya alıp postalarıma bakacağım.
Are you just gonna stand there and whine or are you gonna save my sister?
Orada durup sızlayacak mısın yoksa kız kardeşimi kurtaracak mısın?
It's just gonna, we can't get you there.
Diana'yı içeri sokamayız.
You're not just gonna lose the internship and Yale.
Sadece stajyerliğini ve Yale'ı kaybetmeyeceksin.
- Phase 2? So you just gonna keep that to yourself?
Kendine mi saklayacaksın onu?
You just gonna let her bump your shoulder like that
Seni öylece gömmesine izin mi vereceksin?
We just gonna let it get away?
- Kaçmasına izin mi vereceğiz?
I'm just gonna make some anyway.
Zaten yapacaktım.
Uh, yeah, I'm just gonna do you a solid and not even answer that, bro.
Sana bir iyilik yapıp bu soruna cevap vermeyeceğim kanka.
I'm just gonna hold this up to your neck.
Ben sadece boynuna kadar tutacağım.
So, you're just gonna have to find him and you won't be able to find Steve.
Yani, onu bulmak zorunda kalacaksın ve Steve'i bulamazsın.
Do you think we're just gonna walk out the door or waltz into the Roadhouse and presto, there he'll be?
Öylece kapıdan çıkıp Roadhouse'a gireceğiz ve Billy pat diye karşımıza mı çıkacak sanıyorsun?
Well, then you're just gonna have to get yourself unconfused, son.
O hâlde kafanı toplaman lazım.
We're not just gonna let this go.
- Bunu öylece bırakmayacağız.
You're gonna fail here, just as you failed K'un-Lun.
K'un-Lun'ı bıraktığın gibi bu şehri de yüzüstü bırakacaksın.
Okay, mom, I just gave her a pill so she's gonna be asleep for at least a couple of hours.
Tamam, anne, ona haplarını ver en azından birkaç saat uyusun.
If I just get the waitress pregnant, she's gonna be tied to me for life, so, I got to do that.
Eğer garson kızı hamile bırakırsam, hayatı boyunca bana bağlı kalmış olur. - Bunu yapmalıyım.
Look, I'm just saying if you want to be a mom, you're gonna have to learn how to control your emotions.
- Demek istediğim, anne olacaksan önce duygularını kontrol etmeyi öğrenmelisin.
But she didn't quit, she didn't, she never gave up, she did everything she had to do to keep this land, but I'm just gonna lose it all to the bank without even a fight!
Ama o vazgeçmedi. O... Asla vazgeçmedi.
Aren't we gonna just call the prison?
Hapishaneyi sadece aramayacak mıyız?
Everything's gonna be just fine.
Her şey yoluna girecek.
Just calm down, everything's gonna be okay.
Bak, sakin ol. Her şey yoluna girecek.
You just be cool and everything's gonna be all aces.
Sadece sakin ol ve her şey yolunda olsun.
We're gonna... We'll just turn around.
Biz şuradan döneceğiz.
We're just afraid to admit it because we feel like we're gonna be judged by people like you.
İtiraf etmekten korkuyoruz çünkü senin gibilerin bizi yargılayacağını düşünüyoruz.
All right, but then what's gonna happen is, you start drinking the Fight Milk Classic, right, and-and that's gonna make you really sick,'cause that's just the crow eggs and some of the crow's fecal matter.
Ondan sonra da Dövüş Sütü Klasik içeceksiniz. O da sizi fena hasta edecek. Çünkü o karga yumurtalarından ve dışkılarından ibaret sadece.
She's probably just covering for him because she's afraid he's gonna snap her neck like that crow.
Muhtemelen o kargaya yaptığı gibi onun da boynunu kıracak diye korktuğu için onu koruyor.
We know you're gonna do it, so you might as well just do it.
Zaten yapacaksın biliyoruz, şimdi yap kurtul işte.
Now he's under the delusion that he's hit rock bottom, you know, and I just don't see how that's possibly true, so, we're gonna straighten that up while we're sitting here today, you know.
Dibe vurmak gibi yanlış bir fikre kapıldı da ama bunun doğru olabileceğini düşünmüyorum. Yani biz burada otururken bu sorunu halledeceğiz işte.
- I'm just really grateful that our kid is gonna be healthy.
- Sadece minnettarım Oğlumuzun sağlıklı olacağı.
I just think if you're gonna fuck your way to prominence, then you should do it with someone who can at least make you smarter.
Sadece düşünüyordum da... Eğer başarıya giden yolda biriyle sikişeceksen en azından seni daha akıllı yapacak biriyle beraber ol.
Were we just gonna stay home?
Biz öylece evde mi oturacaktık?
But I'll be double dipped in shit if I'm gonna let you get somebody killed just because you can't follow a fucking order.
Ama ola ki sen bir emre uyamadın diye biri öldürülürse senin maaşını da alacağım.
I just told him we were gonna spend - a few nights at his aunt's house. - Christina.
Ona sadece Halası, christinanın evinde birkaç gece kalacağımızı söyledim.
You guys... are gonna get along just great.
Siz ikiniz çok iyi anlaşacaksınız.
Oh, so you just gonna take Dom?
Dom'u mu enseleyeceksin?
You're gonna Letty just walk away with the codes.
Gerekseydi Letty'nin kodları alıp gitmesine izin verecektin.
I'm gonna go to all the local art galleries show them the picture, just try to absorb as much cock as I can.
Tüm yerel sanat galerilerine gideceğim resim göster, sadece elimden geldiğince fazla horoz almaya çalış.
And since then, we've just been making a mess. And that's all it was ever gonna be.
O zamandan beri işleri batırıyoruz.
I just feel like they're gonna grow up and they're gonna be gone, and... this will be you and I, and we're gonna be on to another chapter of our life.
Sanki büyüyecekler de ortadan kaybolacaklar ve bir başımıza kalacağız, hayatımızın başka bir bölümünde olacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]