Let it traduction Turc
82,669 traduction parallèle
Don't let it get you down, T.
Seni indirmesine izin verme, T.
Don't let it be forgot that on this shining spot was a place I really ate a lot.
Tam da bu ışıldayan yerde çok yemek yediğim unutulmasın.
Some snitch had let it slip that a drug deal was going down by the border.
Bazı taklitçinin kaymasına izin vermişti Sınırda bir uyuşturucu satışı sona eriyor.
Mm-hmm. We're gonna let it go, okay?
Onu düzelteceğiz, tamam mı?
Well, shame to let it go to waste.
Boşa gitmesine izin vermek için utanç verici olur.
We can't let it live!
Yaşamasına izin veremeyiz!
Why did you let it live?
- Niye yaş Neden yaşasın?
You've got to let it go, Thomas.
Olanları arkanda bırakmalısın Thomas.
And whatever you do, do not let him go to the carnival unless I tell you it's safe. Hear me?
Ben sorun olmadığını söyleyinceye kadar ne yaparsan yap onu karnavala gönderme.
Let's get to it.
Hadi bulalım o zaman.
Well, let me run it past my business partner and I'll get back to you.
İş ortağıma danışayım, sonra size dönerim. Tamam mı?
Let's make sure it's off and get it out of here.
Kapalı kaldığından emin olup onu buradan götürelim.
I'll handle it. Let's go.
Ben hallederim, gidelim.
It would be a mistake to let a crisis go to waste.
Krizin böyle harcanması hata olur.
Let's not make this bigger than it is.
Bunu daha büyük yapmayalım.
Listen, blake, if you let me go, it's yours.
Dinle, kabarmak, beni bırakırsan, sana göre.
Yo. Nelson, let me get right to it.
Nelson, hemen konuya giriyorum.
Let's get right to it.
Hemen sadede gelelim.
It'll let them save face back home.
Bu durum eve başları dik dönmelerini sağlayacak.
It's like the university let you do whatever you like.
Bu ne istersen yapalım üniversite gibi.
Let's give it a proper challenge, let's see how far she's prepared to go.
, Hadi uygun bir meydan okuma verelim en gitmesi etmeye hazır ne kadar görelim.
Let's see how long it takes her to get here.
en Buraya gelmesi onu ne kadar sürdüğünü görelim.
Now, without understanding where violence originates, it's impossible to rehabilitate, let alone prevent future violent acts.
Şimdi, şiddetin nereden geldiğini anlamaksızın, Rehabilitasyonu imkansızdır, Gelecekteki şiddet eylemlerini tek başlarına önlemek.
Once I got out, he offered me a jab,'cause let's face it, who else is gonna hire a can?
Bir kere dışarı çıktığımda, bana bir iş teklif etti. Bununla yüzleşelim, başka kimler işe alacak?
Let's take it from that address.
Adresten başlayalım.
- Oh, let's find out what it means.
- Bakalım ne anlama geliyor.
Hey, Dan, let's try and keep it down in your room.
Hey, Dan, odanda uslu durmaya çalış.
If... if I let you in, it'll get me.
Eğer, size açarsam, beni alır.
Wait, hold up, let me try it again.
Bekle, bir daha deneyeyim.
- All right. Let's do it.
Haydi Yapalım şunu.
♪ - ♪ Let's get it on ♪
♪ - ♪ hadi başlayalım ♪
♪ Let's get it on ♪
Hadi başlayalım ♪
Let's have it.
Anlat bakalım.
All right, let CSU have it.
Pekala, CSU'ya bırakın.
Let me handle it.
Bırak ben halledeyim.
Let's just put it somewhere where nobody can look at it till we know what the hell is going on with it.
Haydi bakalım kimsenin bakamadığı bir yere koyalım Onunla neler döndüğünü bilene kadar.
Let's put it in here.
Buraya koyalym.
You let them know that we'll handle it.
Onları halledeceğimizi onlara bildirin.
All right, let's get on it.
Tamam, hadi başlayalım.
And he wants to see it, but Nick won't show Renard the tunnel unless he could talk to this friend, and of course he wouldn't let him talk to this friend until he could see the tunnel.
Ve görmek istiyor, Ama Nick Renard'ı tünel göstermeyecektir Bu arkadaşıyla konuşamazsa,
What harm could it do to let us use it?
Kullanmamıza izin vermesinin ne zararı olabilir?
After all,'tis actually the child's land... or will be. Let'em have it, I say!
Bence onların olsun!
I felt it would be tactless to refer to French prisons at all, let alone Ross'intention to storm one!
Bırak Ross'un girişimine saldırmayı, Fransız hapishanelerinden bahsetmenin bile patavatsızlık olacağını düşündüm.
Guys, let's cool it out. Cool it out.
Çocuklar sakinleşin, sakinleşin!
Let's just forget it, smurf, okay?
Boş verelim, olur mu Şirin?
Come on, let's forget it.
- Hadi, unutun gitsin.
Let's do it.
Hâlledelim şunu.
Let's just go surf it off, man.
Sörf yapmaya gidelim hadi.
Let's do it.
Hâlledelim şu işi.
Whoa. Let's keep it G-rated, shall we?
Toplum içinde olduğumuzu unutmayalım.
Okay. IR it is. Let's go, guys.
O zaman IR'e gidiyoruz.
let it snow 35
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it happen 23
let it ring 34
let it play 20
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
let it play 20
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
itself 24
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322