Let it happen traduction Turc
1,135 traduction parallèle
Well, we can't just sit here and let it happen.
Burada oturup bunun olmasına izin veremeyiz.
He got past me. - Don't let it happen again.
Manny, sakın bir daha olmasın.
You really should think this thing through before you... let it happen, Vincent.
Bu gerçekleşmeden iyice düşünmelisin Vincent. Tamam.
Don't let it happen again.
Bir daha tekrar etmesin.
I don't know, but don't let it happen again, because you're scaring me to death.
Bilmiyorum ama bir daha olmasın. Çünkü korkudan ölecektim.
Just let it happen.
Akışına bırak gitsin.
I won't let it happen.
Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
Maybe like Tuvok says, there's nothing we can do but let it happen and hope for the best.
Belki de, Tuvok'un dediği gibi hiçbir şey yapmadan bekleyip, iyi şeylerin olmasını umut etmemiz gerekiyor.
I had to let it happen
Tüm bunlar olmak zorundaydı
I won't let it happen.
Olmasına izin vermeyeceğim.
I will not let it happen!
Bunun olmasına izin vermeyeceğim!
You can say you won't let it happen
Bunu desen bir daha olmaz.
We let it happen.
Olmasına izin verdik.
- Benny, don't let it happen again.
- Lütfen Benny.
You don't think I would have let it happen if I hadn't wanted to, do you?
İstemeseydim onlara izin vermezdim.
- Don't let it happen again.
Bir dahaki sefere, daha dikkatli ol.
I should never have let it happen.
Bunun olmasına izin vermemeliydim.
'History has shown us that you can't allow'the mass extermination of people and just let it happen.'
'tarih bize gösterdi ki, insanların büyük deneyimlerini durduramazsın ve bırakırsın ne olursa olur'
So I can't let it happen again.
Tekrar olmasına izin veremem.
Just let it happen.
Sadece olmasına izin ver.
But there were plenty of other people who were happy to do the work for them... and others afraid enough to let it happen.
Ama onlar hesabına çalışmaya gönüllü olan pek çok insan vardı ve daha fazlası da onlardan korkuyordu.
Only we're not gonna let it happen.
Ama biz bunun olmasına izin vermeyeceğiz.
- I know, but that was another lifetime... and I promise I won't let it happen again.
- Biliyorum, ama o başka bir hayattaydı ve söz veriyorum bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğim.
We can't let it happen.
Bunun olmasına izin vermeyelim.
Don't let it happen!
Buna izin verme!
He kept saying, " Let it happen.
Sürekli şöyle diyordu, " Bırak kendini.
Let it happen. "
Bırak kendini. "
Couldn't let it happen that way old man.
Bu şekilde olmasına izin veremezdim.
Well, don't let it happen again.
- Bir daha olmasın.
I won't let it happen.
Buna izin vermeyeceğim.
Not to mundanes, not to our people and, by God, I won't let it happen in my name.
Ne normallere, ne de bizim türümüze. Buna adımın karışmasına hiç izin vermeyeceğim.
- Uh, that's ok, just don't let it happen again.
Sadece bir daha olmasına izin vermeyin bunun.
We won't let it happen again Mr. Mackee, mmkay?
Bunun tekrar olmasına izin vermeyeceğiz Bay Mackey, tammmam!
I won't let it happen again.
Bir daha olmasına izin vermeyeceğim.
Think you can just let it happen?
Sadece bunun olmasına izin verebilir misin diye düşün?
I let it happen.
Engel olamadim.
Well, if she's ever gonna find her inspiration, please, let it happen now.
Eğer bir gün ilham gelecekse, lütfen şimdi gelsin.
As magical as it was, it's not the kind of thing we should let happen again.
Ne kadar büyüleyici olursa olsun bence bunun tekrarlanmasına izin vermemeliyiz.
Well, let's just say, I find it odd that a conduit running behind Garak's shop should just happen to overload.
Garak'ın dükkanının arkasındaki kanalın durup dururken aşırı yüklenmesi bana tuhaf geldi.
Whatever is going to happen between us, let's let it evolve naturally.
Aramızda her ne olacaksa en iyisi akışına bırakmak.
Just let them say their goodbyes, and if their paths happen to cross again, so be it...
Vedalarını etsinler ve tekrar yolları kesişirse kesişir.
Look, sir, I may have let things get a little out of hand, but... it won't happen again.
Bakın efendim, bazı şeyler biraz kontrolümden çıkmış olabilir ama tekrar olmayacak.
We'll let you know exactly when we want it to happen.
Tam olarak ne zaman olmasını istediğimizi bileceksin.
It was a shitty thing to let happen in the first place and I...
İlk etapta olanlar tamamen boktan bir şeydi.
I will fucking cut your Shylock nose off... and stick it up your ass before I let that happen.
Buna izin verecegime... senin o Shylock burnunu keserim.
But because it'll never happen again, I'll let it go.
Ama bir daha olmayacağı için sorun yok.
Let me ask you, did you happen to see what it's like outside?
Sana bir sorum var, havaya hiç dikkat ettin mi?
Yeah? Well, I can't let it happen.
- Evet şey, bunun olmasına izin veremem.
I swear, I swear I won't let anything happen to us. I'II take care of this. I swear it.
Yemin ediyorum bize birşey olmayacak.
I let it happen.
Öyle olsun.
I dreamed that Fox came and was angry for what we let happen that he held me down on the snow, and I felt his hot breath on my face felt it bitter in my throat and felt his ice eyes cutting into me.
Tilki'nin geldiğini hayal ediyorum. Bunlara izin vermemize kızmış... Beni karın üstünde sıkıca tuttu, sıcak, sert nefesini yüzümde, boğazımda hissediyorum.
let it snow 35
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it ring 34
let it shine 32
let it go 1247
let it be 131
let it burn 19
let it out 172
let it all out 51
let it ride 21
let it pour 16
let it ring 34
let it play 20
let it 38
it happened to me 43
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened 362
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happens a lot 19
it happened so fast 92
let it 38
it happened to me 43
it happens sometimes 54
it happens 817
it happened 362
it happened a long time ago 18
it happened again 60
it happens a lot 19
it happened so fast 92