Make the bounce traduction Turc
36 traduction parallèle
But after that, you're gonna have to make the bounce yourself.
Birkaç dakika bunu yapabiliriz ama sonra kendi kendini çıkarman gerekecek.
- Make the bounce!
- Çık!
You don't have time, make the bounce!
Vaktin yok. Çık!
Kirsten, make the bounce!
Kirsten, çık!
Marta stayed in too long and she couldn't make the bounce by herself.
Marta içeride çok uzun süre kaldı ve çıkışı kendi başına yapamadı.
Make the bounce, Ace.
- Çıkış yap Yıldız.
Make the bounce.
Çıkış yap.
Kirsten, make the bounce, so we can revive cameron!
Kirsten, çıkış yap ki Cameron'ı canlandıralım! Tamam, hallediyorum.
Camille : Kirsten, times up! Make the bounce!
Kirsten, süre doldu!
make the bounce!
Kirsten çık oradan.
Make the bounce!
Sıçrama yap.
Make the bounce.
Bırak.
Make the bounce!
Bırak artık!
Kirsten, make the bounce!
Kirsten, bırak artık!
Kirsten, make the bounce!
Kirsten, bırak!
Dammit, Kirsten, just make the bounce.
Kahretsin, Kirsten, bırak.
Can you make this stone bounce against the water?
Suda taş sıçratnma yapabilir misin?
But now he see that Jay make the moves at Smart Tech... that I run this, bitch and now he bought the bounce.
Ama artık Smart Tech'de Jay'in sözünün geçtiğini anladı. Kendileri hafif hafif yaylanmaya başlamıştı bile.
The moon bounce make you hurl?
Zıplarken kustun mu?
We can bounce an e-mail to the local bank from his account to make it look like it came from him.
Bankaya onun e-posta hesabındanmış gibi görünen bir ileti gönderebiliriz.
Make sure all bounce-backs are logged in the follow-up book.
Tüm şikayetlerinin takip dosyasına yazıldığından emin ol.
# Put your bootie on the floor and get down on all fours # # It ain't against the law, make your hand into a paw # # Bounce bounce, doggy bounce #
# haydi kaldır kıçını da sahneye gel # # yasalara aykırı değil, ellerini pati gibi yap # # zıpla zıpla, zıplayan köpek # # zıpla zıpla, zıplayan köpek # # zıpla zıpla, zıplayan köpek #
For the love of God, make sure the party boat has a moon bounce.
Aman Allah'ım... Partide kesinlikle büyük bir yastık bulundurun.
And make money and bounce back Steve... let's face it... the recent accidents on your site haven't been great for your business... you are on the verge of a shutdown... this is your chance to get back...
Paranı kazan ve övün Steve... Şunu kabul edelim... son zamanlarda ki kazalar..... şirket için iyi olmaz... Bir kapatılma eşiğinde bulursun kendini...
I have the best job in the world. We want to make a metal that's as hard as steel... but can bounce like rubber...
En büyük Amerikan şirketlerinden birinin araştırma ve geliştirme departmanını yönetiyorum.
The fucking only way to bounce back from shit like this is to go out there and make the individuals that did this to us fucking pay.
Böyle boklardan geri dönüşün tek yolu bunu bize yapan yaşaklara oraya çıkıp bunu ödetmektir.
Then we can bounce him on to the university, you know, make it look more authentic.
Boylece onu universiteye goturebiliriz, bilirsin, daha otantik gorunmesi icin.
Well, the thing is that I really have to make this phone call. Two seconds, Mateau, or I bounce you down the block.
- Aslında demek istediğim
Even if he does bounce back, if I don't make this move, I'm in his pocket the rest of my political life.
Halletse bile, eğer bu hareketi yapmazsam siyasi hayatım boyunca beni cebinde taşıyacak.
Under the hot lights of the TV studio, the argon would make the balls expand enough, they wouldn't go in the chute. They would just bounce off.
Televizyonun stüdyosunun sıcak spot ışıkları altında argon topların yeterince genleşmesini sağlamış.
When the chain is coming round and changing direction the rotation can make it bounce back towards the operator.
Testere dönüp yönünü değiştirdiği zaman dönüş makineyi operatöre doğru sektirebilir.
I went to Fred to make sure the check wouldn't bounce, and Fred said, "Yeah, you know, go."
Çekin karşılıksız olup olmadığını öğrenmek için Fred'e gittim. Fred "Çekte sorun yok" dedi.
- Marta make the bounce!
- Marta çıkar onu!
Hey, speaking of mobs, we gotta bounce if we're gonna make that flash mob at the Grove.
Mafya demişken, Grove'da flash mob yapacaksak bir an önce gitmeliyiz.
Okay. Now, we need to aim and time this perfectly, or else the beam could bounce back at us and make us extra crispy.
Şimdi, iyi hedefi ve zamanı mükemmel şekilde ayarlamalıyız, yoksa ışın geri sekip bizi çıtır kıvamda kızartabilir.
Kirsten, make the bounce!
Nerede?
make the most of it 37
make the call 109
make them go away 19
make the deal 23
make them stop 37
bounce 90
make your move 45
make it happen 119
make some noise 52
make a wish 235
make the call 109
make them go away 19
make the deal 23
make them stop 37
bounce 90
make your move 45
make it happen 119
make some noise 52
make a wish 235
make sense 40
make it rain 28
make it count 38
make a difference 25
make me proud 45
make it last 17
make it work 61
make it up 16
make it two 94
make me happy 23
make it rain 28
make it count 38
make a difference 25
make me proud 45
make it last 17
make it work 61
make it up 16
make it two 94
make me happy 23
make your choice 53
make me 142
make love to me 50
make a statement 17
make a decision 55
make a hole 97
make it stop 329
make it 257
make it look good 18
make it so 49
make me 142
make love to me 50
make a statement 17
make a decision 55
make a hole 97
make it stop 329
make it 257
make it look good 18
make it so 49