Meeting's over traduction Turc
229 traduction parallèle
Hey, did it take a board meeting and an ex-government official to go over my account?
Hesabıma bakmak için kurul toplantısıyla eski devlet memuru mu gerekti?
Say, what's the meeting over at Jensen's bakery?
Baksana, niye herkes Jensen'in fırınının orada toplanmış?
What about us going over to that revival meeting tomorrow night?
Yarın geceki uyanış toplantısına gitsek mi, ne dersin?
You'll be free to go. 'Cause the meeting's over.
çünkü toplantı bitmiştir.
Look, let's go over and stand in front of the house and throw rocks at the meeting.
Bak, oraya gidip, evin önünde duralım.
I was all morning in a sales meeting, then I had to dash to the Waldorf for a quick drink with Madame Dufresne, who's just over from Paris with some spy reports.
Bütün sabah satış toplantısındaydım, sonra Paris'ten moda tüyoları getiren Madam Dufresne'le bir şeyler içmek için Waldorf'a gittim.
The meeting's over. Let's go home.
Toplantı bitmiştir, evlerinize dağılın.
I mean, my board meeting won't be over till 7 : 30 so I wouldn't have time to change or anything, but -
Genel kurul toplantısı 7 : 30'dan önce bitmez. O yüzden üzerimi değiştiremem ama...
The drivers'meeting is over.
Sürücülerin toplantısı bitti.
Even after his last meeting, Pierre Laval's day isn't over.
Bunu herkes biliyor.
The Minister's meeting is over!
Bakanın toplantısı sona erdi!
However, Mr Chairman, unfortunately I have to leave these proceedings, in order to preside over a very important meeting of my own committee.
Ama maalesef, sayın başkan, duruşmayı terk etmek zorundayım, kendi komitemin önemli bir toplantısına başkanlık etmek için.
The meeting's over.
Toplantı bitmiştir.
A chance meeting. I'm over there on a trip.
Ben de geziye çıkmış olacağım.
When will his meeting be over?
Toplantısı ne zaman biter?
Come on, Ed. The meeting's over.
Haydi Ed, randevu sona erdi.
- We'll approach Nicodemus when the meeting's over.
- Toplantı bitince yaklaşacağız Nicodemus.
All right, we're going to go over... your statements for the AEC meeting.
Tamam, sizin, AEK toplantısında söyleyeceklerinizi tekrar gözden geçireceğiz.
I heard about your collapse over at the town meeting.
Kasaba toplantısında sinir krizi geçirdiğinizi duymuştum.
Where did you hear it was over a year? At the town meeting?
Kasaba toplantısında mı?
Davenport has called an emergency meeting... of the board of directors for Monday morning... and he's offering to take over the company.
Davenport, yönetim kurulunu... Pazartesi sabahı için olağanüstü toplantıya çağırıyor... ve şirketi devralmayı öneriyor.
But I'm puzzled over you bringing a Betazoid to this meeting.
Ama ben bu toplantıya bir Betazoid getirmenize çok şaşırmış durumdayım.
Last week, I had a meeting with my client's husband, Nathan Kraft to go over some last-minute paperwork.
Geçen hafta, müvekkilimin kocası Nathan Kraft ile yemek yedim birkaç evrak paylaşmak için.
Papa One, we got unauthorized people about 60 yards from you. Chateau reports the meeting's over, sir.
Baba 1, sizden yaklaşık 55 metre uzakta yetkisi olmayan kişiler var.
Brooklands, at the final meeting of an exciting season, brings us the fastest of the speed cars with the big thrills of the days, on the big race, "The Gold Star Handicap", over a distance of twenty miles.
Brooklands. Heyecanlı bir sezonun son karşılaşması. En hızlılar yarışıyor.
He has a dinner meeting and probably won't come over.
Bir yemek toplantısı varmış, herhâlde gelemeyecekmiş. Ama sevişmek istersen bunlar onun sözleri.
Kent, the meeting's not over.
Kent, toplantı bitmedi.
This meeting's over?
Toplantı bitti mi?
MEETING'S OVER, PAULY. YOU MISSED IT.
Toplantı bitti Pauly.
The boy's in a meeting right now I set up for him over at McNeil.
Çocuk şu anda bir toplantıda. McNeil'la görüşüyor.
Well, apparently, she was driving him and two of his friends over to a Junior Mensa meeting.
Frederick ve iki arkadaşını küçükler için Mensa toplantısına götürüyormuş.
Over appetizers, she suddenly realized she had a very early morning meeting, suggested that we skip the jazz club after dinner.
İştah açıcı yerken sabah toplantısı olduğunu hatırladı. Ve "yemekten sonra caz kulübüne gitmeyelim" dedi.
Meeting's over.
Toplantı bitmiştir.
We had an appointment this morning to go over some reports, which you missed and Delenn called to set up a meeting in half an hour in the president's office.
Sabah raporlara bakacaktık. Onu kaçırdın zaten. Delenn aradı.
- You mentioned over the phone that "'if you don't attend the meeting, you'll suffer a loss of 35 million
- Telefonda bahsettiğin şey? Eğer toplantıya katılmaz isen 35 milyonun kaybının acısını çekeceksin
Mrs Dawes says it's all over town that Molly and Mr Preston are keeping company as if she were a maidservant and he was a gardener, meeting at all different sorts of places, slipping letters into each other's hands!
Bayan Dawes diyor ki kasabada Molly'le Bay Preston'ın sanki hizmetçi ve bahçıvan gibi bir ilişkileri olduğu konuşuluyormuş, farklı yerlerde buluşup birbirlerinin ellerine mektup veriyorlarmış!
It's wild, us meeting over a bar fight.
Bir bar kavgası sonrası tanışmamız, çok çılgınca.
When this meeting's over, straighten this crap up.
Toplantı bittiğinde, bu pisliği temizle.
I think this meeting's over.
Bu toplantı bitmiştir.
At every meeting, in all the small groups, foreigners all over, that's all I can say.
Bir asker cesur olabilir, ama asla aptal olmaz. Düşman birlikleri koyunlardan oluşuyor, ama disiplinli koyunlardan.
I'll go to a meeting after my shift's over.
Mesaiden sonra grup toplantıma katılacağım.
You'd better do more than dust if your co-workers are coming over here for a meeting.
Eğer iş arkadaşların geliyorsa toz almaktan fazla birşeyler yapmalısın.
My co-workers are coming over here for an off-site meeting.
İşarkadaşlarım şirket-dışı toplantıya geliyorlar.
I hereby call this meeting of the board of directors Officially over!
Yönetmenler kurulu toplantısını kapatmış bulunuyorum.
And in the spirit of cooperation, we graciously accepted your offer... to have one of your people, Liu Jian, come over... to assist us in Sung's arrest as he was meeting with his French contact... who unfortunately we haven't yet identified.
Ve bu ortaklığın hatırına, nazikçe bu teklifinizi kabul ettik... adamlarınızdan biri, Liu Jian, buraya geldi... bize Sung un Fransız ortağıyla buluşurken tutuklanmasına yardım için, Ne yazık ki nasıl biri olduğunu anlayamadık.
Don't you ever feel like you just keep meeting... the same exact people over and over?
Hep aynı insanlarla görüşüp durduğun hissine kapılır mısın hiç?
Okay, people, meeting's over.
Tamamdır millet, toplantı bitti.
So just go get Piper and bring her back before the meeting's over.
Gidip Piper'ı getir ve toplantı bitmeden önce olsun.
- Meeting's over.
Görüşme bitmiştir.
No, you get that back when the meeting's over.
Hayır, toplantı bittiğinde gelir alırsın.
- Why are you late? There's a bigger sign over there! - There's someone else meeting Wong.
Darcey'e git ve Züppe'nin şu an müsait olmadığını, çünkü elmalarıyla kafasını bozduğu yaşlı ayyaşa koca bulmaya çalıştığını söyle.
over 4462
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
overkill 28
overwatch 37
override 23
overseas 32
overall 83
overdose 32
overboard 24
overtime 31
overnight 112
overkill 28
overwhelmed 35
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451
over and over again 128
overrated 36
overreacting 19
overload 17
over radio 116
over to you 62
over there 2200
over pa 22
over here 3451
over and over again 128