English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ M ] / My prince

My prince traduction Turc

1,021 traduction parallèle
My prince, the ropes are fouled, and these men refuse to climb the mast.
Prensim, halatlar dolasti, ve bu adamlar direge çikmayi reddediyorlar.
No, my prince, not you.
Hayir, prensim, siz olmaz.
No, my prince.
Hayir, prensim.
Take your ease, my prince.
Sakin olun, prensim.
My groom would come one day, my prince like in grandma's stories
Günün birinde damadım gelecekti, prensim tıpkı ninemin hikayelerindeki gibi.
My prince, the swamp monster isn't far from here.
Prensim, bataklık canavarı buradan çok uzakta değil.
This is the end, my prince.
Bu son, Prensim.
But his life has set my Prince against my General and this disturbs the morning s tranquility.
Ancak yaşamı prensle generali karşı karşıya getirdi ve sabah huzurunu bozdu.
My prince!
Prensim.
Nobility lies in the man, My Prince, not in the towel.
Soyluluk, insanın içinde yatar prensim. Havluda değil.
So had I, My Prince.
Ben de unutmuştum prensim.
Thank you, My Prince.
Teşekkürler prensim.
I'm here, My Prince.
Buradayım prensim.
Because you should have none, My Prince.
Çünkü hülyalara dalmamalısınız, prensim.
What is that, My Prince?
Nedir o prensim?
I'm listening, My Prince.
Dinliyorum prensim.
On what mission, My Prince?
Hangi görevle prensim?
My Prince.
Prensim.
No game, My Prince.
Bir oyun yok prensim.
I am the Archbishop, My Prince.
Başpiskopos benim, prensim.
You must learn to face that eventually, My Prince.
Eninde sonunda bu gerçekle yüzleşmelisiniz prensim.
I do not seek power, My Prince.
Güç aramıyorum prensim.
So do you, My Prince.
Siz de öyle prensim.
My Prince,
Prensim,
Never forget it, My Prince, you have a different task to do, you have to steer the ship.
Asla unutmadım bunu, prensim. Sizin yapacak farklı bir işiniz var. Siz, gemiyi idare etmek zorundasınız.
My Prince.
Prensim,
Farewell, My Prince.
Elveda prensim...
My prince.
Prensim.
My prince!
Prensim!
My lord... whoever journeys to the prince, for God's sake, let not us two stay behind.
Lordum, Tanrı aşkına, Prense gidecekler kim olursa olsun, biz ikimiz onların arasında olalım.
I long with all my heart to see the prince.
Prensi ne kadar özledim bilemezsiniz.
The prince my brother hath outgrown me far.
Kardeşim de çabucak büyüdü, beni geçti.
Ah, ha, my lord, this prince is not an Edward.
Ya, duydunuz değil mi, Lordum? Bu Prens, Edward'dan farklı.
They are high this time, my dear prince.
Üstelik çok fazla, sevgili prensim. Hem de çok.
He shall be reared in my house as the Prince of the Two Lands.
Benim evimde İki Ülkenin Prensi olarak yetişecek.
Fifty imperials against Prince Anatole that I drink a bottle of rum without taking it from my mouth, balancing on the outside ledge without touching the sides of the window.
Prens Anatol'a karşı ben, 50 rubleye bir şişe romu ağzımdan çekmeden içeceğim. Pencerenin pervazına dokunmadan ucunda dengede duracağım.
That's my friend, Prince Andrei Bolkonsky.
Bu arkadaşım Prens Andrey Bolkonski.
I say, forgive the intrusion, my dear prince... but Mr. Cole is looking all over the place for you.
Böldüğüm için özür dilerim Prens'im... fakat Bay Cole heryerde sizi arıyor.
I have finished my book on Prince Burhan... let me tell you that as a writer... I couldn't have hoped for a more startling ending.
Prens Burhan üzerine olan kitabımı tamamladım bir yazar olarak şunu söyleyeyim daha şaşırtıcı bir son olamazdı.
Hear my story, Prince.
Beni dinleyin Prensim.
I, Noriyasu, fought my way back to this castle with the prince under my protection.
Ben, Noriyasu, himayem altındaki Prensle beraber, buraya gelene kadar savaştık.
My lord Sinbad is a very great prince in his country.
Efendim Sinbad, ülkesinde büyük bir prens.
Why, it's my dream prince.
Hey, işte düşlerimin prensi.
I set my trap for a peasant, and lo, I catch a prince.
Bir köylü için tuzak kurdum, ve bir prens yakaladım.
My father, Prince Vaida, Refuses to repair even this old chapel.
Babam Prens Vajda bu eski tapınağı bile onarmayı reddediyor.
My regards, prince.
Saygıdeğer prensim.
Anyway, my agency is throwing a party or rather we're inviting people for a party on Prince Harun Badul's yacht and Abe suggested that you might be a very welcome addition.
Neyse, çalıştığım ajans bir parti veriyor, daha doğrusu Prens Harun Badul'un yatında verilecek bir parti için insanları davet ediyoruz ve Abe senin de partiye katılmak isteyebileceğini söyledi.
... and you left her carrying your bastard then too. Let you see her? Sure, prince, when I've had you taken care of like my dog.
Petrolcü, Finley'i ortak yaptı ve Patron Finley ortağını vali yapıp bunca yıl iktidarda tuttu.
My Colonel, have a drink for me with Prince Grigory.
Komutanım, benim için Prens Grigory ile bir içki için.
Wishes of the Prince are not discussed they are carried out, my child
- Çocuğum, Prensin istekleri bizim için emirdir.
My lord, Caesar. Prince Commodus sends you his greetings.
Yüce Sezar, Prens Commodus, size selamlarını gönderdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]