Not for us traduction Turc
3,747 traduction parallèle
It's not for us to be judge and jury over a citizen of the Republic.
Bir Cumhuriyet vatandaşını yargılamak ve hakkında hüküm vermek bizim işimiz değil.
It's been a hideous 48 years, but it's not for us to judge.
Berbat bir 48 yıl, ama yargılaması bize düşmez.
It is not for us.
Ama bize göre değil.
That is not for us to know.
Bunu biz bilemeyiz.
'Wales has not turned out for us and now we hear Richard has 'Lord Stanley's son held hostage to make sure he joins him.
'Galler bize dönüş yapmadı ve şimdi duyuyoruz ki Richard Stanley'in oğlunu'rehin tutarak kendisine katılmasını sağlamak istiyor.
This is for them, not us.
Bunlar onlar için, bizim için değil.
It's not safe. They'll be looking for us.
Güvenli değil, bizi arıyorlar.
I-I feel very warmly for her when she's not licking my face when I'm trying to sleep, or staring at us while we're kissing, or eating my shoe.
O-Onu seviyor muyum? Ona karşı sıcak hissediyorum. Uyumaya çalışırken yüzümü yalamaya çalışmadığı zaman.
And if it's not happening for us right now, maybe we should take that as a sign.
Ve bize olan şey bu değilse, belki de bunu bir işaret olarak algılamalıyız.
Did I not make it abundantly clear there would be deadly repercussions for warning Daniel against us?
Daniel'i bize karşı uyarırsan ölümcül etkileri olacağı konusunda seni uyarmamış mıydım?
Give us a reason not to dangle you behind a boat for the sharks to chew on.
Köpekbalıkları paralasın diye seni tekneden sallandırmamamız için bize bir neden söyle.
Surely you're not brandishing a weapon at two deputy US Marshals, putting yourself at risk for arrest, imprisonment, or worse.
- Herhalde iki federal şerifi silahınla tehdit edip tutuklanma, hapse atılma ya da daha kötüsü riskine girmiyorsundur.
You're not even a little worried he's trying to set us up, maybe even bust me for that shit at the high school?
Lisedeki olay yüzünden beni tutuklamasından ya da bize tuzak kurmasından biraz da olsa endişelenmiyor musun?
That's not true, My mom is looking for us, I know it!
Bu dogru degil! Annem bizi ariyor, tamam mi?
There's not enough for both of us.
İkimize birden yetecek kadar yok.
Well, I'm certainly not going to cross verbal swords with the girl voted "most likely teltou you're wrong." Seriously, if we don't get cracking, we're never going to make it livable for us down here.
Evet, ben kesinlikle çapraz kılıçtan bir kız olarak geçmiyeceğim daha çok "sen yanılıyorsun teltou" gibi cidden, eğer kırmaya devam etmezsek, burayı asla yaşanabilir bir hale getiremiyeceğiz.
He's not coming for us.
Bize gelmiyormuş.
Joy, this is exactly the sort of heated banter that's gonna make it hard for us not to break all the rules.
Bu heyecanlı sohbet kuralları yıkmamamız için bizi çok zorlayacak.
If you're not interested in collaborating with us in this war, then what exactly are your intentions for us?
- Size yardım etmemizi istemiyorsanız bizim için planlarınız ne peki?
We've got a job to do here, and I do not trust these Volm to do it for us.
Ben anlatayım. Burada yapmamız gereken bir iş var. Ve ben Volm'a bizim yerimize yapacak kadar güvenmiyorum.
It's not what it sounds like. Look, guys, a bunch of us, we went out for drinks last night.
Dün gece bir kaç erkek içmeye gitmiştik.
They may blame us for not solving the case fast enough.
Bu dava yeterince çabuk çözülemediği için bizi suçluyor olabilirler.
Oh, no, Len, please, please don't leave - not until you have solved this case for us.
Hayır Len. Bu davayı bizim için çözene kadar sakın ayrılma!
Well, state she's in, you're not going to be hearing much out of us for a while, either.
Eşimin durumundan ötürü bir süre bizden de duymayacaksınız.
- It's not just unpleasant for us.
Ama yalnızca partimiz için değil.
I don't want to seem rude, miss, but that was not an easy time for any of us, and I'd soon as not plough it all up.
Kaba görünmek istemiyorum ama bizim için kolay günler değildi. Ve en kısa sürede tarlayı sürmem lazım.
Well, it's not a problem for us.
Bizim için problem değil.
As a community, the hardest thing for us is to remember, we have not been abandoned by God.
Toplum olarak, yapmamız gereken en zor şey Tanrı'nın bizi terk etmediğini hatırlamak.
IF I GOT A GUY WHO'S NOT, YOU KNOW, ABOVE AVERAGE, THEN IT'S DIFFICULT FOR US TO SEE WHAT'S GOING ON IN THERE.
Eğer öyle bir erkek olsaydı, yani... ortalamanın altında küçük penisli biri, o zaman orada neler olup bittiğini görmek çok zorlaşırdı.
Well, he's not just gonna give it to us for free, Jane.
Bize bedava verecek değildi ya Jane.
If he'd decided to stab and not to slash, I'd presently be getting more acquainted with your anatomy than either of us might care for.
Adam sana kesik atmaktansa deşmeyi tercih etseydi şu an vücudunla çok daha fazla içli dışlı bir hâlde olacaktım.
- So eight minutes is not enough for us.
8 dakika bizim için yeterli değil.
Uh... As long as you have people like us fighting for you, you're not forgotten.
Senin için savaşan bizim gibi insanlar olduğu sürece, unutulmuş sayılmazsın.
'Cause there is not room for the four of us.
Dördümüze yetecek yer yok da.
And I take it you have a pretty good reason for not telling us who we were looking for?
Kimi aradığımızı söylememek için de iyi bir sebebin vardı herhalde?
I realize it's not the news you're hoping for, but even the smallest piece of information could help us find Phoebe and Gina.
Sizin duymayı beklediğiniz haber değil ama küçük bir bilgi parçası bile Phoebe ve Gina'yı bulmamızda bize yardımcı olabilir.
Yeah, but why not make a buttload of money first doing the exact same thing Uncle Sam has you and Dex doing for us right now?
Evet, ama neden Sam Amca'nın sana ve Dex'e bizim için yaptırdığı şeyin aynısını yaparak çuvalla para kaldırmayalım ki?
He's been ducking us for a while now, but not anymore.
Bir süreliğine bizden kaçtı, ama artık kaçamaz.
Well, he begged us for months, and I told him, I said, "Billy, your father's not gonna pay for a new pair of trousers until you've outgrown your last pair of knickers."
Bize aylarca yalvardı ve ben ona dedim ki, "Billy, şimdiki pantolonların sana küçük gelene kadar baban sana yeni bir pantolon almayacaktır."
Probably got an entire army waiting for us, not to mention Monroe himself.
Muhtemelen bizi orada bir ordu bekliyordur Monroe'yu söylemiyorum bile.
And not just for us.
Ve sadece bizim için değil.
Because I do see a future for us that's not just in your hideout.
Çünkü benim gördüğüm gelecek, senin saklandığın yerde geçmiyor.
What lies before us... take it not for mere play.
Önümüzde serili olanın sadece oyun için olmadığını kabul et.
And I'm doing this for both of us, whether you like it or not.
Bunu ikimiz için de yapıyorum. İstesen de istemesen de.
I don't want us going down the same road we did last time and not talking to each other for a month.
Geçen seferki gibi aylarca küs kalmak istemiyorum.
I don't want us going down the same road we did last time, not talking to each other for a month.
Geçen seferki gibi aylarca küs kalmak istemiyorum.
Not for any of us.
Hepimiz için öyleydi.
And if so, might this form of alien communication be intended for us or for something, or someone not of this world?
Eğer öyleyse, bu yabancı iletişim türü bizim için ya da başka bir şey için tasarlanmış olabilir mi ; yada bu Dünya'dan olmayan birisi için?
Tell me you're not gonna blow this for us, Rosen.
Bunun mahvetmeyeceğini söyle, Rosen.
It would have been, eventually, but not for nearly enough to save us.
Satılabilirdi ama bize yeterli birikimi sağlamazdı.
No sign of the military for over a week, not since they tried to blow us to kingdom come.
Bir haftadan fazladır ordudan ses yok. Bizi öbür dünyaya yollamaya çalıştıklarından beri.
not for sale 39
not for me 755
not for long 420
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for 69
not for a while 87
not for the moment 17
not for me 755
not for long 420
not forever 58
not for everyone 22
not for you 342
not for nothing 87
not for 69
not for a while 87
not for the moment 17