Not sure traduction Turc
36,842 traduction parallèle
I'm not sure I will be able to help you.
Size yardım edebileceğimi sanmıyorum.
I'm not sure, but look at this.
Emin değilim ama şuna baksana.
Not sure what RatPac does, but that logo is macho.
RatPac'ın olayı ne bilmiyorum ama o logo pek maço.
I'm not sure for how long right now.
Şu an ne kadar zamandan emin değilim.
Not sure that's the best idea.
Bence iyi bir fikir değil.
I'm not sure there is a graceful way to handle this.
Bu iş kolay çözüleceğe benzemiyor.
I'm not sure what's gonna happen, but... if Gao had anything to do with my parents'death, then I'm gonna rip her apart.
Neler olacağını bilmiyorum ama anne babamın ölümünde Gao'nun parmağı varsa onu parçalayacağım.
I'm not sure I did anything.
Ben bir şey yapmadım.
I'm not sure I can explain.
Açıklayabileceğimden emin değilim.
I'm not sure it's worth fighting for.
Uğruna savaşmaya değecek bir yanı yok.
I'm not sure if we have anymore of that flavor.
Bu lezzetten artık vazgeçip emin değilim.
I'm not sure.
Emin değilim.
'Cause I'm not sure that this place would survive it.
Çünkü burası bunu kaldırmazdı.
I'm not sure you'd believe me even if I told you.
Anlatsam da inanmazsın.
And, see, I'm not sure you understand the severity of the situation.
Sanırım durumun ciddiyetini henüz kavrayamadınız.
Well, I'm not sure that's exactly a capital offense, but you did risk your own life.
Bence bu idamlık bir suç değil ama sen hayatını tehlikeye attın.
I'm not sure I'm ready for that, but... thanks for the invitation.
Buna hazır mıyım bilmiyorum, ama... Davet için teşekkürler.
- I'm not sure I follow... - Oh, yeah.
- Neden bahsettiğinizi anlamıyorum da.
- I'm not sure i wanna find out.
- Öğrenmek istediğime emin değilim.
We only have enough gas to make it to the first gas station and I'm not sure
Sadece yeterli gazımız var. İlk benzin istasyonuna gelmesi için emin değilim ve emin değilim
- I'm not sure what to think, I'll be honest with you.
- Ne düşüneceğinden emin değilim, sana dürüst olacağım.
I think the gas station is about 25 miles from here but I'm not sure where exactly.
Sanırım benzin istasyonu Buradan yaklaşık 25 km uzaklıkta, ancak tam olarak nerede olduğundan emin değilim.
- I'm not sure.
- Emin değilim.
I confess I'm not sure what it is we're celebrating.
İtiraf etmeliyim ki neyi kutladığımızı bilmiyorum.
Well, I guess I've got that show coming up with my band, but I'm not sure that I want to do it.
Galiba grubumla bir gösterimiz olacak ama istediğimin bu olduğuna emin değilim.
Not sure?
Emin değil misin?
I'm not sure I can go through with this.
Bunu yapabileceğime emin değilim.
I'm-I'm not sure I know what you mean.
Ben ne demek istediğinizi anlayamadım.
Well, I'm not sure who I am, but I'm not me.
Kim olduğumdan emin değilim ama, ben değilim.
I'm not sure we ever will.
Edeceğimizi de sanmam.
I'm not sure what that's gonna be, though.
Ama ne yapabilirler, emin değilim.
But I'm not sure you're directing it to the right person.
Ama doğru kişiyle konuştuğuma emin değilim.
I'm not sure what that means, but please use the joke.
Bunun ne demek olduğundan emin değilim ama lütfen şakayı kullan.
I'm just not sure that I could get away.
Boş vakit bulabilir miyim bilmiyorum.
I'm not sure.
Ondan pek emin değilim.
I'm not sure about this one.
Hiç emin değilim.
I'm not sure this is the life that I want for them.
Onlar için böyle bir hayat istemiyorum.
- Basically your responsibilities are to make sure that kids under the age are not drunk in public or fighting, fighting.
- Temelde senin Sorumluluklar Emin olmak için Yaşın altındaki çocuklar halka sarhoş değiller Veya kavga etmek, dövüşmek.
Not an earthquake, that's for sure.
Kesinlikle deprem değildi. Doğru.
No, yeah, you know, I do want kids it's just that I want to make sure it's what we want and not something that his mom is pushing, you know?
Hayır, biliyorsun, bende çocuk istiyorum ama istediğimizden emin olmak istiyorum,... annesinin zoruyla olmasını istemiyorum.
I'm not sure.
İkna edebilir miyiz, edemez miyiz? - Emin değilim.
Wait, actually, you know what, we-we don't really know for sure whether it's funny or not.
Ama aslında komik olup olmadığını kesin olarak bilmiyoruz.
Why? - Look, I am not funny, and I'm sure as shit not cute.
Bak, ben komik değilim, hele şirin hiç değilim.
We're not even sure that foga-thing goes to souksoukville.
Foga şeyininKulvar'ın pazarına girdiğinden bile emin değiliz.
I'm sure I do not need your help anymore,
Eminim artık yardımına ihtiyacım yoktur.
I'm not sure, um...
Emin değilim.
I am not 100 % sure about that tone, young lady.
O ses tonu konusunda pek emin değilim genç hanım.
Do I not look sure?
Emin değil gibi mi görünüyorum?
Not to sound creepy, but it was a way to make sure that you're both okay.
İkiniz de iyi misiniz diye bakmak için.
You sure you're not a homo?
Homo olmadığına emin misin?
Not for sure.
Emin değilim
not sure yet 68
not sure why 16
sure 38285
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
not sure why 16
sure 38285
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
sure is 153
sure it is 177
sure i do 177
sure does 54
sure we are 22
surely not 99
sure i am 51
sure thing 785
sure we can 55
sure is 153
sure it is 177
sure i do 177
sure does 54
sure we are 22
surely not 99
sure i am 51
sure thing 785
sure you are 144
sure do 122
sure there is 44
sure we do 40
sure i will 32
sure he will 16
sure i did 54
sure am 51
sure they are 18
sure he is 30
sure do 122
sure there is 44
sure we do 40
sure i will 32
sure he will 16
sure i did 54
sure am 51
sure they are 18
sure he is 30