Sure he is traduction Turc
1,881 traduction parallèle
Grandmother, you're touching him but are you sure he is not rabid or anything?
Kuduz muduz olmasın bu? Elliyorsun, ediyorsun ama.
Yeah, I'm sure he is.
Evet, kesin öyledir.
- I'm sure he is.
- Eminim ki öyledir.
I'm sure he is.
- Eminim öyledir.
I'm sure he is.
Eminim öyledir.
- Sure he is!
- Kesin blöf yapıyor!
- I'm quite sure he is, sir.
Mutlaka öyledir efendim.
I'm quite sure he is, sir.
- Mutlaka öyledir efendim.
Yes, I'm sure he is
Evet, kesin öyledir.
Yes, I'm sure he is.
Öyle olduğuna eminim. - Selam.
Is he sure?
Emin mi?
Cause I know Dad never thought He was ever gonna die So I'm sure there's alot of things
Babam hiç ölmeyecek gibi yaşardı o yüzden çok iş vardır kesin
I know Aaron pierce. He will do everything in his power to make sure that your daughter is safe.
Aaron Pierce kızınızı güvene almak için elinden geleni yaptı.
Once he places his cards on the table, I am sure that i can... i can make him realize The futility of what he is trying to do.
Kartlarımızı açtığımızda, eminim ki yapmaya çalıştığı şeylerin beyhude olduğuna onu inandırabilirim.
If you're so sure he's innocent, why are you afraid to tell us where he is? - Jack...
Madem onun masum olduğundan bu kadar eminsin neden yerini bize söylemiyorsun?
Of course Harold is different. I just want to make sure he's OK.
Sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum
He sure is a cute little thing.
Harbiden çok tatlıymış.
You don't know for sure that he is there.
Onun orada olduğundan bile emin değilsin.
If he was willing to kill his designers to make sure the store would go down, and now he knows that Denny is the real designer...
Eğer Dick dükkanı kapattırmak için tasarımcılarını öldürüyorsa şimdi asıl tasarımcının Denny olduğunu biliyordur.
And only if he is sure.
Güvenli olduğundan kesin eminse arasın.
This is a 10-year-old boy who was found dead, and he damn sure didn't die to make sure your rag of a paper doesn't go out of business.
Ölü bulunmuş on yaşında bir çocuk söz konusu. Ve senin dandik gazeten satış yapsın diye ölmedi.
- I'm sure he'll find you another job.
- Sana başka bir iş bulacağından eminim.
' "The king shivered, for he was sure that the boy was right, but he thought... "'I must bear it until the procession is over.'
Kral, çocuğun haklı olduğunu bildiği için irkilmiş ancak kendi kendine "Geçit töreni bitene kadar buna katlanmalıyım!" demiş.
I'm really not sure if he is willing to help.
Yardım edip etmeyeceğinden pek emin değilim.
Childhood memories are easy, Lord Rahl. But a secret as important to the seeker as where he has hidden the box is sure to be locked away where even the magic of Amberlis has to work hard to find it.
Çocukluk hatıraları kolaydır, Lord Rahl fakat kutunun saklandığı yer gibi Arayıcı için önemli olan bir sır Amberlis büyüsü etkisi altındayken bile bulunması zor bir yere saklanmıştır.
- Is he sure?
- O olduğuna emin misiniz?
I don't care what you guys do, but I'm gonna go find Kyle to make sure he's okay and then I'm getting my stuff and I'm getting the hell out of here, and never looking back.
- Bu koku nedir? - Jakuzi. Isınmış.
- I'm pretty sure he's on something.
Oldukça eminim bir iş üzerindedir.
- Well, he sure is cussing up a storm in the john.
Tuvalette küfürler yağdırdığı kesin.
But I'm sure wherever he is, he loves you very much.
Ama eminim ki her nerede ise sizi çok seviyordur.
He sure is.
Kesinlikle.
OH, HE IS PROTECTING YOU, DOIN'WHATEVER HE'S GOTTA DO TO MAKE SURE THAT YOU'RE INNOCENT.
Masumiyetini ispatlamak adına elinden geleni yapıyor.
Sure you are, Frankie. Where the hell is he?
Evet öylesin, Frankie.
- Yep, he sure is.
- Evet. Uyandı.
That's why he wants to make sure he gets the perfect person for it.
Bu yüzden de, bu iş için biçilmiş kaftan arıyor.
Are you sure Nick can handle it? Yes. He'll make sure the living will is respected.
Oğluyla yemek yemek tamam da karısı nerden çıktı?
Trust me. He'll make sure the plug is pulled. See that he does.
Karısı etrafımda oldu mu beni ne kadar sinir ettiğini hâlâ anlamadı.
Sure, where is he?
Olur, nerede o?
Um, whatever it is, I'm sure he'll tell you.
Her neyse, eminim sana da söyler.
I'm sure that there was some collateral damage, which is always sad but his fate lay with Angelina, and he knew that so he had the tough conversation and moved on.
Yani kesin her zaman üzücü olan yan etkileri olmuştur ama onun kaderi Angelina'yla çizildi. Bunu da biliyordu. O yüzden zor olan konuşmayı yaptı ve hayatına devam etti.
If he needs a hand to hold, make sure yours is available.
Tutacak bir el ararsa senin elin yakınlarında olsun.
I'm sure he listened to you complain about your financial situation, and what a loser your airhead husband is.
Mali durumunuzla ilgili dertlerinizi ve aptal kocanızın nasıl daima... kaybetmeye mahkum olduğunu dinlediğine eminim.
When someone's asking for sensitive information, it's basic security to make sure that the person you're dealing with is who he says he is.
Birileri eğer hassas bilgileri size soruyor ise... karşınızda ki insanın, gerçekte söylediği kişi mi olduğunu anlamanız gerekir.
If you have no idea who has done or why... are you so sure that he is innocent?
Bunu kimin ve neden yaptığını kesin olarak bilmiyorsanız... onun masumiyetinden nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
- He sure is.
- kesinlikle.
Look, all you need to know John is that if you won't actually kill this guy you wanna make sure he wishes he was dead.
Bak, bilmen gereken tek şey, John, herifi gerçekten öldürmeyeceğin... Onu, "keşke ölseydim" diyecek duruma getir, tamam.
he wants to know how you're sure his wife is off the island.
Karısının adadan gittiğinden nasıl emin olduğunuzu bilmek istiyor.
He sure is, and you know what else?
Aynen öyle, ne diyeceğim biliyor musunuz?
He makes sure our story holds up. I'm a genius whose job it is to make you Flash Harrys look good.
Diğer deyişle, Flash Harry'nin iyi görünmesini sağlayan bir işe sahip olan bir dahiyim.
I'm sure Mr. Funk and I will make fine partners because he told me personally all he wants to do is help.
Eminim ki, Bay Funk ve ben iyi ortaklar olacağız,... çünkü bana kişisel olarak her şeye yardım edeceğini söyledi.
He sure is.
Kesinlikle öyle.
sure he will 16
sure he did 23
sure he does 25
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he is my friend 35
he isn't 329
sure he did 23
sure he does 25
he is alive 57
he is mine 25
he is my brother 37
he is so cute 33
he is a doctor 16
he is my friend 35
he isn't 329
he is fine 24
he is 2605
he is not 130
he is lying 27
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is cute 35
he is 2605
he is not 130
he is lying 27
he is gone 57
he is handsome 23
he is a 27
he is here 120
he is dead 154
he is cute 35