Page six traduction Turc
190 traduction parallèle
Take the Miss America pictures off page six.
Amerika Güzeli resimlerini çıkar.
Page six.
Sayfa altı.
- Whoo-ee! - "For further details, turn to page six."
"Detaylar için sayfa altıya bakınız."
Somewhere out there is page six.
Sayfa altı oralarda bir yerde.
What? Our picture on page six of the New York Post.
New York Post'un altıncı sayfasında resmimizi görüyorum.
Read page six of the school charter.
Okul tüzüğünün 6. sayfasını oku.
It's on page six of the play book.
Oyun kitabının 6. sayfasında yazar.
My sexual predilections may not be known to the readers of Page Six but they're known to my friends and my wife.
Cinsel tercihlerimi 3. sayfa okurları belki bilmez ama dostlarım ve eşim kesinlikle bilir.
You're on page six.
Altıncı sayfadasın.
I haven't heard anything about the disappearance or anything, not on Page Six at least.
Onun ortadan kaybolduğunu duymamışım. - Dedikodu sayfalarında yani...
- There's a page six problem.
- 6. sayfada sorun var.
We double-booked page six.
6. sayfada çifte rezervasyon var.
- Page Six.
- Altıncı sayfa.
Page Six, this is Lana.
Altıncı Sayfa, ben Lana.
Messenger a bottle of Jameson's to Lana at Page Six with a note saying...
Page Six'deki Lana'ya bir şişe viski gönder. - Notta şu yazsın...
- There's a page six problem.
- Altıncı sayfada bir sorun var.
We double-booked page six.
Altıncı sayfayı üç kere basmışız.
The party was one of those amazing events that would end up on page six.
Partinin altıncı sayfada çıkacak türden bir haber olacağı kesindi.
Do you have any idea how hard it is to place an item on page six of the New York Post?
New York Post'un altıncı sayfasında bir ifadenin... yer almasının ne kadar zor olduğu hakkında bir fikrin var mı?
See page six.
Altıncı sayfaya bakın.
- We're on page six.
- Altıncı sayfadayız.
Can't believe you haven't made Page Six yet.
Hâlâ 6. aşamayı geçemediğine inanamıyorum.
It goes from page four to page six.
Dörtten altıya atlıyor.
"Page Six" just outed Vince and Mandy. Bang-bang.
Sayfa Altı, Vince ve Mandy'yi kovmuş.
No cameras. A "Page Six" rumor is one thing.
Altıncı sayfa dedikodusu başka bir şey.
" Hello,'page six'?
Alo, altıncı sayfa mı?
See Page Six.
Büyük kriz!
Ooh, let's see who's in Page Six today.
Bakalım bugün 6. Sayfada kim varmış?
Splashed across "Page Six."
Geniş açıklama sayfa altıda.
And we would've been dragged into court, And it would've been "page six" for both of us, and no one wants that.
Sonra da mahkemelerde sürünür 6. sayfaya manşet olurduk.
On page six, is an example of the new print ad.
Altıncı sayfada yeni basılı ilanın örneği var.
I was wondering if you had a chance to look at Page Six today.
Bugün Page Six'e göz atma fırsatın oldu mu acaba?
- What'd I miss? - The Times, Page Six, The News.
- The Times, Page Six, The News.
Page Six is here.
Dedikodu sayfası burada. - Cidden mi?
Page Six.
Altıncı sayfa.
Page 62, paragraph six, subdivision B.
Sayfa 62, paragraf altı, kısım B.
Imagine sitting on an ice cap in Greenland... and getting a six-page letter telling me that the women's neckline was going to go up the following year.
Bir düşünün, Grönland'da buzdan bir tepede oturuyorsunuz ve aldığınız altı sayfalık mektupta ertesi yıl kadınların göğüs dekoltelerinin yükseleceğinden söz ediliyor.
End of six months she was on page 19.
6 ay sonra 19.sayfaya ancak gelebilmişti.
Stands for the August 2nd issue, page one, column six.
Agust 2. basım için standlar, sayfa 1, kolon 6.
You sashay over to your New York Times file... Read me what's on page one, column six of the August 2nd issue... Maybe I'll wine and dine you some night soon.
New York Times dosyalarına gidip, bana sayfa 1, Ağustos'un 2. basımı 6. kolonu okusana belki sana bir akşam şarap ve yemek ısmarlarım.
Page 321, chapter six.
Sayfa 321, bölüm 6.
Isn't it true, Mrs. Howell, that six months before her death Page Forrester broke all contact with you?
Bayan Howell, ölümünden altı ay önce Page Forrester'ın sizinle bütün ilişkisin kestiği doğru değil mi?
I wrote a six-page letter as Charles and a two-page letter as Paul.
Charles olarak altı sayfalık, Paul olarak iki sayfalık mektup yazdım.
But two six-page stories do not a writer make.
Ama altı sayfa hikâye yazmak seni yazar yapmaz.
And we will be on the front page of the New York Times in six months.
Ve 6 ay içerisinde de New York Times'ın manşetinde yerimizi alırız.
Well, I knew I had him when juror number six asked me to stop reading one page into it.
- Altı numaralı jüri, bir sayfayı okurken kesmemi söyleyince, onları kandırdığımı anladım.
Since a typed page is 350 words, that's roughly six weeks per page.
Ortalama bir sayfa 350 kelime olduğuna göre bu, kabaca 6 haftada bir sayfa yapar.
Six-page article, man.
Altı sayfa yazı.
If he's at the track he'd tell us so we don't have to page him, and if it was a puffer fish, he'd be dead in six to eight hours, tops.
Böyle olsaydı, çağrı atmak zorunda kalmayalım diye bize söylerdi. Eğer kirpi balığı olsaydı, 6 ya da 8 saat içinde ölürdü.
We need to find the connection, and until we do, you need to go over every page of every police report you wrote in the last six months.
Bağlantıyı bulmamız gerekiyor ve bulana kadar da son altı ayda yazdığınız raporların bütün sayfalarının üzerinden tekrar geçmeniz gerekiyor.
I tried to find your name on the registry page, but there were six ellen parsons in new york alone.
Kayıt kısmında adını bulmaya çalıştım, ama yalnızca New York'ta bile, 6 tane Ellen Parsons var.
sixth 46
sixteen 218
sixty 268
sixth floor 21
six months later 87
six feet tall 16
six years ago 167
six o'clock 70
six days ago 17
six foot 20
sixteen 218
sixty 268
sixth floor 21
six months later 87
six feet tall 16
six years ago 167
six o'clock 70
six days ago 17
six foot 20
six years old 51
six hours 115
six weeks later 16
six feet 33
six hundred 20
six days 58
six minutes 83
sixth grade 30
six years 194
six weeks 135
six hours 115
six weeks later 16
six feet 33
six hundred 20
six days 58
six minutes 83
sixth grade 30
six years 194
six weeks 135