Real money traduction Turc
1,039 traduction parallèle
You know, every guy in this prison would pay real money for a picture like that.
Biliyorsun, bu hapishanedeki her adam böyle bir resim için gerçek para öder.
Where's the real money?
Gerçek para hani?
You get me the real money and I'll bring you the real diamonds.
Gerçek parayı ver, ben de gerçek elmasları vereyim.
Stanley paid real money for it.
Stanley iyi para ödedi.
- It's real money, Chicamaw.
- Bu gerçek para, Chicamaw.
I think we'll make real money.
Bence çok para kazanacağız.
Nothing. I'm gonna get me a real job, making me some real money, you know?
Doğru dürüst bir iş bulup, düzgün para kazanacağım ben.
I have the real money.
Gerçek para bendeydi.
Yes, sir, we are gonna be fighting now for real money.
Evet, artık gerçek para için dövüşeceğiz.
I'm talking about real money, Doo.
Gerçek paradan bahsediyorum, Doo.
Seeing as how you're in such good shape you want to put some real money down?
Madem ki durumun çok iyi biraz gerçek para koymak ister misin?
I'll gladly work till the sweat runs because I get real money once a week.
Alnımdan terler damlayana kadar memnuniyetle çalışırım... çünkü haftada bir gerçek para alıyorum.
When I got my contract it was the first real money I ever had.
Sözleşmeyi yaptığımda, ilk defa doğru düzgün bir para almıştım.
This is a real man, who puts down real money.
Sana para veren etli kanlı bir adam.
I am talking about real money.
Gerçek paradan bahsediyorum.
This is real money to me.
Benim için gerçek para işte bu!
There's real money to be made on that race, you know?
Bu yarıştan gerçekten büyük para kaldırabiliriz biliyorsun.
I could be making some real money tonight.
Bu akşam gerçekten para kazanıyor olabilirdim.
That's not real money!
Tom, o gerçek para değil.
What do you mean, it's not real money?
Ne demek gerçek para değil?
Steal real money to buy counterfeit money?
Sahte para alabilmek için gerçek para mı çalacağız?
Oh, they look a lot better with real money stacked on top of them.
- Oh, üstlerine gerçek para yerleştirildiğinde çok daha güzel görülecekler.
IT'S GONNA COST SOME REAL MONEY.
Bu da epey para gerektiriyor.
What we're talking about is money, real money.
Bahsettiğim şey para! Gerçek para.
Where the real money from the movie is made.
Filmden gerçek para böyle kazanılıyor.
He wants 20 grand in real money for delivery tomorrow.
Yarınki teslimat için yirmi bin gerçek para istiyor.
To burn the king's money is to break his law.
É contra a lei queimar o dinheiro real.
I expect they'll give him some money, but there's no real way to compensate in cases like these.
Sanırım biraz para verirler. Bu gibi durumlarda zararı telafi etmek zordur.
The way to make money today is in real estate, not movies!
Para kazanmak için sinemacı değil, emlakçı olmak lazım.
I had no money in my pocket... no socks in my shoes, no real painting style of my own. "
Cebimde beş kuruş yok... ayağımda ayakkabı yok, kendime ait bir çizim tarzım yok. "
I'd say one is a real slut. For my money it's the blonde
Birinin gerçekten kaltağın teki olduğunu söyleyebilirim.
I put up a real good million-dollar front but I haven't had any money in a long time.
Milyon dolarlık biriymiş gibi davrandım ama uzun zamandır beş parasızım.
- Here and there. - We'll make some money real soon, huh?
- yakında iyi para kazanacağız, ha?
But the same authority has already hired the real assassins. those from below... assassins that were working only for money.
Ama aynı otorite sadece para için çalışan gerçek suikastçıları da işe almış onları da aşağıya yerleştirmişti.
Government money and private investment working together in a real partnership.
Hükümet parası ve özel yatırım.. .. gerçek bir ortaklık içinde birlikte çalışıyorlar.
Government money and private investment in real partnership to me, symbolic of everything this Government is working for.
Hükümet parası ve özel yatırımın gerçek ortaklığı.. .. bana, bu Hükümet'in çalıştığının bir simgesi olarak geliyor.
If you don't stuff that money back in your pocket real fast, Lüders, I might just do something I don't want to do.
Lüders, o parayı hızlıca cebine sokmazsan,... bana istemediğim şeyleri yaptırmak zorunda bırakırsın.
So, the real question is, why do we have an economy where the poor have to pay so the rich won't lose money?
Bu durumda asıl soru şu : Neden zenginler para kaybetmesin diye fakirlerin bedel ödediği bir ekonomimiz var?
There's some real big money on the table.
Ortaya konan meblağ oldukça büyüktür.
Now listen, son, if you ever get the money... and you do want him to have a nice headstone... you just let me know, and I'll see to it personally... that a real nice one is placed on the grave.
Dinle evlat, eğer para bulur da... güzel bir mezar taşı yaptırmak istersen... bana haber ver. Bununla özel olarak ilgilenirim.
We find a buyer with a wad of money who's willing to spend it, and a piece of equipment he wants real bad.
Bir tomar parasını harcamaya hevesli bir alıcı buluruz, ve o gerçekten kötü bir ekipmanı almak ister.
Money's never been real important to me.
Ama para benim için hiç önemli olmadı.
This is real... Money.
Bu gerçek.... pa... pa..
The fact is, that if you can't come up with the front money you're not for real.
Aslında, eğer peşinat vermeye yanaşmıyorsanız samimiyetinize inanmam.
I'm talking banks, real estate, drug money.
Bankalar, siteler hepsi gidecekler.
You mean all this money is real?
- Yani bu paraların hepsi gerçek mi?
Your money goes on top, because the watch commander is going to check it, naturally, to make sure it's real.
paranı üste yerleşitiriyoruz, çünkü kasa memuru gerçek olup olmadığını kontrol etmek isteyecektir.
Real cash money.
Nakit para.
You're real good with money.
Sen parayla gerçekten çok iyisin.
All it takes is a couple guys like that betting on instinct and you can start taking their money real regular.
İçgüdülerine ve duygularına göre oynayan böyle birkaç adam varsa, düzenli olarak paralarını toplarsın.
- Yeah, we wanna make a lot of money and be real famous, but no success.
Evet. Çok ünlü olmak ve çok para kazanmak istiyoruz ama başarı istemiyoruz.
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
real talk 21
real quick 147
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
real talk 21
real quick 147
real estate 79
real life 37
real good 188
real love 30
real soon 40
real ones 24
real mature 41
real slow 38
real bad 64
real nice 101
real life 37
real good 188
real love 30
real soon 40
real ones 24
real mature 41
real slow 38
real bad 64
real nice 101
real cool 19
real smooth 23
real name 32
real hard 21
real friends 20
real cute 28
real world 18
real people 26
real pretty 16
real power 17
real smooth 23
real name 32
real hard 21
real friends 20
real cute 28
real world 18
real people 26
real pretty 16
real power 17