She likes him traduction Turc
167 traduction parallèle
She likes him.
Beğeniyor onu.
She likes him!
Belki de Esméralda'yı mutlu eder!
I asked her. Though she didn't give me a direct answer, yet she likes him very much.
Biraz kafası karışık, ama hoşlandığını hissediyorum.
But I know that she likes him better than she likes me.
Ama onu benden daha fazla sevdiğini biliyorum.
He likes her, she likes him.
O karından hoşlanıyor, karın da ondan hoşlanıyor.
– No. She likes him better.
- Kız ondan hoşlanıyor.
I don't know why she likes him.
Ondan niçin hoşlandığını bilemiyorum.
Claude thought : "If she likes him... she's free."
Claude : "Eğer adamdan hoşlandıysa, istediğini yapmakta serbest." diye düşündü.
Pray that she gets a good boy... and that she likes him.
dua etde iyi bir gençle tanışabilsin... ve ona aşık olan biriyle.
She likes him?
Hoşlanıyor mu?
- What makes you think she likes him?
- Hem ondan hoşlandığını da nerden çıkardın?
She likes him.
Onu beğeniyor.
It's because she likes him...
Çünkü ondan hoşlanıyor.
She likes him.
Ondan hoşlanıyor.
In fact, she likes him so much, she put him on her "freebie" list.
Aslında, Ondan aşırı derecede hoşlanıyor, "Favorilerim" listesine koyuyor.
Probably doesn't even know if she likes him.
Muhtemelen ondan hoşlanıp hoşlanmayacağını da bilmiyordur.
- Do you think she likes him?
- Sence ondan hoşlanıyor mu?
She likes him. He likes her.
İkisi de birbirinden hoşlanıyor.
She likes him but she never goes out.
Ondan hoşlanıyor ama asla, kimseyle çıkmaz.
She likes him, huh?
Onu seviyor değil mi?
She likes him because of his hair?
Ondan saçı yüzünden mi hoşlanıyor?
She likes him a lot.
Ve onu çok seviyor.
She likes him, too.
Sonra öylece oturmaya devam etmiştik hani.
He can't admit he likes her till he's sure she likes him back.
Kızın da ondan hoşlandığından emin olana kadar duygularını açık edemiyor.
I know you don't want to admit it, but it's possible she likes him.
İtiraf etmek istemiyorsun, ama ondan hoşlanıyor olması da mümkün.
That's probably why she likes him.
Büyük bir ihtimal annem adamı bu yüzden sevmiştir.
She likes him.
Onu sevdi.
Do you reckon she likes him?
Sence ondan hoşlandı mı?
She informed on a dangerous guy, and she likes him.
Çok tehlikeli birini ihbar etti ve ondan hoşlanıyor.
I understand why she likes him, I'd fuck him myself.
Ondan hoşlanmasını anlayabiliriyorum, onu ben de sikmek isterdim.
Is this why she likes him?
Bu yüzden mi hoşlanıyor ondan acaba?
She accused me of trying to trap him into marriage, said he'd never marry the likes of me.
Kadın beni evlenmek için tuzak kurmakla suçladı, benim gibi biriyle asla evlenmeyeceğini söyledi.
When the girl firefly wants to let the man firefly know That she sort of likes him a little bit, She flashes that little light in exact two-second intervals,
Dişi ateş böceği kendisini erkek ateşböceğin bilmesi için onun hoşlanacağı şekilde ışığını iki saniyede bir ısrarla hafifçe yakar.
Asked to be buried near his maw, only 20 feet away, as she's too true a woman to have the likes of him any closer.
Annesinin yanına gömülmeyi istedi. Tabii 6 metre ötesine, çünkü anasına layık olmadığını hissediyormuş.
No, I rather think she just likes him.
Hayır, sadece hoşlandığını sanıyorum.
She probably likes love. Him, too.
Kız onu seviyordur, adam da kızı.
She's likes a flashing light as soon as she sees him!
Oğluma her baktığında göz kapakları kanat çırpar,..
She really likes him. I can tell.
Kız, ondan gerçekten hoşlanıyor.
I mean, she really likes him.
Yani, gerçekten hoşlanıyor.
He likes a date to see him with a friend so she gets a window into his non-date personality.
Kız arkadaşının onu bir arkadaş ortamında başka bir pencereden görmesini istiyor.
You don't think she even really likes him?
Yani, sence ondan hoşlanmıyor bile, öyle mi?
I mean, Will, that's my dad he likes your mum, and I think she's keen on him.
Will, yani babam... annenden hoşlanıyor, bence annen de ondan hoşlanıyor.
Well, Jules likes him, too, and now she hates me.
Jules da ondan hoşlanıyor ve şimdi benden nefret ediyor.
Look, I know Jess is a little tough sometimes, but he likes Rory and Rory's a good kid, hopefully she'll rub off on him.
Jess'in bazen zor bir çocuk olduğunu biliyorum, ama Rory'yi seviyor. Rory iyi bir çocuk. Onu yola getirebilir.
Your daughter likes him, doesn't she?
Kızın onu seviyor değil mi?
So it's really interesting to watch him go through this moral dilemma when he meets this girl at school that he likes but it turns out that she's....
Onun bu ahlaki çelişkisini izlemek mutlaka ilginç olacaktır. Okulda hoş bir kızla tanışıyor. Ana kızın şey olduğunu öğreniyor.
I don't think she really likes him.
Ondan gerçekten hoşlandığını sanmıyorum.
It was her first time, and she really likes him.
- Şey, ondan gerçekten hoşlanıyor.
Your father called your mother an idiot because she bought him potato chips in a can. The man likes his chips in a bag.
- Adam cipsini poşette seviyor.
Bingley likes her enormously, but might not do more if she does not help him on.
Bingley ondan çok hoşlanıyor, ama Jane ona yardım etmezse bu iş hiçbir yere varmayabilir.
Danielle likes Jimmy, but she's like a foot taller than him.
Danielle Jimmy'den hoşlanıyor, ama ondan 30 cm daha uzun.
she likes you 180
she likes me 65
she likes it 43
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
she likes me 65
she likes it 43
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
she loves you 255
she looks like you 26
she looks just like you 26
she looks like me 20
she looks nice 18
she looks beautiful 24
she loves me 159
she lives 40
she lies 28
she lives here 44
she looks like you 26
she looks just like you 26
she looks like me 20
she looks nice 18
she looks beautiful 24
she loves me 159
she lives 40
she lies 28
she lives here 44