English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / So long

So long traduction Turc

21,321 traduction parallèle
In this business, your shelf life is only so long.
Bu işte raf ömrünüz sınırlı.
What's taking you so long?
Niye bu kadar uzun sürdü?
What is taking so long?
Neden bu kadar uzun sürdü?
So long as it remains unfinished we're here.
Bu iş sona ermediği sürece buradayız.
So long as Sarah listens to reason.
Sarah mantığına kulak verdiği müddetçe.
Why are we so long without attacking the Germans?
Almanlara saldırmadan neden bu kadar uzunuz?
As Morgan is aware, I encourage those who find respite here to enjoy the fruits of our grandeur for as long as they like, so long as they contribute.
Morgan'in vakif oldugu uzere, burada soluklanan kimselere karsi katki saglamalari sartiyla, hasmetimizin tum meyvelerinden istedikleri kadar yararlanmalari konusunda comertimdir.
Why'd it take you so long to call me back?
Beni araman neden bu kadar uzun sürdü?
I was hiding for so long.
Çok uzun süre saklandım.
So long, old girl.
Çok uzun sürdü, kızım!
One who has lived for so long?
Bu kadar uzun süre yaşamış birini?
Well, I can remember a glorious time, not so long ago, when I was very happy.
Çok yakın bir zaman önce mutlu olduğum görkemli bir an hatırlıyorum.
I'm afraid a ship's captain can only be cooped up for so long.
Korkarım ki bir gemi kaptanı kapalı yerlerde en fazla bu kadar kalabiliyor.
Took so long, I had to start without you.
İşin uzun sürdü, ben de sensiz başladım.
How did you do it for so long?
Bunu bunca zaman nasıl başarabildin?
What took so long?
Niye bu kadar uzun sürdü?
What's taking so long?
Niye bu kadar uzun sürdü?
What the hell took you so long?
Neden bu kadar geciktin?
- What took so long?
- Ne kadar uzun sürdü?
- What took you so long?
- Gelmen niye bu kadar uzun sürdü?
You know, there was a time, not so long ago, when it could've been a literal fire.
Bir aralar ki pek de uzak zamanlar değil harbiden birilerini alev alev şutlayacaktım
This hack of our city will never happen so long as we can rely on the rationality and the basic decency of the American people.
Amerikan halkının anlayışı ve akla, mantığa yatkınlığı sayesinde şehrimiz asla hacklenmeyecektir.
So long as you keep doing what you're doing.
Bu yaptığın şeye devam ettiğin sürece en azından.
I mean, it's been so long since I've been to my own doctor.
Doktor olduktan sonra kontrole gitme fırsatım olmadı.
So long, whoopee cushion.
Elveda osuruk minderi.
And I hadn't, like, thought about that word in so long and-and it just, like, reverberated within me.
Ve ben uzun zamandır o kelimeyi düşünmemiştim. Ve o kelime sanki bende yankılandı.
I've just been alone for so long, that to finally have someone to call my own...
Uzun zamandır yalnızım, sonunda benim diyebileceğim bir şeyim var...
I've been stuck in this shithole for so long, I decided to get out.
Bu bok çukurunda o kadar uzun zaman kaldım ki artık dışarı çıkmaya karar verdim.
So long as you live under my roof you do not give, sell or provide my daughter with any more of this filth, ever.
Benim çatım altında yaşadığın sürece vermek, almak, satmak yok... bu pisliğin daha fazlasıyla kızıma da sağlamak asla.
I won't speak more so long as he's listening.
O dinlediği sürece konuşmam.
So long as you truly repent your sinful thoughts.
Günahkâr düşüncelerinden samimiyetle tövbe edersen olur.
We've been together for so long, James.
Çok uzun zamandır birlikteyiz, James.
One we've been hunting for for so long.
Uzun zamandır peşinde olduğumuz kişi.
- What took you so long?
- Neden bu kadar uzun sürdü?
Why would they bring your father there and keep him there for so long?
Neden babanı oraya götürüp, o kadar süre tutsunlar ki?
- What is taking so long?
- Neden bu kadar uzun sürüyor?
Only things don't go as planned, so he struggles through the murder trying to match the actual kill to his long-gestating fantasy.
Ama işler planladığı gibi olmadı, o yüzden uzun süredir hayalini kurduğu cinayete erişmek için zorlanıyor.
Ahora sí estamos hablando. So, tell me, how long exactly have you and Güero been running your own coke on the boss's dime, huh?
Ee söylesene, ne kadar zamandır Guero'yla patronun arkasından kendi kokaininizi satıyorsunuz?
So, as long as Jordan had this video, he had total power over Starlee.
Jordan'ın elinde bu video olduğu sürece Starlee üzerinde mutlak bir gücü olacaktı.
I'm a very reasonable man as long as you cooperate, so let me ask you a question, Rick.
Is birligi yaptiginiz surece cok makul bir adamimdir ben. O yuzden sana bir sey soracagim Rick.
I'll die before she does, and I hope that's a long time from now so I can... raise her and protect her and teach her how to survive.
Ondan once olecegim ve umarim buna daha cok vardir cunku onu buyutmek, korumak ve nasil hayatta kalacagini ogretmek istiyorum daha.
So, how long you been with Negan?
Ee, ne zamandır Negan'la birliktesin?
So what, we just hang out here for as long as we can survive?
Yani ne? Yaşayabildiğimiz kadar burada mı yaşayalım?
Ok, so, this is a little bit of a long shot, but you said Violet asked if Thompson had gotten the groceries yet?
Biraz küçük bir ihtimal ama Violet'ın Thompson'a yiyecekleri alıp almadığını sorduğunu söyledin değil mi?
"'so with my long neck I could see high above the treetops.'
"Upuzun boynumla, ağaçların üzerinden her şeyi görebilirdim."
So how long were you watching us?
Ne zamandan beri bizi izliyordun?
So you've known him a long time?
Onu uzun zamandır mı tanıyorsun yani?
So how long you going for?
- Kaç günlüğüne gidiyorsun?
So why the hell would anyone who's lived there for that long head out into the field wearing a pair of slippers?
Peki o kadar uzun süre burada yaşamış biri dışarı neden bir çift terlik giyerek çıkar?
It's been a long week, and you got another one starting up tomorrow, so thank you.
Uzun bir hafta oldu yarın da başka bir hafta başlayacak, hepinize teşekkür ederim.
You know I don't judge. So, Miranda and I, we had a long talk.
Pekala, Miranda'yla aramızda uzun bir konuşma geçti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]