So sure traduction Turc
11,219 traduction parallèle
I was so sure that I could save her.
Onu kurtarabileceğimden emindim.
- Yeah, I'm not so sure - -
- Yalnız ben emin değilim...
How can you be so sure?
Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
- How can you be so sure?
- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
The chick is not so sure he's ready to be left on his own.
Yavru, kendi başına kalmaya hazır olduğundan pek de emin değil.
- She seemed so sure.
- Oldukça emin görünüyordu
I don't know though. I wouldn't be so sure.
Ben de bilmiyorum O kadar emin olmazdım.
What makes you so sure?
Nasıl bu kadar eminsin?
If we're so sure that she's coming here to get you... maybe we can bait her... like she baited us.
Seni almaya geleceğinden bu kadar eminsek onun bize tuzak kurduğu gibi biz de ona tuzak kuralım.
I wasn't so sure either.
Ben de o kadar emin değildim.
- I'm not so sure that's true.
- Bunun doğruluğundan emin değilim.
But now I'm not so sure I believe in beginnings and endings.
Şimdi başlangıçlara ve sonlara inandığımdan emin değilim.
What makes you so sure that she's the problem?
Onun problem olduğunu sana ne düşündürüyor?
Oh no. I'm not so sure.
Hayır, o kadar emin değilim.
- I was so sure this was the band.
- Grup olduğundan çok emindim.
When I got the EKG, I was so sure I'd find out I had a murmur or an irregular rhythm or something that would explain the fatigue.
EKG'ye girdiğimde halsizliğimin sebebi olarak üfürüm ya da ritim bozukluğu çıkacağından emindim.
After their father left, I didn't want my kids growing up thinking that they were a burden, so I made sure they knew that mom could do it all.
Babaları gittikten sonra çocuklarımın bana yük olduklarını düşünerek büyümelerini istemedim.
It's so cute. I'm sure Dr. Timmins will be here soon.
Dr. Timmins'in az sonra geleceğine eminim.
So Walt goes running out there, and sure enough, Bobby's taken an acetylene torch and cut the roof clean off of Walt's car.
Walt oraya doğru koşuyordu ve Bobby asetilen kaynağını alıp Walt'un arabasının üstünü kesti.
I'm sure you can see there are so many paths to take, and if we just talk through them together,
Eminim anlayabilirsin. - Hemen!
I'm sure you can see there are so many paths to take, and if we just talk through them!
Seçebileceğin birçok yol var ve birlikte o yollardan birini seçebilirsek...
So, you're the new Taylor? In a manner of speaking, sure. Brooklyn?
Diyorum ki ; eğer bugün ölürsem tek dileğim senin yaşaman.
Mama, when Mrs. Irving comes back, can you make sure that she's someplace away from her son so that she and I have a chance to speak?
- Neyden bahsediyorsun sen? Kızınız ölebilir, siz hâlâ yalan söylüyorsunuz. Sen kim olduğunu düşünüyorsun acaba genç hanım?
So, when I make a move to change the way he's doing things, I want to make sure that you're ready to step up.
O yüzden kendine has yöntemlerini değiştirmek için harekete geçtiğimde bana destek olmaya hazır olduğundan emin olmak istiyorum.
I wasn't sure they were having an affair, so I wanted to see for myself.
İlişkileri olduğundan emin değildim o yüzden kendi gözlerimle görmek istedim.
I want you to stop trying to make this work. So let's go back out there, put this to bed, and make sure those videos never see the light of day.
Bu işi yapma çabalarına son vermeni istiyorum Oraya tekrar geri dönelim,... bunu yatıralım ve bu videoların bir daha asla gün ışığı görmeyeceğinden emin olalım.
They don't exactly do well with rules, so I'm pretty sure they're going to enjoy having immunity and means.
Kuralları pek sevmezler. Five-O'nun dokunulmazlık ve imkanlarına bayılacaklarından eminim.
Guys, I've got a lady stopping by, so I want to make sure I look hot.
Bir kadın arkadaşım uğrayacak o yüzden seksi görünmek istiyorum.
Her name is Jean, so I'm not sure whether she's a man or a woman.
İsmi Jean, erkek mi kız mı emin olamıyorum.
And you were so right about limiting his TV time and making sure that he has a balanced and nutritious diet.
Televizyon izlemesine sınırlama getirilmesini ve dengeli, besleyici bir diyet uygulaması gerektiğini. söylerken çok haklıymışsın.
So I'm sure a photograph of the final screen will suffice.
Final ekranının fotoğrafının yeterli olacağına eminim.
So I'm up trying to just get another shot of the krill and sure enough, wide open he comes to one last time.
Yukarıda krillerin bir görüntüsünü daha almaya çalışıyordum ve hakikaten, ağzı açık halde, son bir kez daha belirdi.
And that was so the public defender could go in and make sure they had an attorney for their first appearance.
Böylece kamu avukatları gidip tutuklananların ilk duruşmaları için avukatları olup olmadığını kontrol ederler.
I'm sure so we asked him to come.
Olağanüstü yeteneği eminim ki bir gün onu S sınıfına taşıyacak. Biz de bu yüzden gelmesini istedik işte.
- And so that, of all places, you knew was important that you make sure that these Manitowoc officers not be alone.
- O yüzden Manitowoc'tan memurların bilhassa orada yalnız kalmamalarına çok dikkat etmeniz gerektiğini biliyordunuz.
So make sure you're not being followed.
O yüzden takip edilmediğinizden emin olun.
And that was by design, I made sure that happened. I was so fast in high school,
Bu kasten böyleydi ve bunun gerçekleşmesini sağladım.
So we don't know if Chris is down? We're not sure.
- Yani Chris'in vurulup vurulmadığını bilmiyoruz.
To be honest, I've never experienced anything like this, so I'm just not quite sure how to deal.
Dürüst olmak gerekirse, daha önce hiç böyle bir şey tecrübe etmedim bu yüzden nasıl başa çıkacağımdan pek emin değilim.
So I don't need you telling me that my life isn't going great but if I have time tonight, I'll check my calendar and make sure that I have time.
Bu yüzden bana hayatımın pek iyi gitmediğini söylemene ihtiyacım yok ama bu gece vaktim var mı, ajandama bir bakarım ve zamanım olduğundan emin olurum.
I wanted to pay them a visit, but, erm, I wasn't sure how they'd feel, so...
Onları ziyaret etmeyi düşündüm ama nasıl hissedeceklerini pek bilemedim.
I'm a bit new to the memory thing so I can't say for sure. But something tells me they were mostly blue with... -... maybe yellow.
Hafıza olaylarında biraz yeni olduğumdan kesin olarak söyleyemesem de içimden bir ses biraz sarıyla karışık ama çoğunlukla mavi olduklarını söylüyor.
Are you so sure you're his son?
Onun oğlu olduğundan emin misin?
So... Seems we have ourselves a Mexican standoff, only between an Irishman and a Baptist, and I'm not sure how that ends.
O zaman bir İrlandalı ile bir Baptist arasında "Meksika açmazı" var demektir.
So, first we need to make sure that they understand what a question is.
Öncelikle bir sorunun ne olduğunu anladıklarından emin olmalıyız.
So, as the storm approaches, you'll want to make sure you take the necessary precautions here and plan on some very heavy snow in your area for much of...
Fırtına yaklaştıkça buralarda gerekli önlemleri alacağınızdan emin olmanız ve bölgenizdeki yoğun kara göre planlarınızı yapmanız gerekecek.
Aaron and I did end up getting a suite down at the Holiday Inn, so, you're sure you guys don't want to come with us?
Aaron'la Holiday Inn'de bir oda tuttuk, bizimle gelmek istemediğinize emin misin?
Linnux and his gang were whooped so bad, we were all sure they were gone for good.
Linnux ve çetesi o kadar kötü fısıldıyordu ki, Hepimiz iyiye gittiğinden emindik.
Okay, so just whisper like we're talking it over... Like we're not sure if we wanna go or not.
Sanki karar vermeye çalışıyormuşuz gibi fısıldayarak konuş... tam emin değilmişiz mesela.
I mean, I'm sure... I'm sure that you have a lot of guys you like, so.
Ama seninle gitmek isteyecek pek çok erkek olmalı.
What you do in between, determines your legacy, so make sure you give it everything you've got until you hear that whistle.
Kazanacağın şeyleri, bunların arasında yaptıkların belirler, Ta ki ıslığı duyuncaya kadar, elinden gelenin en iyisini yaptığından emin ol.
sure 38285
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
surely 971
suresh 61
sure i'm sure 17
sure you can 218
sure you were 30
sure i can 72
sure you do 255
sure you will 57
sure we can 55
sure is 153
sure i do 177
sure it is 177
sure does 54
surely not 99
sure we are 22
sure i am 51
sure thing 785
sure you are 144
sure do 122
sure i do 177
sure it is 177
sure does 54
surely not 99
sure we are 22
sure i am 51
sure thing 785
sure you are 144
sure do 122
sure there is 44
sure we do 40
sure i will 32
sure i did 54
sure he will 16
sure am 51
sure they are 18
sure he is 30
sure it was 24
sure it does 32
sure we do 40
sure i will 32
sure i did 54
sure he will 16
sure am 51
sure they are 18
sure he is 30
sure it was 24
sure it does 32