Take them traduction Turc
16,643 traduction parallèle
Do you have to do it in your underwear? I can't take them off,'cause then you'd be looking right at my penis and testicles.
Onları çıkartamadım çünkü çıkartsaydım sürekli benim takımlara ve penisime bakardın.
Take them all between you, go on. - You sure, lovely?
- Alın da aranızda paylaşın bakayım.
Can you please take them away?
Onları çıkarır mısın?
And if mobile loves them, I take them national.
Biliyorum bunu. Mobile onları severse onları şöhret yaparım.
Why can't mario take them back?
Artık para istemiyor musun? Mario niye onları iptal edemiyor?
I'll take them off. You can wear them.
İstersen çıkarayım da sen giy.
The drivers are ready to take them to the destination of your choosing.
Sürücüler onları seçtiğiniz varış yerine götürmek için hazırlar.
I need the Home Office on board. And I need you to take out at least three Devon police officers, take them to lunch, get them to play the game.
İçişleri Bakanlığı'nın hemfikir olması gerek ve en az 3 Devon polis memurunu alıp yemeğe çıkarmanı ve oyuna sokmanı istiyorum.
This is what we need to take them down. All of them.
Onları, hepsini yıkmak için bize işte bu lazım.
I do not take them lightly but, when I do, they're mine alone.
Bunu göze almak pek de kolay olmadı tabii ama, aldığım zaman tek başımaydım.
Can I take them off now?
Şimdi çıkarabilir miyim?
- Take them off!
- Çıkar dedim!
Then take them.
Al bunları o zaman.
We could take them now.
Onları şimdi haklayabiliriz.
We'll take them at dawn.
Şafakta hepsini haklarız.
But to take them both from me?
Ama ikisini de benden almak?
Take them all. Take them.
Götür, hepsini götür.
It'll be a hard sell to take them with me.
Onları kendi yanıma çekmem çok zor olacaktır.
With a Highland charge! Ye take them by surprise, and ye put terror in their hearts.
İskoç akınıyla gafil avlayıp yüreklerine dehşet salacaksınız!
Well, I can take them home with me and I'll have them done for you first thing tomorrow.
Eve götürüp yarın sabaha hazır hâlde getirebilirim.
Then I get in close to the queen and make it clear that either everyone on this crew is released with a guide to take them safely back to the beach, or the queen dies within days of the king.
Kraliçeye yaklaşacağım ve açıkça ya bir rehberler beraber bütün tayfanın serbest bıraklıp güvenle sahile döneceğini ya da kraliçenin de kralla beraber birkaç güne öleceğini söyleyeceğim.
You're gonna- - you're gonna- - you're gonna take them away.
Sen onları... Sen onları... - Sen onları uzaklaştıracaksın.
Maybe I'll take them to a game this weekend.
Belki bu hafta sonu onları oyuna götürürüm.
If I stop the boat, it'll be to drop folks off, not take them on.
Tekneyi durdurursam bu, birilerini indirmek için olur başkalarını bindirmek için değil.
- I know there are security issues... - Take them.
- Güvenlik protokollerini biliyorum ama...
Take them.
- Al. Alabilirsin.
No, I'm not going to take them, anyway.
Hayır, almayacağım zaten.
Does their mum take them to school?
Anneleri mi götürüyor okula?
It'll take them a couple of days.
İnceleme birkaç gün sürebilir.
Put them down or I take them from you.
- İndirin yoksa sizden alırım.
Oh, you can take them.
Alt edebilirsin ama.
I saw you take your happy ass off in them woods yesterday.
Dün ormandan seke seke çıkarken gördüm sizi.
If I stay on the inside, I can take you directly to the arms and deliver you Roper and whoever's buying them, caught in the act.
İçeride kalırsam sizi doğrudan silahlara yönlendirir Roper'ı ve silahları alan kişiyi suçüstü yakalamanıza yardım ederim.
I wanted to tell them, "It's all right... take as many as you like."
"Sorun değil, istediğiniz kadar alın." demek istedim.
Well, perhaps we could take one or two of them with us.
Belki bir-iki tanesini yanımıza alabiliriz.
Take the weapons, sell them.
Silahları alın, satın.
If you intend to use these feet to march, then you need to take better care of them.
Yürümek için ayaklarını kullanmak istiyorsan onlara iyi bakmalısın.
So if you do get a delivery tonight, you just wheel them on in here and the... coroner's assistant will take care of the rest in the morning.
Yani bu gece bir teslimat gelirse sen sadece onları buraya koy. Gerisini savcı yardımcısı sabaha halleder.
You can take one of them with you.
İkisinden birini yanında götürebilirsin.
I called them after the second one and they sent some little shit up here and he looked through our files and took some notes and then he ran back to Quantico as fast as his little $ 60 loafers could take him.
İkinci cinayetten sonra aradım ve buraya geri zekâlının tekini gönderdiler sonra dosyalarımıza baktı, birkaç not aldı ve topukları vura vura Quantico'ya geri döndü.
If we take at least some of them now... If he sees us slow,
Eğer şimdi en azından birazını toparlarsak, bizi yavaşlıyor gibi görürse...
They agreed to take my family in, and I agreed to offer them support from my position in Nassau.
Onlar ailemi kabul ettiler, bende onlara Nassau'daki konumumla yardım etmeyi kabul ettim.
I will not let them take it away.
Bunu almalarına izin vermeyeceğim.
If they won't take up arms and fight alongside us, I want them terrified of the thought of doing it against us.
Eğer bizimle birlikte savaşmazlarsa, bize karşı dövüşmekten korkmalarını istiyorum.
If the alternative is an armed clash between those men and the dozens of soldiers it would take to subdue them, a little time spent confronting the past may be the lesser evil.
Zıtlaşan bu kalabalık ile silahlı bir birliğin karşılaşması belki de daha beteri olmadan bu birleşmeyi dağıtacak bir alternatif olabilir.
Then I'll just take the pages and throw them out.
Öyleyse sayfaları alıp çöpe atayım.
It won't take long for Iris and Liz to mow them down.
Iris ve Liz'in onları öldürmesi çok uzun sürmez.
Something got to them before they were able to take their final victim and finish spelling "murder."
Bir şey onları cinayet kelimesinin son harfini yazıp bunu söyleyecek cinayeti yapmaktan alıkoydu.
Perhaps if you kept them at home, for even a few days, so we could take stock.
Belki birkaç gün okula göndermeseniz en azından, biz de çare düşünürüz.
If that's what it is, we could get some homeless guys up in here, really take care of them.
Öyle bir durum varsa eve birkaç evsiz adam alıp bir güzel rahatlatabiliriz.
I will take Kaidu... and all of his kin... and every sympathizer who remains in the House of Ögödei... and I will bury them here... in his beloved dirt.
Kaydu'yu ve bütün ailesini ve Ögeday Hanedanı'ndaki tüm sempatizanlarını buraya, onun sevdiği toprağa gömeceğim.
take them off 138
take them out 78
take them all 26
take them back 16
take them away 101
take them down 41
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
take them out 78
take them all 26
take them back 16
take them away 101
take them down 41
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
take me away 98
take it easy 3777
take care 2154
take your time 1039
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
take me away 98
take it easy 3777
take care 2154
take your time 1039
take care of yourself 629
take me 491
take me back 66
take me there 54
take off your dress 19
take that 698
take a nap 62
take it away 239
take it 3226
take off your coat 49
take me 491
take me back 66
take me there 54
take off your dress 19
take that 698
take a nap 62
take it away 239
take it 3226
take off your coat 49
take it slow 68
take me out 21
take a shower 102
take thee 47
take it down 128
take off the mask 22
take a walk 160
take care of me 19
take a seat 906
take care of your sister 17
take me out 21
take a shower 102
take thee 47
take it down 128
take off the mask 22
take a walk 160
take care of me 19
take a seat 906
take care of your sister 17