English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Take them away

Take them away traduction Turc

808 traduction parallèle
Take them away!
Götür onları!
Take them away.
Götürün şunları.
Take them away!
Geçemiyorum. Çek şu koyunları!
- Take them away.
- Onları götürün.
Take them away.
Çek şunları. Burnum!
Take them away.
Götürün onları.
Take them away.
Alın onları.
All right, take them away.
Tamam al o zaman bunları.
Will you not take them away?
Götür onları.
And time doesn't take them away.
Ve zaman, bu hasletleri alamaz!
It seems unfair to take them away from their families.
Onları ailelerinden ayrı tutmak haksızlıkmış gibi geliyor.
Take them away.
Götürelim onları.
Take them away.
Götür onları.
Take them away.
Onları alın.
Take them away!
Al şunları! Dokunma bana!
Take them away, please.
Lütfen geri götürün.
Please, take them away!
Onları kaldır lütfen!
Take them away.
Götür bunları.
Take them away
Götürün onları!
Take them away!
Götürün onları!
They just wait patiently for the soldier who'll come and take them away.
Kendilerini alıp götürecek askerlerin gelmesini sabırla bekliyorlar.
Take them away.
Götürün!
Take them away!
Uzak tut şunları benden!
Take them away.
Götürün bunları!
All right, guard, take them away.
'Tamam, muhafız, götür onları.
The Germans want to take them away.
Almanlar onları almak istiyor.
Tell them to take these two away.
Bir ana-kız çetesinin cinayet planladığını söyle.
Let them just take the toys that they already got. But... make sure that you tell them the rules and send them away.
Oyuncakları almalarına izin ver ama onlara para ödeme kurallarını mutlaka öğret.
I've been entertaining them. Take it away.
Ben onları güzelce eğlendiriyordum.
Please don't let them take me away, will you, Captain Tim?
Lütfen beni göndermelerine izin vermeyin, Yüzbaşı Tim?
Get down there and take their guns away from them.
Hemen gidip silahlarını al.
So that I can take him away from all of them and be with him.
Diğerlerinden uzakta, onunla birlikte yaşayabilirim.
If you ain't out of town in five minutes, I'll have to take them guns away from you.
Eğer beş dakika içinde kasabadan ayrılmazsan silahlarını senden alırım.
I don't want them to take me away from you.
Seni benden uzaklaştırmalarını istemiyorum.
You take them heaters away from you and you're nothing, you know that?
O tabancalar olmadan sen bir hiçsin, biliyor musun?
You can't just hand somebody the world and then take it away from them.
Bir insana dünyaları verip sonra geri alamazsınız.
Take them both away.
İkisini de götürün buradan.
I can't let them take you away and shut you up.
Seni elimden alıp hapsetmelerine izin veremem.
I like to see what people will do when I take it away from them.
Ben insanlardan aldığım zaman onların ne yapacağını görmek istiyorum.
They only got a few minutes and you take it away from them.
Onların bir kaç dakikası var ve sense bunu onlardan alıyorsun.
Take them all away!
Götürün bunları!
- I don't want them to take her away.
- Onu götürmelerini istememiştim.
Take these pants and have them pressed right away.
Bu pantolonları al ve onları tekrar ütület.
Why do you want to take it away from them?
Neden onları bundan mahrum bırakmak istiyorsun, Henry?
He's going to take the money away from them.
Parayı arkadaşlarından almaya gitti.
Oh, did you send them, or did they take fright and run away?
Siz mi gönderdiniz yoksa korkudan mı kaçtılar?
Let them move in under our noses and take it all away from us or else.
Her şeyi elimizden almalarına izin vereceğiz yoksa.
But you're not going to let them take me away?
Beni götürmelerine izin vermeyeceksiniz değil mi?
It'd be kind of a nice revenge to take you away from both of them.
- İkisinden de intikam alabilirim.
Don't let them take your child away, even if it upsets your husband.
Hayır, lütfen. Şu an - Minnet duygusuna kapılma.
Knowing you have to die... to have the power to take everyone else with you... the mob of them with their plans, their little hopes... born to be murdered and turning away from it... closing their eyes to it.
Halkı arkana almak, onların gücüne, fikirlerine sahip olmak için, onları umutlarından vazgeçirmek ve ölmeye hazır hâle getirmek için... gerekecek güce sahip olmak için... ölmek zorunda olduğunu biliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]