English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Tell him

Tell him traduction Turc

45,965 traduction parallèle
No, I need you to tell him today.
Hayır, bugün söyleyeceksin.
Okay, tell him to come down and we'll go to the center.
Aşağı inmesini söyle, merkeze gideceğiz.
If he wants a date, just tell him to call me.
Buluşmak isterse, beni aramasını söyleyin.
Yeah. You tell him, babe.
Evet, ağzının payını verdin bebeğim.
Then will you tell him "thank you" for me?
Ona benim yerime teşekkür eder misiniz?
How do I tell him that...
Ona nasıl- -
Just tell him!
Söyle!
You can go ahead and tell him, babe.
Devam et bebeğim, söyle lütfen.
I won't tell him, if that's what you're thinking.
Eğer düşündüğün oysa, ona söylemeyeceğim.
Tyra just tossed his research, and I... I didn't tell him.
Tyra araştırmasını attı, ama ben ona söylemedim.
Charles, tell him.
Charles konuş hadi.
What'd you have to tell him?
- Ona ne demek zorunda kaldın?
Would you like me to tell him that?
- Ona bunu söylememi ister misin?
I'll tell him we'll have coordinates and launch orders for the rescue sub ASAP.
Ona koordinatları ve kurtarma denizaltısı için fırlatma emrini...
Don't tell him.
Söylemeyin.
I got to tell him.
Ona söylemem gerek.
I know, but the closeness he has with his mom, you tell him this, it'll destroy it.
Biliyorum, ama söyleyeceğin bu şey annesi ile, aralarındaki yakınlığı mahvedecek.
But I really recommend that you tell him about
Sana tavsiyem şeyi söylemen... - 2004 Cadılar Bayramı.
You tell him I said to show you some ladder drills.
- Sana biraz merdivenleri göstersin.
I'll tell him.
Söylerim.
Hey, when you see Axl, tell him I'm in town and I want to see him.
Axl'ı gördüğünüzde ona kasabada olduğumu ve görüşmek istediğimi söyleyin.
How about if you see Axl, tell him I want to see him?
Axl'ı görürsen sen benim için söyle asıl.
Tell him you lost it.
Ona kaybettiğini söyle.
Why would I tell him not to jump if I wanted him dead?
Öldüğünü istersem neden atlamayacağını söyleyeyim ki?
Tell him... "
Ona şöyle de... "
Okay, you need to tell him... Everything we know.
Ona tüm bildiklerimizi anlatmalısın.
Emily, call the Venezuelan Ambassador, and you tell him I'm on my way.
Venezuela Büyükelçisi'ni ara. Yolda olduğumu söyle.
Tell him we drew names!
İsim çektiğimizi söyle!
Joana, tell him we drew names!
Joana! Joana, ona isim çektiğimizi söyle!
- Did you by any chance tell him?
- Ona söylemiş olma ihtimalin var mı?
I had to tell him.
Anlatmak zorunda kaldım.
Any one of them should compel the captain to withdraw, whilst keeping me out of it, and allowing you to tell him that you did your best.
Her hangi birisi yüzbaşıyı bizi çekmeye zorlayabilir. Bu beni konunun dışında tutarken size de yüzbaşıya, çok iyi iş çıkardığını söyleme fırsatı veriyor.
Tell him to get Dr. Reifler here right away. Go on.
Ona Doktor Reifler'i buraya getirmesini söyle.
You can tell him yourself when you get out of that muck.
O bataklıktan çıktığında bunu ona kendin söyleyebilirsin.
I know you could tell him about the affair.
Ona ilişkimi söyleyebileceğinizi biliyorum.
Tell him to come back.
Dönmesini söyle.
You didn't even tell him?
Ona söylemedin mi yoksa?
If you'll let me, I'd love to tell you all about him.
Eğer istersen, sana babanı anlatmayı çok isterim.
Tell her what we're doing with this. My husband is going to hell and he's trying to take us with him.
Kocam cehenneme gidecek ve bizi de yanında götürmek istiyor.
You made him promise not to tell anybody.
Kimseye söylememesi için söz verdirmiştin.
Tell your father I need to speak to him.
Babana söyle onunla konuşmam gerek.
Well, at least tell me his name so I can soothe him.
En azından adını söyle ki onu sakinleştirebileyim.
The plan for how I was gonna tell her that I found him.
Babamı bulduğumu, anneme nasıl söyleyeceğim planı.
'Cause I told him to tell me he didn't forget to gas it up.
Çünkü unuttuğunu söyleme sakın dedim.
You used us to find him for you so he could tell you about Bloom.
Onu bulmak için bizi kullandın. Sana Bloom hakkındaki gerçeği söylemesi için.
Tell me you can track him.
Onu bulabileceğimizi söyle.
So, tell me three things about him.
Onun hakkında üç şey söyle.
Tell me something you admire him for, something you've learned from him.
Beğendiğin bir yönünü söyle, ondan öğrendiğin bir şeyi.
Tell me where to find him... and I'll consider letting you go.
Bana onu nerede bulacağımı söyle ve seni salıverme işini düşüneyim.
All you need to do is tell me how you'd meet with him... if you were eliminated and had to return to the Inland.
Bana söylemen gereken tek şey, eğer elenmiş olsaydın ve İç Kesimler'e dönmek zorunda kalsaydın onunla nasıl buluşacağın.
The reason I didn't tell you the truth was not to protect him, but to protect you.
Sana gerçekleri anlatmama nedenim onu değil, seni korumak içindi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]