Tell him now traduction Turc
1,121 traduction parallèle
You think we should tell him now?
Şimdi ona söylememiz gerektiğini mi düşünüyorsun?
Shall we tell him now, or wait until the cheque comes?
Şimdi söyleyecek misin, yoksa? Hesap gelene kadar mı bekleyelim?
Might as well tell him now. Who knows?
Peki, şimdi söylemek daha olacaktır.
- Three minutes. Do you want to tell him now he can't dive?
Ona dalamayacağını söylemek ister misin?
Well, tell him now.
O zaman şimdi söyle.
Over. Tell him, now!
Söyle şimdi!
Now, you're gonna go to him, and you're gonna tell him that you can do the same thing, right in front of me, pal.
Şimdi, ona gideceksin, benim yanımda aynı şeyi senin de yapabileceğini söyleyeceksin.
Angela, if your old man is in this, you'd better tell me now if you want me to help him.
Angela, senin moruk işin içindeyse, ona yardım edebilmem için şimdi söylemelisin.
What we need now is a dupe. Someone above suspicion who will believe anything you tell him.
Şimdi bir enayi bulmalıyız şüphe etmeden ne söylersen inanacak birisi.
Now Cyril, you tell him... what happened at the big casino with those dirty bastards.
Cyril, anlat bakalım. Büyük kumarhanede ne oldu? Şu aşağılık heriflere.
Now, you wanna tell me if Quayle hired you locally, or were you assigned to him?
Şimdi Quayle seni buradan mı tuttu yoksa onun yanında mı görevlendirildin?
Now give the radar to General Kappa and tell him to find the last Dragon Ball immediately!
Şimdi radarı General Kappa'ya ver ve ona Ejder topunu hemen bulmasını söyle!
Now tell him you've passed!
Şimdi git ona müjdeni ver!
Take the phone, right now, and ring Victor Manohin tell him that the keys to the plumbing storage are in my cabin, under that... under the cupboard.
Telefonu al, şimdi, ve Victor Manohin'i ara ona su tesisatı deposunun anahtarının benim vestiyerimde olduğunu söyle, o şeyin altında... dolabın altında. Yerde.
Now, you tell him to get down here and now!
Şimdi ona hemen buraya gelmesini söyler misiniz lütfen!
Now you tell him you're closed, and that's it.
Şimdi ona kapalı olduğunuzu söyle, hepsi bu.
I can't talk now, but call Vector-Scope and tell them I've got Tuck Pendelton and I'm bringing him in.
Şu anda konuşamam, ama Vector-Scope'u ara... onlara Tuck Pendelton'u bulduğumuzu ve onu getirdiğimi söyle.
You're holding out on him now. You didn't tell him you were coming to this meeting.
Zaten bir şeyler saklıyorsun.
Now, tell me what happened. They killed him!
Şimdi ban ne oldu anlat.
Now, from what I hear tell, they took him off the front line, sending him here.
Simdi ise, duyduğum kadarı ile, onu ön cepheden alıp buraya göndermişler.
I think we ought to go down there right now and tell Mr. Clavin how we feel about him. Don't you think that would be a little cruel?
Bence hemen oraya gitmeli ve Bay Clavin'e hakkındaki hislerimizi söylemeliyiz.
Tell him he's stopping now.
Durmasını söyle ona.
I tell you right now if we find McKussic anywhere near Escalante I'll put him away for 25 years.
Sana şunu söyleyeyim eğer Mac'i Escalante'nin yanında bulursak onu 25 yıl içeri tıkarım.
Now, you go right downstairs and tell him!
Şimdi hemen aşağı in ve bunu ona söyle!
Get Bristol on the line and tell him I'm coming in to see him now.
Bristol'u bağla. Onu görmeye geleceğimi söyle.
Call Donovan, Marcus. Tell him I'll take that ticket to Venice now.
Donovan'ı ara, Venedik biletini şimdi alacağımı söyle.
I'm gonna march meself straight home right now and tell him just like I should have done the minute... And don't you shake your head at me, young lady.
Hemen eve gitmeliyim ona anlatmam gereken şeyler var ve bana başını öyle sallama, genç bayan.
- Now you tell him I've got Boone under control.
- Ona Boone'un kontrolüm altında olduğunu söyle.
Would some kind friend tell a poor, blind man... what's lost the sight of his eyes in the service of King George, God bless him... in what part of the country he might now be?
Acaba nezaket gösterip gözlerini Kral George'un hizmetindeyken kaybeden bu zavallı, kör adama ülkenin hangi yerinde olduğunu söyleyebilir misin?
'Cause you're gonna go tell Marston I'm coming after him. Now git.
Seni öldürmeyeceğim çünkü gidip Marston'a peşinde olduğumu söylemeni istiyorum.
Listen, would you tell him it's Elizabeth and I'm returning his call and I'd like to speak to him now?
Dinleyin, ona Elizabeth arıyor diyebilir misiniz? ... ve onun aramasına karşılık veriyorum ve de onunla şimdi konuşmak istiyorum.
Tell him to get up there now.
Hemen buraya gelmesini söyle.
Now, you go home and tell your wife that you love him.
Şimdi evine git ve karına onu sevdiğini söyle.
I am going now to tell him a small history.
Hastings, sana biraz tarih dersi vereyim.
Now, you tell him that you and I were friends.
Ona, bizim arkadaş olduğumuzu söylersin.
Now tell him we are glad that he is here.
Ona burada olmasından memnun olduğumuzu söyle.
Now, I won't tell him you're not my daughter, but you gotta do something for me.
Şimdi, ona kızım olmadığını söylemem, ama sen de benim için bir şey yaparsan.
You call him right now and tell him to let her go!
Onları ara ve kızı bırakmalarını söyle!
NOW I OUGHT TO TELL HIM- - SAMMY, YOU CAN'T TELL.
Sammy söyleyemezsin.
I tell you, if I'd ever actually done anything for him I'd be feeling the fool right now.
Size söylüyorum, eğer onun için gerçekten bir şey yapmış olsam Kendimi aptal gibi hissederdim.
Now she's gonna see him tomorrow and tell him she saw me here tonight.
Yarın onu görecek ve ona, beni bu gece burada gördüğünü söyleyecek.
Now I am standing outside and I am freezing, but I cannot leave because I gotta tell him what happened to the car.
Ondan sonra dışarıda bekliyorum ve donuyorum, ama ayrılamıyorum çünkü ona arabaya ne olduğunu söylemem lazım.
She'll tell everyone in the condo now that you made him give you the pen.
Buradaki herkese artık kalemi ona nasıl verdirttiğini anlatır.
Now listen, promise me you won't tell him.
Şimdi dinle, ona söylemeyeceğine söz ver bana.
Now I also have to tell him that his father is dead.
Şimdi bir de babasının öldüğünü söylemek zorundayım.
- Tell him to go down right now. - What if he won't?
Ona hemen nakavt olmasını söyle.
I'm gambling right now that someone will visit me here, and I'II tell him I Iove him.
Ama yapamam. Uzun süredir kendimle girdiğim bir iddia var. O adam buraya ziyaretime gelirse, onu sevdiğimi söyleyeceğim.
I guess we can't tell him I stepped out, now, can we?
"Şu anda burada değil" diyemeyiz herhalde, değil mi?
Now you tell me boss, what will I answer him?
Git gazinoya bak. Patron dinle beni.
Now, we agreed we love Bud too much to tell him what we did.
Şimdi, Bud'a ne yaptığımızı söylemek için, onu çok fazla sevdiğimiz konusunda aynı fikirdeyiz.
We tell him it's safe, and now we can't dismantle the core for at least two weeks.
Güvenli olduğunu söyledik şimdiyse çekirdeği en az iki hafta sökemeyeceğiz.
tell him yourself 23
tell him 1314
tell him i said hi 19
tell him to come 17
tell him i'm busy 16
tell him to wait 20
tell him i love him 20
tell him to call me 20
tell him to stop 32
tell him the truth 70
tell him 1314
tell him i said hi 19
tell him to come 17
tell him i'm busy 16
tell him to wait 20
tell him i love him 20
tell him to call me 20
tell him to stop 32
tell him the truth 70
tell him i'll call him back 20
tell him i'm sorry 30
tell him everything 25
tell him what you told me 25
tell him that 69
tell him to come in 19
tell him it's urgent 16
tell him what 72
nowhere 621
now you see me 17
tell him i'm sorry 30
tell him everything 25
tell him what you told me 25
tell him that 69
tell him to come in 19
tell him it's urgent 16
tell him what 72
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140