That sounds good traduction Turc
1,290 traduction parallèle
- Yeah, that sounds good.
- Evet, iyi olur.
- Ooh, that sounds good.
- Kulağa hoş geliyor.
That sounds good.
İyi fikir.
- That sounds good. - Alright, bye bye.
Hoşça kal.
That sounds good.
Bu kulağa hoş geliyor.
Oh, that sounds good.
Bu güzel olur.
Oh, that sounds good.
Güzel.
Oh, now that sounds good.
Şimdi kulağa iyi geliyor.
Yeah, that sounds good.
Evet, iyi bir fikir.
- Sure, that sounds good.
- Tabii, çok güzel olur. - Harika.
That sounds good.
Güzel fikir.
That sounds good.
Bunu sevdim.
That sounds good. Oops.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds good.
İyi gibi geliyor.
That sounds... that sounds good.
Bu çok güzel bir şey.
- That sounds good to me.
- Kulağa hoş geliyor bence.
That sounds good.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds good.
- Kulağa çok hoş geliyor.
Yes. That sounds good.
Evet, bu harika fikir.
Okay, that sounds good, then.
Hiç de fena değilmiş.
Yeah, alright then, that sounds good.
Tamam o zaman, bu harika işte.
No, that sounds good.
Hayır, kulağa iyi geliyor.
- That sounds good.
- İyi fikir.
That sounds good to me.
Bana göre hava hoş.
Yeah, that sounds good.
Evet, bu harika.
Oh, that sounds good.
- Güzel olur.
All right, that sounds good.
Tamam, kulağa iyi geliyor.
- Yeah. No, great, that sounds good.
Evet.Hayır, harika, kulağa hoş geliyor.
That sounds a good great idea.
Ne güzel bir fikir.
It all sounds good. But that's not how I feel.
Kulağa hoş geliyor, ama ben böyle hissetmiyorum.
Well, that all sounds good, but why go to all that trouble?
Evet, tüm bunlar mantıklı, ama neden böyle bir şey oldu ki?
That sounds so good.
Kulağa çok hoş geliyor.
That sounds pretty good right now.
Şimdi kocamı öpeceğim.
- That sounds good, Kirk.
Caz hareketi yapacaklar sonra da alevli sopalar gelecek. - Kulağa hoş geliyor Kirk.
I'm gonna have Andrew come by this week and test the speed of that serve, alright? - Alright, sounds good.
Bu hafta Andrew'yu getirip bu servisin hızını test ettireceğim, tamam mı?
That sounds like a good idea.
Kulağa iyi bir fikir gibi geliyor.
I bet even that sounds pretty good to you right now.
Eminim ki şimdi bunu duymak, size iyi geldi.
Oh, that sounds good.
Kulağa güzel geliyor.
Ok, that sounds really good, but what the fuck does that mean?
Kulağa çok hoş geliyor ama ne demek bu?
That sounds good.
Bu bir planmış gibi geliyor.
Actually, honey, I think that sounds pretty good.
Hayatım, bence hiç fena değil.
- That sounds like a good idea.
Ne dersin? Evet hayatım bu çok güzel bir fikre benziyor.
- That sounds like a really good rule to me.
- Bana gerçekten iyi bir kural gibi geldi.
It sounds too good to be true... but, you know, I gotta chase that.
İnanması zor ama biliyorsunuz, bu reddedemeyeceğim bir teklif.
That sounds like a good idea.
Bu iyi bir fikre benziyor.
That all sounds real good... sitting there telling your mom he ain't nothing but a friend.
Oturup orda annene "O benim arkadaşım, başka bir şeyim olmuyor." demen kulağa çok hoş geliyor.
That all sounds real good and everything... talking about the "peace, be still"... and the Bible and all that stuff.
İncil ve diğer kitaplar hep barış, durgunluk gibi iyi olan şeylerden bahseder.
That sounds like a good idea.
İyi bir fikirmiş.
That's sounds a good opportunity or what?
Bu size de güzel bir olanak gibi görünüyor mu?
that sounds like a good plan, but who's going to watch over them?
Kulağa güzel bir planmış gibi geliyor ama onlara kim göz kulak olacak?
That's sounds good.
- Kulağa iyi geliyor.
that sounds good to me 27
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds awesome 53
that sounds perfect 47
that sounds interesting 35
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds terrible 42
that sounds awesome 53
that sounds perfect 47
that sounds interesting 35