Their leader traduction Turc
828 traduction parallèle
But you saw how their leader tried to draw us out.
Ama liderlerinin bize davranış şeklini gördün.
You will be their leader.
Liderleri olacaksın.
Their leader is a clever, resourceful criminal who seems to have sources of information from everywhere.
Önderleri zeki ve işini bilen bir suçlu. Anlaşılan her yerde muhbirleri var.
It'do no good, even if we arrested their leader, alex Sebastian... tomorrow another foreign man takes his place and the work goes on.
Çözüm olmaz, liderleri Alex Sebastian'ı bile ele geçirsek yarın yabancı birisi gelir ve iş aynen devam eder.
- I think he is their leader, a man called Peter.
Sanırım Peter dedikleri liderleri olan adam. Elimizden kaçırmıştık.
They were very brave, big heroes. They were gonna make the West safe for the white man. Their leader was a sanctimonious, blood-thirsty, so-called preacher named Chivington.
...... Batıyı beyaz adam için güvenli hale getiriyorlardı Başlarındaki, yobaz ve kana susamış kendisine vaiz diyen Chivington vardı...
- Are you their leader?
- Onların başı mısın?
Their leader was named Enjolras.
Liderlerinin adı Enjolras'tı.
Tell them that if they do, I will personally kill their leader.
Kaçarlarsa, gelir o grubun liderini ellerimle gebertirim.
Their leader said their hatred of Rome was such... that all they wished was to escape from her rule.
Liderlerinin dediğine göre Roma'dan o kadar nefret ediyorlar ki... onun hakimiyetinden kaçmaktan başka bir şey istemiyorlar.
- Like to meet their leader?
- Liderleriyle tanışmak ister misin?
They're members of your gang and you're their leader.
Onlar senin çetenin üyeleri ve sen onların liderisin.
This one band, inspired by their leader Geronimo, tried to defy the odds and hold out.
Liderleri Geronimo yüzünden ayakta kalan bu tek grup,... direnmeyi ve mücadele etmeyi denedi.
And when they do, maybe their leader, Mr Washington himself, will come right here, and he'll have a new treaty.
Ve anladıklarında, liderleri, Bay Washington, belki kendi arzusuyla buraya gelecek ve yeni bir anlaşma imzalayacak.
And their leader, Hunac Kell, already as cruel as any god, now felt himself as powerful as one.
Bir tanrı kadar zalim olan liderleri Hunac Kell artık kendisini tanrılar kadar güçlü görüyordu.
Two or three times, we thought we had Balimar, their leader, but each time he was able to get away.
İki-üç kere liderleri Balimar'ı yakaladığımızı zannetmiştik ama... her defasında elimizden kurtulmayı başardı.
It will be especially dangerous for their leader.
Özellikle de liderleri için çok tehlikeli olacak.
And this is their leader, Major James Lassiter.
Ve bu adam onların lideri, Binbaşı James Lassiter.
- Is he their leader?
- Onların liderleri mi?
I have to sleep with their leader.
Ben liderleriyle uyuyorum.
The legend deals with a small band of rich Egyptians who were banished to die in the desert for a terrible crime committed by their leader... the murder of the high priest of Isis.
Efsane zengin Mısırlılardan oluşan küçük bir grup ile ilgili, çölde ölmek üzere kovulanlar, liderleri tarafından korkunç bir suç işlenmiş... Isis'ın baş rahibi öldürülmüş.
You're their leader.
Sen, onların liderisin.
I recognized their leader, Butch from Springfield.
Liderlerini tanıdım. - Bu sabah ikmal konvoyunu soyan yine aynı adam olmalı. Springfield'dan Butch'du.
Their leader was a man named caselius.
Liderleri, Caselius adında bir adam.
The people claimed that day their leader's freedom.
Halk o günü, liderlerinin özgürlük günü olarak kabul etti.
I've learned the hunter Tyree is now their leader.
Tyree şimdi onların lideri.
You're their leader now.
Artık onların liderisin.
And you can always spot their leader.
Liderlerinin kim olduğunu daima anlayabilirsiniz.
Their leader uses a brass pole
Çete Lideri Metal bir sopa kullanır
Their leader, Santiago, came from just around there.
Liderleri Santiago, tam buralardan idi.
But their leader has no right to risk the lives of his men... by personal acts of heroism.
Ama komutanlarının kişisel kahramanlıklarla adamlarının hayatını tehlikeye atma hakkı yok.
- Their leader Dr. Sevrin, is a man...
- Liderleri Dr. Sevrin...
- Dr. Sevrin is their leader?
Tiburon'da akustik, iletişim ve elektronik dallarında dahi bir araştırmacı mühendis. - Onların lideri mi? Evet.
Even though the conspirators and their leader may have risen to important positions in the Party and the State they did not manage, like Tito in Yugoslavia, to take power nor achieve their criminal goal.
Komplocular ve yöneticileri Parti'de ve Devletimizde önemli görevlere yükselmiş olsalar dahi Yugoslavya'daki Tito misali başarılı olamamışlar ne iktidara gelebilmiş, ne de menfur emellerine ulaşabilmişlerdir.
Sometimes the people have celebrated the death of their leader with a banquet.
Bazen insanlar liderlerinin ölümünü bir ziyafetle kutlarlar.
Apparently the peasants and their leader Mustafa.
Mustafa Kemal'le birlikte.
That's right, why did you let their leader leave?
Peki ama neden liderlerinin kaçmasına izin verdin?
The last of our all-england finalists this evening From bingley, the bolton choral society And their leader, superintendent mcgough.
Şimdi de bu akşamki İngiltere finalistlerimizin sonuncusu Bingley'den Bolton Koro Derneği ve liderleri Müfettiş McGough.
That was brief with their leader
Şeflerini de iyi patakladın!
They're hermits from Assisi, here to make submission to Your Holiness. Their leader is Francesco.
Assisi'li münzeviler, Papa Hazretlerine şükranlarını sunmak üzere buradalar.
Among those who met their deaths are Nick Brown, powerful East Side gang leader also Rocco, Brown's lieutenant, and Manny Eckert.
Ölenler arasında Nick Brown, güçlü Doğu Kesim çete lideri ayrıca Rocco, Brown'un sağ kolu ve Manny Eckert var.
Every French province in Africa is honeycombed with traitors waiting for their chance, waiting perhaps for a leader.
Afrika'daki bütün Fransız eyaletleri fırsat kollayan, ya da bir lider bekleyen hainlerle dolu.
Victory for the Sioux and their great leader, Red Cloud.
Zafer Sioux'ların ve onların büyük liderleri, Red Cloud'un.
Anytime their leader is killed, that means their medicine's bad.
Bu onların hekimliklerinin kötülüğünü gösterir.
The leader was sprinkling water on their heads.
Liderleri başlarına su döküyordu.
The people bringing flowers to the tomb of their beloved leader.
Halk önderlerinin kabrine çiçek bırakıyordu.
" We say that the murders committed by the Moors who have the Sacred Heart punctured on their clothes, by German and Italian aviators at the service of a Catholic leader who claims to be a soldier of Christ,
"Alman ve İngiliz pilotlar tarafından işlenen ve... "... Kutsal Kalp'i elbiselerinde gezdiren Murabıtlar tarafından azmettirilen...
The boys made me their new leader.
Çocuklar beni liderleri yaptılar.
Barlini leads, but Ferrari team leader Sarti, Aron and Rindt, all have the Sicilian in their sights.
Barlini lider ama Sarti, Aron ve Rindt, hepsi Barlini'nin görüş alanı içindeler.
Become the leader of one of those bands and earn their respect.
Çetelerden birine lider olun ve insanların saygısını kazanın.
US citizen and USAID bureaucrat, is and was revealed to be through interrogation the leader in our country, as well as in other Latin American countries, of an organization who, in parallel with the police and under their cover,
ABD yurttaşı A.i.d memuru Sorgulamalar sırasında görülmüştür ki Ülkemizdeki ve diğer latin amerika ülkelerindeki
leader 144
leaders 20
leadership 32
their 132
theirs 35
their names 36
their daughter 20
their son 28
their families 25
their parents 19
leaders 20
leadership 32
their 132
theirs 35
their names 36
their daughter 20
their son 28
their families 25
their parents 19