There is no one traduction Turc
1,970 traduction parallèle
There is no one who can move under my power of gravity.
Yerçekimi gücüm altında hareket edebilecek hiç kimse yoktur.
There is no one here.
Kimse yok.
It seems like they just came and left, but there is no one to come.
Birisi gelip bırakmış galiba ama gelecek kimsesi yok ki.
There is no one up there, Francesca.
Yukarıda kimse yok Francesca.
But really, there is no one?
Ama, gerçekten, kimse yok mu?
There is no one back there.
Orada kimse yok.
Sir... there is no one to take care of my son.
Efendim, çocuğuma bakacak kimse yok. Ben hallederim.
There is no one that has any expectations from you.
Kimsenin senden bir şey beklediği yok zaten.
There is no one who can.
Burada bu göreve uygun hiçbir kimse yok.
Everything goes away. There is no one true statement that will survive.
Herşey biter.Yaşayacak hiçbir doğru tanık yoktur
And since there is no one else in the house, there is only one logical explanation.
Evde başka biri olmadığına göre, tek bir mantıklı açıklama var.
There is no one else.
Başka biri yok.
There is no one else in the store.
Mağazada başka kimse yok.
There is no one who try to cheat you.
Kimse seni dolandırmaya çalışmıyor.
Let's go now, do you realise there is no one?
Haydi, orada yok olduğunu görmüyor?
Hello There is no one available to attend.
Merhaba, çağrınızı cevaplayacak kimse bulunmamaktadır.
No one is saying the work these corporations do isn't vital, But there must be accountability.
Kimse bu kurumların yaptıklarının önemsiz olduğunu söylemiyor fakat denetime açık olmalılar.
No, there is but one married woman in the world who I could ever allow to invite what guests she please to Donwell.
Hayır, Donwell'e istediğini davet etmesine izin verebileceğim sadece bir evli kadın var.
No one, but there is a girl in my school, and I want her to like me.
Kimse, ama okulda hoşlandığım bir kız var.
There's no evidence for such a meeting, but there is one encounter we can be more certain about.
Böyle bir karsilasma yasandigini gösteren bir kanit yok ama emin oldugumuz baska bir karsilasma var.
No one can interrupt the match while the cage is still there -
Ama hayalimi gerçekleştirdin. Yeteri kadar param var artık.
I would respond, "There is none righteous, no, not one."
"Erdemli bir kişi yoktur." diyorum. "Bir tane bile."
There are no losers today. But there is one winner.
Bugün kaybedenler olmasa da bir kazanan olacak ve o da...
Winnie, no one in there until this is done.
Winnie, işimiz bitene dek kimseyi içeri alma.
There's no paperwork on it, Which is one of the reasons Why we realized it was a mistake.
Belge falan yoktu zaten biz de bu yüzden hata olduğunu anladık.
- i believe there is a few things wrong with the school, but- if a smurf dies and no one is around to hear it, does it still scream?
Okulda yanlış giden birkaç şey var fakat... Şirinler ölürken etrafta onları duyacak birileri yoksa bile çığlık atıyorlar mı?
Is there no-one to help you?
Sana yardım edecek kimse yok mu?
Is there no one around this village? This must mean there are fiendish monsters lurking about!
Köyde kimse olmadığını söylemeyin.
there's no one else better than you to track down such a valuable treasure.
Ama paha biçilemez öz suyunu bulmak sana göre bir iş.
Which ever one it is, I don't give a shit. But there's no way... that the two of you are walkin'out of here.
Hanginizin olacağı umurumda değil ama ikiniz birden çıkamazsınız.
There is no loop hole for that one!
Bundan kaçış yok! Tamam.
- Is there no one else?
- Başka kimse yok mu?
( Rugal ) IS THERE NO ONE HERE... ( Rugal )... TO CHALLENGE ME!
Burada benimle karşılaşacak hiç kimse yokmu!
And while Flynn's loyalists hope for his imminent return, there is perhaps no one who wishes it to happen more than young Sam Flynn, now in the care of his grandparents, and heir to an empire in turmoil.
Çok yakında geri döneceğini bekleyenler gittikçe azalmakta. Bu hikayede belki de genç Sam Flynn kadar üzülmüş kimse yoktur. Geliyor.
What are you doing standing there. No one is going to bite.
Neden dikilip duruyorsun?
There is no problem about losing one of my fingers.
Parmaklarımı kaybetmem sorun olmaz.
And the reason there's no apostrophe is because there isn't one in the uplifting slogan that adorns our beloved Post Office.
Kesme işaretinin olmamasının nedeni, sevgili Posta Ofisimizi süsleyen coşku verici sloganımızda kesme işaretinin olmaması. Oh.
- No, but there's something there each person born is the reincarnation of one who died.
- Hayır, ama orada birşey var her insan ölümünden sonra tekrar doğar.
When one is in love as we are, there's no reason to be afraid!
Bizimki gibi bir aşk yaşadığında, insanın korkmak için bir nedeni olmaz!
And there is no "one."
Tabii bu hayali biri değilse.
Is there no one in the house?
Evde başka kimse yok mu?
Is there no one in your life?
Hayatında bir kadın var mı?
There will be only one announcement this morning, which is that Miss Lucy, who was guardian to the fourth-year students, is no longer working at Hailsham.
Bu sabahki tek anonsum, dördüncü sınıfların gardiyanı Bayan Lucy hakkında. Kendisi artık Hailsham'da çalışmıyor.
It was ordered that no one is playing, means that today there are no tickets. No!
Hayır!
They said I'd have no trouble finding a job there... and I could stay with them until I did find one.
Orada bir iş bulmakta zorluk çekmeyeceğimi söylediler iş bulana kadar da onların yanında kalabilirmişim.
That is why we must resist until they understand there is no future for them without one for us.
İşte bu nedenle direnmemiz gerekiyor. Ta ki bize bir gelecek sunmadan onların da bir geleceği olmayacağını anlayana dek.
No seriously, is there even one guy out there who is not a jerk?
Hayır ciddiyim, sence şimdiye kadar pislik olmayan bir geldi mi?
But no one out there is gonna help you.
İleride elini tutan kimse olmayacak.
If you break that rule, then there's another one which is you're gonna hurt no matter what. Gonna hurt like hell. Gonna hurt like hell.
Dövüşün ilk kuralı Rakibine asla güvenme.
There is no-one but still I speak to you.
Ortada kimse yok, ama hâlâ seninle konuşuyorum.
Is there no one who kept the papers?
Kağıtları saklayan kimse yokmu?
there is no one else 26
there isn't 382
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is hope 43
there is no time 77
there isn't 382
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is hope 43
there is no time 77
there is 1445
there isn't time 60
there is someone 42
there is none 72
there is no 294
there is no way 73
there is a difference 51
there is a problem 53
there is no hope 26
there is one 67
there isn't time 60
there is someone 42
there is none 72
there is no 294
there is no way 73
there is a difference 51
there is a problem 53
there is no hope 26
there is one 67