English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They are my friends

They are my friends traduction Turc

232 traduction parallèle
They are my friends! You cheap crook.
Benim dostum onlar!
They are my friends, my brothers!
Onlar, benim arkadaşlarım, kardeşlerim!
Any celebrities you may have recognized along the way appear not because they are famous, but because they fit the roles they play and because they are my friends.
Devamı boyunca tanımış alabileceğiniz ünlüler ünlü oldukları için değil,... oynadıkları role uygun ve dostum oldukları için görünüyorlar.
They are my friends. Everything is okay.
Onlar, benim dostlarım.
- They are my friends, my lord.
Onlar benim arkadaşlarım, efendim.
They are my friends
Arkadaşlarım!
They are my friends.
Onlar arkadaşlarım.
They are my friends!
Onlar arkadaşlarım!
They are my friends.
Benim arkadaşım onlar.
They are my friends.
Onlar benim ahbaplarım..
As long as they are my friends, I don't mind them bullying me... once in a while.
Onlar benim arkadaşım olduğu sürece.. İstedikleri gibi davranabilirler. bir anda olsa.
They are my friends, and I'd like to keep them.
Onlar arkadaşlarım ve öyle kalmalarını istiyorum.
They are my friends.
Onlar benim dostlarım.
But they are my friends, do no harm.
Onlar benim arkadaşlarım, zarar vermezler.
"They are my friends, and from what little I gather... " the Pawnee have been very hard on these people.
Onlar benim arkadaşlarım ve edindiğim kısıtlı bilgiden anladığım kadarıyla Pawnee'ler bu insanlara çok sıkıntı vermişler.
They are my friends.
Onlar benim arkadaşlarım.
They are my friends
Onlar benim arkadaşlarım.
Maybe that's why they are my friends.
Belki dostum olmalarının sebebi budur.
You know, all my friends... think that things are different between us than they are.
Biliyor musun, tüm arkadaşlarım.. ... aramızda yaşananların göründüğünden farklı olduğunu düşünüyor.
They are Apaches, my friends, Apaches.
Bunlar Apaçiler dostlarım, Apaçiler.
- That is, they are friends of my father
- Babamın arkadaşı oluyorlar.
They are lost, my friends.
Onlar kaybetti, dostlarım.
They are my only real friends, Mother, the others are just acquaintances.
Bunlar benim gerçek dostlarım, anne. Diğerleri sadece bir tanıdık benim için.
My friends are going to lower their eyes, and my enemies say they always guessed.
Dostlarım bakışlarını kaçıracak ve düşmanlarım hep tahmin ettiklerini söyleyecekler.
My friends are married. They seem happy.
-... olarak düşündüm.
They are my friends.
Onlar dostlarım.
They are my best friends.
En iyi arkadaşlarım.
They are all my friends
Buradaki herkes benim dostumdur
My friends are so happy, they're killing themselves.
Arkadaşlarım o kadar mutlu ki kendilerini öldürüyorlar.
They are all my friends here, let me introduce you.
Bunlar benim dostlarımdır, gelin sizi tanıştırayım
Santimassino, Polito all those guys they are not my friends.
Santimassino, Polito... Tüm bu adamlar... Hiçbiri dostum değil.
They are not my friends.
Onlar benim dostum değil.
[Horse Neighs] Ellen, my friends are very good at what they do.
Ellen, arkadaşlarım yaptıkları işte çok iyidirler.
But they are my... my friends!
Sözümü kesme!
They are not my friends!
Onlar benim arkadaşlarım değiller!
My friends who stayed on the road are dead now or else they fell apart :
Yollarda kalan arkadaşlarım, şimdi öldüler. Kalanlarsa ikiye ayrıldı :
I mean, what are my friends going to think when they come over and see mousetraps all over the place?
Demek istediğim, arkadaşlarım geldiğinde her tarafta fare kapanı gördüğünde ne düşünecekler?
Now, I called all my friends, and their socks are disappearing too, and their wives claim they don't know either.
Hayır, o değil! Alışveriş merkezinde ki dilek havuzunun yanına bir koruma koydukları için, bir süre paraya sıkışık olacağız.
Friends and allies are gathering and stoking arms. All they speak of is my death.
Dostları ve müttefikleri toplanıyor ve safları birleştiriyorlar.
They are my best friends. I live in California.
Onlar benim en iyi arkadaşlarım ve ben Kaliforniya'da yaşıyorum.
The friends of the program are my friends. and they are friends for life.
Programın dostları, dostlarımdır ve hayat boyu dostturlar.
These people are my friends, and I know what they can do.
Bu insanlar benim arkadaşlarım, ve neler yapabileceklerini biliyorum.
They are not my friends
Onlar arkadaşım değil.
They are my real friends.
Onlar gerçekten arkadaşımmış.
I know there are those in the establishment too afraid to attack me, so they attack my dearest friends.
Parlamentoda bana saldırmaktan çekinenler olduğunu biliyorum. Onlar da yakınlarıma saldırıyorlar.
Excuse me, my fashion-impaired friends I'm here to tell you hats are back. And this time, they've ganged up and formed one giant super-hat.
Affedersiniz, bu benim moda-anlayışım arkadaşlar Burada sana diyeeceğim şey şapkalar arabanın arkasına ve şimdi, Bu muazzam süper-şapkaya sözlü olarak saldırdılar.
They are my royal council and truest friends.
Onlar benim kraliyet danışmanlarım ve gerçek dostlarım.
'Hungry, Horny, How come', they all are my friends.
Evet, aç, azgın, arsız, hepsi benim arkadaşım.
They are all my friends.
Hepsi benim arkadaşım.
Sam, some of my friends Are the dirtiest, stinkiest guys you'll ever meet, But they date more women
Sam, bazı arkadaşlarım tanıyabileceğin en pis, en kokuşmuş insanlar ama senden veya benim tahmin edebileceğimden daha fazla kadınla çıkıyorlar.
And I will not allow my friends to be imprisoned as they are.
Ve arkadaşlarımın öylece tutuklu kalmalarına izin vermeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]