They are fine traduction Turc
230 traduction parallèle
They are fine, indeed.
Gerçekten iyiler.
No at all, they are fine!
Saçma! Fasulye gayet güzel.
They are fine-looking animals, Mr. Thomas.
- Bunlar özenle seçilmiş hayvanlar Bay Thomas.
And they are fine with that?
Peki bunu sorun etmiyorlar mı?
They are fine-looking specimens.
İyi bakımlı örnekler.
- They are fine.
- Onlar da iyi.
Oh, they are fine, healthy boys.
Oh, iyi ve sağlıklı oğlanlar.
it's colors they are fine
# renkleri iyidir #
All things on earth, they are fine.
Yeryüzündeki her şey güzel.
Some folks there are want to drown fine young men and break poor girls'hearts... so that they can be wedded one day sooner!
Bazı insanlar var ki, sadece bir gün önceden evlenebilmek için genç bir erkeği boğmak, genç bir kızın da kalbini kırmak istiyor.
Your horses are very fine, but they're not a team.
Atların çok kaliteli, ama takım değiller.
- Are they fine?
- İyiler mi?
Things are fine as they are.
Her şey olduğu gibi güzel.
No doubt, they are doing just fine.
Şüphesiz, bunlar daha tehlikeli.
Women like you are just like dogs, they know how to count, yet can't tell the difference between one and two, two less and it's over, but if there's only one less, all is fine.
Senin gibi kadınlar köpeklere benzer,... nasıl sayacağını bilir, lakin birle iki arasındaki farkı söyleyemez,... ikiden azsa biter,... ama birden azsa her şey yolundadır.
- l'm not sure they are of fine quality.
- İyi kalite olduğuna emin değilim.
We have to postpone the trip if they are late It's fine if you need a couple of days
Geç kalırlarsa, Seyahati erteleriz 2 gün gecikme sorun olmaz
They are really quite something. Had they been only interested in a title, so that they'd be showered with praises as Sword-Kings or whatever, it'd be fine.
Size daha önce söylediğim gibi....... bu basit bir müsabaka'dan ibaret değil... bu müsabaka bir aldatmaca kaba kuvvet kullanarak, gözdağı vererek, niçin bu kadar ısrar etsinler.
Some of this stuff isn't worth anything nowadays but there are some fine pieces, although they're difficult to sell
Bunların bazıları bugünlerde hiç para etmiyor. Ama bazı güzel parçalar var. Satılmaları zor olmasına rağmen.
Up until the point that we had a riot... everybody said, "Those niggers are all right, they're doing fine."
Βiz bir ayaklanma çιkarana dek... herkes "Ο zencilerin bir şeyi yοk, iyi durumdalar" diyοrdu.
They've made a fine passage and are in prime condition.
Gümrükten geçtiler ve çok iyi durumdalar.
They are made of fine, rocky dust organic matter and ice.
Çok ince zerrecikli toz, tasimsi organik madde ve buzdan olusurlar.
My nerves are fine the way they are.
Sinirlerim böyle gayet iyi.
They'll pat us on the head and say, " Well, what you know about Universe is pretty much correct. You got at lot to learn yet, but you are doing fine.
Kafamızı okşayarak şöyle derlerdi, " Eh, Evren hakkında bildiklerinizin neredeyse tamamı doğru öğreneceğiniz daha çok fazla şey var, ama iyi gidiyorsunuz.
Now, these are four fine actors and I'm sure they all agree that the point is not to win, but to play the game...
Bunların hepsi çok iyi oyuncular ve hepinizin de bildiği üzere önemli olan kazanmak değil oyuna iştirak etmektir.
Yes, sir. And fine big fellows they are too.
Evet efendim onlar da iyi adamlar.
Bela... those people are parasites ; they just wanna exploit you. Fine.
Bela... bu insanlar parazit ;
- Yes, they are all fine.
Her şey hazır mı? - Evet, her şey hazır.
- Fine girls, are they not, Mr Gardiner?
- Hoş kızlar değil mi, Mr Gardiner?
The grounds are very fine, are they not?
Arazisi de çok güzel, öyle değil mi?
- Well, I... The fact is, we feel things are fine the way they are.
- Gerçek şu ki ; biz herşeyin şuan ki halinden memnunuz.
Their hearts are fine and they do love you. Don't you talk to me about love and forgiveness.
Bana sevgi ve bağışlayıcılık konusundan bahsetme.
Then they think you are just fine.
İşte o zaman yine iyisin.
They're fine, although the Doctor tells me a few people are still reporting post-viral queasiness.
Doktor'un söylediğine göre, bir kaç mürettebatın bazı mide bulantıları yaşamalarına rağmen, iyi durumdalar.
They are like fine game.
Şu an zafer sarhoşu hepsi.
Cutbacks are fine but when they ´ re too mean to pay for doors wide enough for wheelchairs they go too damned far.
Kapıları tekerlekli sandalyedeki hastaların girebileceği genişlikte yaptırmamaları kabul edilebilir bir durum değil.
Are they fine?
Onlar iyiler mi?
Are they fine?
Onlar iyi mi?
No, things are fine. They'd be better if I didn't have to read Ulysses, They'd be better if I didn't have to read Ulysses,
Ulysses'i okumak zorunda olmasam, daha da iyi olabilir.
- They are also fine I went to get coffee for you, and you've come here!
- Onlar da iyi Sana kahve almaya gittim ve sen buradasın
Are they fine?
Sağlar mı?
Are they fine?
İyiler mi?
Are they chopped fine enough?
Yeterince güzel kıyılmışlar mı?
No, fine if they are similar.
Hayır, iyilerse çok güzel.
People, fine. They, they! What are you going to do so they change?
Ama ben de onun kıçını sildim, belli ki unutmuş bunu.
They ask you how you are, and you say'Fine.'
Sana nasılsın diye sorar sen de iyiyim dersin.
Now, are you wearing today's underpants or yesterday's? - They're fine, Ma.
Üzerindeki külotu dün mü giydin, bugün mü?
Mayor Phlemming may think things are fine the way they are.
Başkan Phlemming herşeyin bu haliyle düzgün olduğunu düşünebilir.
The eyes are fine the way they are.
Gözler eskiden de güzeldi
Foster City city limits, which meant also just outside of Foster City Police jurisdiction, which meant any, any incidents that happened at the meeting point happened in the jurisdiction of San Mateo, and if they told us they get lost, we'd say, " Fine, we are going to Foster city.
Foster City ve şehir limitleri, yani şu demek aynı zamanda Polis Yargılama Yetkisi sınırları dışında yani bu buluşma noktasında herhangi bir olay olduğunda San Mateo nun yargılama dahilinde olur. ve onlar kaybolduklarını söylerlerse biz de "İyi, biz Foster city e gidiyoruz, eyvallah" deriz
Hackers are all right because they're anarchists, that's fine.
Sanal korsanlar öyle çünkü onlar anarşistler. Durum bu
they are 1447
they aren't 58
they are coming 72
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they are good 26
they aren't 58
they are coming 72
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they are good 26
they are here 88
they are dead 31
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are yours 18
they are real 22
they are gone 47
they are now 30
they are there 18
they are dead 31
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are yours 18
they are real 22
they are gone 47
they are now 30
they are there 18
fine 29309
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
they can't see you 17
they have 241
they said 545
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
they can't see you 17
they have 241
they said 545
they come 53
they don't 727
they do 1025
they can't 247
they don't like me 19
they did 777
they don't work 32
they told me 111
they don't give a shit 20
they weren't there 24
they don't 727
they do 1025
they can't 247
they don't like me 19
they did 777
they don't work 32
they told me 111
they don't give a shit 20
they weren't there 24