Those were good times traduction Turc
46 traduction parallèle
Those were good times.
Ne güzel zamanlardı...
Those were good times.
Güzel günlerdi.
Those were good times.
O zamanlar her şey güzeldi.
- Those were good times.
- Güzel günlerdi. - Evet.
- Those were good times.
- Güzel günlerdi.
Those were good times.
Eski, güzel günler.
Those were good times.
- Çok güzel zamanlarımız olmuştu.
Those were good times.
Çok güzel zamanlardı.
Those were good times.
Güzel zamanlardı.
Those were good times.
Ama zevkliydi.
Brother, those were good times.
Dostum, ne harika zamanlardı.
- Those were good times.
Ağzılarımız sallanmayı hiç bırakmazdı!
Damn, those were good times.
Lanet! Güzel günlerdi.
Those were good times, Rack.
Çok güzel günlerdi, Rack.
Those were good times.
Ne güzel zamanlardı.
Goddamn it, Gene, Those were good times.
Lanet olsun, Gene, İyi zamanlardı.
Those were good times.
- Çok güzeldi.
Those were good times, huh?
Güzel günlerdi, değil mi?
Those were good times.
Harika zamanlardı.
Those were good times, right?
O zamanlar güzel günlerdi, değil mi?
Oh, those were good times.
Ne güzel zamanlardı.
Those were good times.
Belki çarşaftan çadır bile yaparız bir tane.
Yeah, those were good times.
Evet, güzel zamanlardı.
Those were good times, Lupito!
Güzel günlerdi Lupito!
Those were good times!
Güzel günlerdi.
Those were good times.
Bunlar iyi zamanlardı.
Those were good times with you and mom. Mm.
Sen ve annemle birlikte güzel günlerdi.
Those were good times...
Onlar güzel zamanlardı...
Those were good times.
Bunlar güzel zamanlardı.
Those were good times.
Gaymeri.
Those were good times, we had a blast back then.
Güzel zamanlardı, epey eğlenmiştik.
Those were the good times.
Ne güzel zamanlardı.
And those good times, they were gonna last forever.
Ve iyi günler sonsuza dek sürecekti.
Those were some good times.
Ne güzel anlardı.
Those were such good times.
Onlar ne güzel zamanlardı.
Those people were good to us we spent together the best times of our life
O insanlar bize karşı çok iyiydi. Hayatımızın en güzel anlarını onlarla geçirdik.
And those were the good times.
Bunlar iyi günlerdi.
Those were some good times.
Güzel zamanlardı.
Those were really good times.
Güzel zamanlardı.
Those were good, funny times.
Bunlar güzel, eğlenceli zamanlardı.
Those were the good times.
Güzel zamanlardı.
those were the days 74
those were his words 16
good times 259
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those are 90
those are beautiful 26
those lips 16
those two 110
those were his words 16
good times 259
those eyes 49
those 395
those are nice 21
those are 90
those are beautiful 26
those lips 16
those two 110
those girls 42
those days are gone 24
those are mine 77
those guys 111
those are my friends 16
those aren't mine 30
those days are over 45
those people 102
those men 39
those bastards 72
those days are gone 24
those are mine 77
those guys 111
those are my friends 16
those aren't mine 30
those days are over 45
those people 102
those men 39
those bastards 72