English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ W ] / We tried everything

We tried everything traduction Turc

314 traduction parallèle
We tried everything after we arrested Davidson.
Davidsonu tutukladıktan sonra her şeyi denedik.
We tried everything we know.
Elimizden gelen herşeyi yaptık.
We tried everything to get rid of them.
Onlardan kurtulmak için her şeyi denedik.
We tried everything.
Her şeyi denedik.
We tried everything.
- Her şeyi denedik.
We tried everything, for instance, I am...
Her şeyi denedik. - Mesela ben...
We tried everything, Martin.
Elimizden geleni yaptık, Martin.
So we tried everything we could think of to find you, or Jane.
Biz de seni ya da Jane'i bulmak için, aklımıza gelen her yolu denedik.
We tried everything to get you a flight out tonight, Miss Bloom.
Size bu gece bir uçuş bulmak için her şeyi denedik, Bayan Bloom fakat bu imkânsız.
We hammered it. We tried everything.
Her şeyi denedik.
We tried everything, but none of our weapons would lock on to their ships.
Her şeyi denedik ama silahlarımız gemiye kilitlenmiyordu.
The bad news is, we did everything we could... we tried everything, but we just couldn't get the darn thing out.
Kötü haber, elimizden gelen herşeyi yaptık... ama kahrolasıca şeyi bir türlü çıkaramadık.
We've tried everything.
Herşeyi denedik. Ulaşamıyoruzki.
We've tried everything, haven't we?
Her şeyi denedik, değil mi?
We've tried everything from a blowtorch to a diamond drill.
Ateş püskürtücüden matkaba kadar her şeyi denedik.
We told him everything and tried to dissuade him
Ona her şeyi anlattık. Bir şey gizlemedik. Ve yine de o...
We've tried everything to cure him. Take your hooligans off me!
Onu iyileştirmek için her şeyi denedik.
We've tried everything.
Her şeyi denedik.
We've tried everything... kindness, persuasion, punishment... but we've never beaten him!
Sevgi gösterdik, anlattık, cezalandırdık ama asla dövmedik!
We've tried pretty much everything - single transposition, double transposition.
Neredeyse her şeyi denedik. Tek devirme matris, çift devirme matris.
- No, we've tried everything.
- Hayır, her şeyi denedik.
You know we've tried everything.
Her şeyi denedik.
We've tried everything.
- Her şeyi denedik.
We've tried everything : begged, negotiated, written programs, but we haven't gotten a damn.
Biz her şeyi denedik : Yalvardık, uzlaşmaya çalıştık, programlar yazdık, ama sonunda bir bok kazanamadık!
We tried polar plugs, everything.
Polar buji bile taktık.
We've tried everything we know.
Bildiğimiz her şeyi denedik.
We've tried everything we could to wake him, without success.
Onu uyandırabilmek için her yolu denedik ama nafile.
Everything we've tried has failed.
Denediğimiz her şey fiyaskoyla bitti.
We tried to convey the objective truth... and to understand everything... which had provoked the authentic protests of the working class.
Nesnel gerçeği ifade etmek ve işçi sınıfının otantik protestolarını provoke eden her şeyi anlamaya çalıştık.
Everything we've tried is either a dead end or it's backfired.
Ne denediysek, bir çıkmaza giriyor.
We've tried everything!
Her yolu denedik!
- We've tried tutors, everything.
- Özel öğretmen de tuttuk, her şeyi yaptık.
Have we really tried everything?
Gerçekten her şeyi denedik mi?
I wish I were sure we'd tried everything.
Keşke her şeyi denediğimizden emin olabilseydim.
We've tried everything.
- Herşeyi denedik.
We tried to do everything we could.
Elimizden geleni yapmaya çalıştık.
We've tried everything. We've tried threats, suspension.
Yani her şeyi denedik ama personel konuşmak istemedi.
We've tried everything we can to convince him!
Onu ikna edebilmek için her şeyi denedik!
We tried radiating it with everything we could think of.
Onu aklımıza gelen her şeyle ışınlamayı denedik.
We've tried to leave everything as we found it.
Her şeyi bulduğumuz gibi bırakmaya çalıştık.
I can feel it. I appreciate your efforts, but we have tried everything.
Yaptıklarını takdir ediyorum, Ama biz her şeyi denedik.
Everything we tried, Dinah, Nick it's all for nothing.
Yaptığımız her şey, Dinah, Nick... hepsi de boşu boşuna.
We've tried everything.
her şeyi denedik.
- We tried everything.
- Elimizden geleni yaptık.
We've tried everything we can think of, but we haven't been able to counteract the telepathic damage.
Aklımıza gelebilecek her şeyi denedik fakat telepatik zararın etkisini gideremedik.
We've tried everything else.
Her şeyi denedik.
Well, we pretty much tried everything.
- Her şeyi denedik.
I feel like we've tried everything here.
Burada her şeyi denediğimi düşünüyorum.
Oh, we've tried everything.
Her şeyi denedik.
You know, she tried everything, and nothing worked... so she called Grandma... and I guess we must have woken you up... because you were standing in the doorway... when the blood just started pouring out of my nose.
Herşeyi denedi ama işe yaramadı... Büyükanneyi aradı... ve biz de ne yapacağımızı bilemediğimiz için seni kaldırdık... sen de burnum kanla dolduğunda... Sadece kapının orada dikilip durdun.
I mean, Prime Minister Mollari... we've tried to get everything you wanted in place, but you've given us so little time.
Yani Başbakan Mollari emirlerinizi yerine getirmeye çalıştık ama bize çok az zaman verdiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]