When he traduction Turc
70,646 traduction parallèle
Tie-tie gets the screamies when he's nervous.
Ti-ti gerilince çığlık atası gelir.
Probably holding the gun in his right hand when he opened the door.
Muhtemelen kapıyı açtığında sağ elinde silah tutuyordu.
Mr. Poe must have made a horrible mistake when he took us here.
Bay Poe bizi buraya büyük bir hata sonucu getirmiş olmalı.
That was when he was alive, of course, and I didn't have time for my morning cup.
Tabii o sırada hayattaydı ama o yüzden sabah kahvemi içemedim.
The president will address the nation further when he has more information available, okay?
Başkan, daha fazla bilgi edindiğinde halka açıklama yapacak.
Who was on duty when he cut out Tavra's tongue? Me.
O, Tavra'nın dilini keserken kim görevdeydi?
When he does that, he can disappear for weeks.
Bunu yaptığında, haftalarca ortaya çıkmaz. - Peki Ingrid?
I am always here when he comes.
O geldiğinde her zaman buradayım.
Axe will reach out to meet with you if and when he's ready.
Tamam. Axe hazır olursa seninle buluşmak için iletişime geçecek.
He's gonna talk about all that now, Manny is, and when he does... that prosecutor's gonna give me the death penalty.
Manny tüm bunları anlatacak. Bu olunca da savcı beni ölüm cezasıyla yargılatacak.
But what happens when he starts sleeping with her?
Ama kızla yatmaya başladığında ne olacak sanıyorsun?
Or it owned Al, at any rate, and when he died, his debts became mine.
Ama her halükarda o ölünce borçları bana kaldı.
Well, like I said, he's not here, uh, and I don't really know when he'll be back. I can...
Dediğim gibi, kendisi burada değil ve ne zaman geleceğini de bilmiyorum.
So when Jimmy discovered that Charles had used his love and his caring against him, when he discovered he had been betrayed by his only living blood relative...
Sonrasında Jimmy, Charles'ın bu sevgi ve ilgisini kendisine karşı kullandığını öğrendiğinde hayatta kalan tek akrabası tarafından ihanete uğradığını öğrendiğinde...
Jimmy McGill understands he broke the law when he forced his way into his brother's house, and he is deeply sorry.
Jimmy McGill, ağabeyinin evine zorla girdiğinde yasalara aykırı davrandığının farkında ve bunun için çok üzgün.
Jimmy McGill had no premeditated agenda when he entered his brother's home.
Jimmy McGill, ağabeyinin evine girerken önceden planlanmış bir amaca sahip değildi.
- I mean, when he puts it like that...
- Yani, o şekilde söyleyince...
When he hangs up his coat, I'll make the switch.
Ceketini astığında değiştireceğim.
Founded in 1989 by Gideon Reeves when he was only 20 years old, the company has grown into the largest gl...
Gideon Reeves tarafından 1989 yılında, o sadece 20 yaşındayken kuruldu. Şirket, başarı basamaklarını teker teke...
I lost my son, Christopher, when he was four.
4 yaşındayken oğlum Christopher'u kaybettim.
Look, I understand why it's hard for you to believe me, but we both know Howard did something incredibly cruel when he sent you to me and didn't allow you to tell me that you're my son, that after all these years, you're still alive.
Bak, bana inanmanın neden zor olduğunu anlıyorum, fakat ikimiz de Howard'ın seni bana gönderipte, bunca yıldan sonra, hala sağ olmana rağmen, oğlum olduğunu söylemene izin vermeyerek inanılmaz derecede acımasız bir şey yaptığını biliyoruz.
Stayed that way until last March, when he was arrested by the FBI.
FBI tarafından tutuklandığında, geçen Mart'a kadar bu şekilde kaldı.
When he was, like, the only good quarterback we had.
Sahip olduğumuz tek iyi oyun kurucu olduğu için.
They'd been dating a few weeks when he changed.
Değiştiğinde birkaç haftadır çıkıyorlardı.
Are you gonna leave Dad when he gets out of jail?
Hapisten çıktığında babamı terk mi edeceksin?
What happens when he comes home?
Eve döndüğünde ne olacak?
Josie, the only thing that keeps me going right now is the thought of how, when he gets out of jail, we can all be together again. And we can go back to the way things were.
Josie, şu anda devam etmemi sağlayan tek şey hapishaneden çıktığında nasıl ve ne zaman bir araya gelebileceğimiz düşüncesi Ve her şeyin tekrar yoluna girmesi.
What am I supposed to say when he calls back?
Peki beni aradığında ona ne demem gerekiyor?
Tell him you'll pay him off, and when he comes out of hiding to collect,
Ödeyeceğini söyle.
Uhtred, he... saved me once... before, from Sven, when... he was your little boy.
Küçük çocuğun Uhtred, beni Sven'den bir kez daha kurtarmıştı.
But when they took the chains off of him, he killed sixteen people.
Ama onun zincirini çözdüklerinde 16 kişiyi öldürdü.
Probably if he had any here, I drank it when I was purging.
Muhtemelen burada bir tane olsaydı temizlenmek için içerdim.
"Unpleasantness with Count Olaf," he says, when Mr. Poe is the very reason you were put with Count Olaf in the first place.
"Kont Olaf'la yaşanan tatsızlık" mış. Kont Olaf'a emanet edilmenizin başlıca sebebi kendisiydi zaten.
When Eric shot him, he was here.
Eric onu vurduğunda, o buradaydı. Kimi saklıyordu?
Okay, when eddy's done. He's gonna come through that door right there.
Eddy'nin işi bitince hemen şu kapıdan çıkıp gelecek.
How'd you feel when you found out he'd become a lawyer?
Avukat olduğunu öğrendiğinizde nasıl hissettiniz?
When Charles'condition appeared, Jimmy took care of him, didn't he?
Charles'ın durumu ortaya çıktığında, onunla Jimmy ilgilendi, değil mi?
He said that when you were pricing it out, you thought that all the people who gave you quotes were crooks, so you decided to do it yourself.
O zaman dışarıdan fiyat alırken sana bütçe veren herkesin dolandırıcı olduğunu düşünmüşsün ve kendin yapmaya karar vermişsin.
He was well out of the service when I lost him.
Onu kaybettiğimde emekli olmuştu.
When the board finally moved to have him declared mentally incompetent, he vanished.
Sonunda kurul onu aklen uygunsuz bulduğunu duyurunca, ortadan kayboldu.
He was with me when it happened.
Olay olduğunda o benimle beraberdi.
And when I told Howard... he held me, told me he loved me.
Howard'a söylediğimde, beni tuttu, beni sevdiğini söyledi.
My hope is that... he's finally found him and that, when my time comes, we'll all be together in the next life... further on up the road.
Benim umudum ise... sonunda onu buldu, ve... benim zamanım da gelince, öteki tarafta hep beraber olacağız... ilerideki yolda.
And when you found out that he accessed your url, you sent your hit squad after us to get him back.
Ve url'nize eriştiğini öğrendiğinde, onu geri almak için ekibini peşimizden gönderdin.
When a soldier offends his boss, he chops off his pinkie finger to atone for the offense.
Bir asker patronuna karşı geldiğinde, suçuna kefaret olarak patronu serçe parmağını keserdi.
And when I insisted on one, he said I had to get it from the Justice Department.
Bir keresinde ısrarcı olduğumda, Adalet Bakanlığı'ndan almam gerektiğini söyledi.
Then, when I was old enough, he... put a gun in my hand and sent me to hurt people.
Daha sonra yeterince büyüdüğümde... elime bir silah verdi. ve insanları incitmek için beni gönderdi.
But then when the autopsy came out and said he died later... What were you doing down at the river so early on July 4th?
Ama sonra otopsi sonuçları onun sonradan öldüğünü söyleyince... 4 Temmuz'da, nehrin kenarında erken saatlerde ne yapıyordun?
But I swear, when I put it on, it... It feels like he's in the room with me.
Ama yemin ederim ki bunu giydiğimde sanki benimle odadaymış gibi geldi.
When my dad told me how he felt, it seemed like they were both really into each other.
Babam bana nasıl hissettiğini söylediğinde ikisinin de birbirlerine ilgisi varmış gibi görünüyordu.
He's got good instincts, but he has no idea what to do when the target fires back.
İçgüdüleri iyidir. Hedef geri ateş ettiğinde ne yapacağını bilmez.