When he says traduction Turc
945 traduction parallèle
I am convinced that Mary Baring tells the truth when he says that she does not remember anything.
Ben, Mary Baring'in bir şey hatırlamadığını söylerken doğruyu söylediğine inanıyorum.
When he says he's the greatest singer, it means he loves you.
Büyük bir şarkıcıyım derken seni seviyorum demek istiyor.
I have learned never to believe a man when he says he's leaving town.
Şehirden ayrıldığını söyleyen bir adama asla inanmamayı öğrendim.
- I've known Frank James a long time and when he says he aims to do something he's liable to do it.
- Frank James'i epeydir tanırım ve bir şey yapacağım diyorsa, yapar.
When he says he's the king, tell them he's a madman.
Kral olduğunu söyleyince, ona deli muamelesi yapın.
When he says he and you don't care what people say?
İnsanların ne dediğinin umurunuzda olmadığı konusunda da dürüst mü?
That's why Miss Trask asked you to cooperate and what Dr. Jaquith means when he says to play the game.
Miss Trask onun için senin katılmanı istedi Dr. Jaquith oyunu oyna demekle bunu kastediyrdu.
You think he means it when he says he's through with politics?
Siyasi hayatının bittiğini söylerken ciddi miydi?
When he says back to the rear, go back to the rear, darling, and I'll give you a big kiss.
O geriye gidin dediğinde, git! - Size bir öpücük vereceğim.
You know, my uncle's right when he says you have no social skills.
Biliyorsunuz, amcam dediğinde haklıydı. Hiçbir sosyal yeteneğiz yok.
When he says giddyup, you've got to go?
O "Deh" diyince, hemen gitmen mi gerekiyor?
When he says strict diet... he means strict diet.
Sıkı diyet dediğinde... bu gerçekten sıkı diyet demektir
And I agree when he says that the two worlds cannot exist separate from each other.
İki dünyanın da birbirlerinden ayrılınca var olamayacağına katılıyorum.
I want to believe Wang when he says he'll wait.
Kaçmayacağını söyleyen Wang'a inanmak istiyorum.
If I'm the only person who says he's bad when everyone else thinks he's a good person... then no one would believe me, right?
Herkesin iyi dediği birinin kötü olduğunu söylersem inanmazlar değil mi?
Black Elk here says that you and your sister were so good to him, when he come in to visit that he wants to give you all them ponies.
Sen ve kardeşin, ziyarete geldiğinde Siyah Geyik'e onu çok iyi ağırlamışsınız bu yüzden atları size vermek istiyor.
" Everyone says I love you, the big mosquito when he sting you, the fly when he's stuck on the fly paper, too, says I love you.
" Herkes söylüyor. Seni seviyorum! İri sivrisinek, sokunca, sinek perdesindeki sinek bile söylüyor :
Every time the cow says "moo", she's making the bull very happy too, and the rooster when he holler cock-a-doodly-doo, says I love you.
İnek bile "möö" diyor ve boğa mutlu, ve horuz, ötünce söylüyor : Seni seviyorum!
Everything that ever grew, the goose and the gander and the gosling too, the duck upon the water, when he feels that way too, says... "
Dişi kaz, erkek kaz ya da kaz yavrusu, vede sudaki ördek, büyüyen yetişen her şey canı çektiğinde söylüyor... "
When he gets out, he comes and says it's your fault.
Dışarı çıktığında gelip seni suçluyor.
And when Kidd says a story, he means a story.
Ve Kidd bir haber diyorsa, esaslı bir haber diyordur.
And when you say, "old maid," he says :
Sizin "kız kurusu" dediğiniz yerde o :
You understand, Aldrich... when Herr Gruber says "unpleasant"... he's merely being polite.
Anladın, Aldrich... Herr Gruber "hoş olmayan" dediği zaman... sadece kibar olmaya çalışır.
He says when two people commit a murder, it's sort of like they're riding... on a trolley car together.
İki kişi cinayet işlediğinde beraber bir tramvaya binerler diyor.
What do I do when he says no?
- Hayır derse ne yaparım?
Sure. He says that guys who dress up like Santa Claus and give presents do it because when they was young they must have did something bad and they feel guilty.
Noel Baba gibi giyinip, hediyeler dağıtan kişilerin... bunu çocukken yaptıkları... kötü bir şey yüzünden... kendilerini suçlu hissettiklerinden... yaptıklarını söylüyor.
Something that happened to me when I was a baby, he says.
Belki ben bebekken olmuş bir şey olabileceğini söyledi.
Mr Brandon says he's always in a state when he gives a party.
Bay Brandon parti verdiğinde hep heyecanlandığını söyledi.
He says to me, "When you insult me, look me in the eye."
O da "Bana hakaret ederken yüzüme bak." dedi.
And John MacCloud says he doesn't know when he'll be having another.
John MacCloud başka piponun ne zaman geleceğini bilmediğini söylüyor.
When Miguel go, he says he want you to send this Saint Christopher medal back to his mother in Spain.
Miguel ölürken, Saint Christopher madalyonunu İspanya'daki annesine göndermeni istedi.
Why, when he comes crawling into the fort half dead, I says to myself,
Yarı ölü halde, kaleye doğru sürünürken,... kendime derim ki ;
He says that when he stands in front of his house, there's water on his left.
- Solunda su olduğunu söylüyor. İşte burada, su.
Raj says that he will become a judge when he grows up
Raj büyüyünce bir savcı olacağını söylüyor.
- Yeah, Jim says that when he first came west them hills was nothing but holes in the ground.
- Evet, Jim'in dediğine göre Buraya, batıya ilk geldiğinde burada yalnızca tepeler ve toprakta çukurlar varmış.
But when I tell him he hates flatterers, he says he does, being then most flattered.
Hiç sevmezsin dalkavukları, değil mi Sezar derim hiç sevmem der ve işte o zaman tavlanır asıl.
When Abidor says he'll find someone, he finds him.
Abidor birini bulacağım derse, bulur onu.
I shouldn't put too much stock in what Billy says, particularly when he's had a few drinks.
Billy'nin söylediklerine çok da fazla inanmazdım özellikle de bir kaç tek atmışsa.
- When I ask him, he says it's a riddle without an answer.
- Sorduğumda... Bunun, cevabı olmayan bir bilmece olduğunu söyledi.
POP SAYS WHEN I'M GROWED UP, HE'S GONNA GET ME A REAL GUN.
Büyüyünce babam bana gerçek bir tabanca alacak.
GEORGE IS RIGHT WHEN HE SAYS IT WON'T BE EASY.
Kolay olmayacaktır.
It says here Mozart wrote it when he was five.
Bunu Mozart 5 yaşında yazmış, diyor.
When I was a recruit, he looks me up and down... and he says, "Lad, I'm gonna make you hate my guts."
Acemiyken, beni baştan aşağı süzmüş.. .. ve demişti ki : "benden nefret etmeni sağlayacağım, delikanlı."
He says he wants to marry me when he goes back to England.
İngiltere'ye dönmeden önce benimle evlenmek istediğini söyledi.
And when Dr. Thissbaum says that he may be interviewed, we'll let you know, because it's Dr. Thissbaum's orders that we go by here.
Dr Thissbaum ifadesinin alınabileceğini söylediğinde, size bildiririz, çünkü biz Dr. Thissbaum'un emriyle buradayız.
What is it Big Daddy says when he's disgusted?
Maggie, Koca Baba bir şeye sinirlenince ne diyordu?
He says "bull" when he's disgusted.
Sinirlenince "fasarya" der.
He says when we leave this town, there ain't nothing else but.
Bu kasabadan çıktıktan sonra başka bir şey yok diyor.
That's when Clint, as he says. just couldn't bear to leave me behind.
Clint'in dediğine göre, beni geride bırakmaya kıyamamış.
When he shouts in my ear, he says I eavesdrop.
Kulağımın dibinde bağırıp kulak misafiri olduğumu söylüyor.
He died when he almost reached the top. Ranks says that he and Liston were too exhausted to bring him down, so they left him up there.
Ranks diyor ki, o ve Liston onu aşağıya indiremeyecek kadar tükenmişlerdi, bu nedenle onu yukarıda bırakmışlar.
when he died 111
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he comes back 25
when he comes 26
when he came back 43
when he gets here 18
when he was born 18
when he was young 17
when he dies 19
when he was 88
when he said 21
when he comes back 25
when he comes 26
when he came back 43
when he gets here 18
when he wakes up 46
when he gets back 21
when he was a kid 17
when he 34
when he's ready 23
when he does 75
when he left 30
he says 1126
he says no 33
he says to me 27
when he gets back 21
when he was a kid 17
when he 34
when he's ready 23
when he does 75
when he left 30
he says 1126
he says no 33
he says to me 27
he says it's important 32
he says hi 20
he says that 22
he says it's urgent 59
says 221
says who 419
says me 53
says you 129
says it's urgent 25
says i 32
he says hi 20
he says that 22
he says it's urgent 59
says 221
says who 419
says me 53
says you 129
says it's urgent 25
says i 32