You looking for me traduction Turc
2,564 traduction parallèle
I'm standing you looking for me.
Anladığıma göre beni arıyormuşsun.
Are you looking for me?
- Beni mi arıyordunuz?
Were you looking for me?
Beni mi arıyordun?
Are you looking for me?
Beni mi arıyorsun?
You're looking for me?
Beni mi arıyordunuz?
You're looking for reasons to talk to me because the last time we spoke, you asked me out, and I said no.
Benimle konuşmak için bahane arıyorsun çünkü son defa konuştuğumuzda bana çıkma teklif etmiştin, ve ben hayır demiştim.
And that's who we need to be looking for. Instead of you in here interrogating me!
Beni burada sorguya çekmek yerine peşine düşmemiz gereken kişi de o!
And how much longer do you think it'll be before they come looking for me?
Sizce beni aramaya çıkmadan önce daha ne kadar beklerler?
I thought you found them, and that's why you came looking for me.
Fotoğrafları bulduğunuzu sanıyordum bu yüzden beni aradığınızı?
These zetrov guys looking for you, If they believe me, big money.
Seni arayan bu Zetrovcular, bana inanırsa, köşeyi döndüm.
I hear you're looking for me.
Beni aradığını duydum.
looking for me. You need to stop
Beni aramayı bırakmalısın.
Now, why don't you tell me exactly what it is you're looking for.
Şimdi aradığınızın tam ne olduğunu bana söyleyin.
You should see these Lazarus-looking horndogs my grandma brings for breakfast. Eating Cream of Wheat and smiling at me.
Büyükannemin kahvaltıya indirdiği, bulamaç yerken bana gülümseyen o lazarus kılıklı azgın herifleri bir görmen lazım.
You're looking for me regarding an accident on Talgent street.
Talgent Caddesi'ndeki kazadan dolayı beni arıyorsunuz.
I believe you're looking for me, sir,
Beni arıyorsunuz galiba, efendim,
I want you to know I appreciate your you know looking out for me.
Bilmeni isterim ki benimle ilgilendiğin için minnettarım.
Sir, I heard you were looking for me.
- Beni aradığınızı duydum.
We've got Toth reading the transcripts of every call we go on, looking for cracks - he's not watching you, he's watching me.
Toth tüm görev kayıtlarımızı inceliyor. Tüm vakaları, aramızdaki tüm her şeyi... Seni takip etmiyor.
Why didn't you tell me you were looking for Bill Thomas at 1024 Elmwood Avenue?
Niye bize 1024 Elmwood Caddesi'ndeki Bill Thomas'ı aradığınızı söylemediniz?
♪'Cause if you're looking for heaven, baby ♪ ♪ it sure as hell ain't me ♪ Congratulation, captain.
Tebrikler kaptan.
But don't go looking for me to bend the knee and "my lord" you every time you take a shit.
Ama her sıçışında önünde diz çöküp sana "Lordum" dememi bekleme.
I don't know why you were looking for me.
Beni neden arıyorlar bilmiyorum.
You want me to cold-call a bunch of hotels looking for a South Asian guy with the last name Bhatti?
Sende benden bir sürü oteli arayıp soyadı Bhatti olan Güney Asyalı bir adam soruşturmamı istiyorsun?
But once I'm gone, the people I work for they'll come looking for me, and you can't be here.
Ama ben gidince adına çalıştığım insanlar beni aramaya gelecekler. Bunu yaptıklarında burada olamazsın.
Okay, Erica, tell me, what kind of man are you looking for?
Pekâlâ Erica nasıl bir erkek arıyorsun, bana söyler misin?
Maybe if you tell me what you're looking for, I could help you out.
Belki aradığınız şeyi bana söylerseniz size yardım edebilirim.
Remind me to get you a subscription to a girly magazine for Christmas. That is so thoughtful, but I'm not looking at the naked girl.
Hatırlat da Noel'de sana bir erkek dergisi için abonelik hediye edeyim.
Well I could help you out if you could just tell me what I'd be looking for.
Ne arayacağımı bana söyleyebilirsen, sana yardım edebilirim.
Mr. Walters, you were looking for me?
Bay. Walters, beni ariyormussunuz?
Uh, th-this contract you asked me to translate for the deposition today... I was looking at the 2007 extension...
Bugünkü ifade alımı toplantısı için tercüme etmemi istediğiniz kontrat 2007'deki uzatmaya bakıyordum- -
That's why your postal worker saw me and why you need to keep looking - for your leaker.
Bu yüzden postane çalışanı beni gördü ve bu yüzden sızdıranı hala aramaya devam etmeniz gerekiyor.
I was just hoping that you could point me towards the sort of individuals I'm looking for... and I'm not looking for your average black hat that hates the Jameson's...
Sadece aradığım kişileri bana gösterirsin diye umuyordum ve ben Jameson'ın nefret ettiği Black Şapka averajını aramıyorum...
What are looking me like that for? You think it's my fault?
Neden bana öyle bakıyorsun?
You know, if you tell me what you're looking for,
Bilirsin, bana ne aradığını söylersen belki yardım edebilirim.
I don't even put on a swimsuit without at least two margaritas in me, so you just be happy that you're a cute 14-year-old looking for her first bikini, instead of a woman who's had three kids
2 tane margarita içmeden mayo bile giyemiyorum!
And definitely don't go looking for me to bail you out this time.
Ve bu kez kurtarma için beni çağırma.
You're telling me, if that woman over there comes up to you and says, "I'm looking for a man," you wouldn't fix me up? No. Well, why not?
Eğer o kadın yanına gelip "bana erkek lazım"'deseydi beni ayarlar mıydın?
And don't make me send my boys out looking for you.
Seni aramak için adamlarımı boşuna yollatma.
I heard you were looking for me?
Beni aradığını duydum?
Looking for a woman to fuck? You won't get anything from me.
Sen sikecek kadın arıyorsun, ama benden iş çıkmaz sana.
Frank, you didn't really tell me exactly what you were looking for when you called, so I brought you kind of a gun pu-pu platter.
Frank, aradığında, tam olarak ne istediğini söylemediğin için, her şeyden bir tane getirdim.
I was looking at nudie mags in that field and I need you to check me for ticks.
O arazide çıplak dergilere bakıyordum ve bu yüzden beni keneler için kontrol etmelisin.
What are you looking at me like that for?
Neden bana öyle bakıyorsun?
I really do hope that you find whatever you're looking for. And, after you've found it, you can come and find me.
Umarım aradığın şeyi bulursun ve onu bulduktan sonra gelip beni bulursun.
I'm looking for Charlie, and I thought maybe that you could help me with that... if you wanted.
Charlie arıyorum ve senin bu konuda bana yardımcı olabileceğini düşünüyorum, sen de istersen tabii.
Thank you for looking after me.
Bana baktığınız için teşekkür ederim.
Ma'am, if you tell me what you're looking for, I'II be able to help you better.
Hanımefendi, eğer nasıl bir şey aradığınızı söylerseniz - size daha kolay yardımcı olabilirim.
Heard you were looking for me.
Beni aradığını duydum.
I always figured you were looking out for me, but now you want me to do something I know is bad for me.
- Bana göz kulak olduğunu düşünüyordum. - Ama, şimdi benim için kötü olduğunu bildiğim bir şeyi yapmamı istiyorsun.
What are you looking at me for?
Niye bana bakıyorsunuz ki?
you looking for this 41
you looking for something 28
you looking for someone 19
looking for me 75
for me 3075
for men 33
for me too 49
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you looking for something 28
you looking for someone 19
looking for me 75
for me 3075
for men 33
for me too 49
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you love me 364
you look tired 287
you look familiar 158