You love them traduction Turc
1,603 traduction parallèle
You know, you don't have to have sex to show somebody you love them.
çalışıyorum. Her şey seks değil..
Rach... They're your parents, and you love them, and they're still here.
Rach... * onlar senin ailen, ve onları seviyorsun, ve hala buradalar.
Well, nothing's as romantic as the first time you tell someone you love them, though.
Aslında birine ilk kez onu sevdiğini söylemek kadar romantik bir şey yok değil mi?
You know, Tony, it's a "cliché", but it is true, life is too short to not tell someone you love them if you do.
Klişe bir söz ama doğru. Birini seviyorsan hayat, onu sevdiğini söylememek için çok kısa.
It's your last chance to tell someone you love them, maybe apologize to an old friend, try something new.
Belki bu gece, birine onu sevdiğini söylemen.... belki bir arkadaşından özür dilemen, belki de yeni bir şeyler denemen için son şansındır.
You don't treat someone like that if you love them!
Ama sevdiklerine böyle davranılmaz!
I bet you love them as much as I love my son.
David... onları en az benim oğlumu sevdiğim kadar seviyorsundur.
Someone asks you if you love them, you don't think that they're feeling vulnerable?
Biri sana onu sevip sevmedigini sordugunda, incinmis olabileceklerini düsünmez misin?
I thought you were supposed to just accept people for who they are, love them anyway.
İnsanları olduğu gibi kabul edip sevmek gerekiyor sanıyordum.
Appetizers are there you'll love them.
Atıştırmalıkları seveceksiniz...
And there's so much you can learn from them about... human nature, relationships, love, faith... even law...
Onlardan öğreneceğimiz çok şey var insan doğası, ilişkiler, sevgi, inanç hatta yasalar...
And if you have too many of them, then there's not enough love to go around, right?
Ve eğer çok kalabalık olurlarsa, herkese yetecek kadar aşk olmaz, değil mi?
Even if they could get into the vault, they certainly can't get out... because they're surrounded by you who would love to throw them in prison.
İçeri girseler bile çıkamayacaklar, çünkü dışarıda da onları hapse atmaya can atan sizler varsınız.
It would be so great, I'd hold you, tell them I love you, and I want you to touch me,
Sana sarılıp, seni sevdiğimi ve bana dokunmanı istediğimi söyleyecektim.
Ms. Kat, you know I love my kids, but I can't take them full time.
Bayan Kat kızlarımı seviyorum ama onlara ben bakamam.
You're gonna love them.
Hepsini çok beğeneceksin.
If you love someone, embrace them.
Eğer birini seviyorsan, onu kucakla.
Bradley realized that you can't hold someone's love against them.
Bradley, insanları başkalarını sevdikleri için yargılayamayacağını anladı.
You can love somebody without them loving you back.
Sevilmeden de sevebilirsin.
I love these games that you can kind of... lose yourself a little bit in them.
Bu oyunları seviyorum. İçinde azıcık da olsa bir miktar kaybedebiliyorsunuz kendinizi.
I'd love to be able to introduce them to you.
Size onları tanıştırabilirsem şeref duyacağım.
So, like, you know, right noW, I really love them, though.
Ama şu an sevesim tuttu.
You know, one of the great things about having someone to love, Brett... Is that you can tell them anything.
Biliyor musun, seni seven birine sahip olmanın en güzel yanı onunla herşeyi paylaşabilmendir Brett.
I'm sure you were madly in love with all of them.
Onlara umutsuzca aşık olduğundan eminim.
You learn to love your life and the people in it. And then you lose them.
İnsanları ve hayatını sevmeyi ve sonra onları kaybetmeyi
I want them to know that I'm with you because I love you.
Seninle, seni sevdiğim için birlikte olduğumu bilmelerini istiyorum.
You can love someone and still hurt them.
Birini hem sevip hem de incitebilirsin.
I will love them. I will love you.
Onları da, seni de seveceğim.
How could you Just let the love of your life slip away because you were too afraid to tell them how you really felt?
Neler hissettiğini söylemekten korktuğun için hayatının aşkının uçup gitmesine nasıl göz yumabilirsin?
Man, you bust your ass trying to protect the ones you love. - Try to keep them from making mistakes -
Canla başla sevdiklerini korumaya çalışıyorsun, hata yapmalarını önlemeye çalışıyorsun.
Well, you end up in a situation where you're seein'two girls. I guess you just gotta love both of them.
İki kızla birlikte olacağın bir durum yaşarsan ikisini de sevmen gerek sanırım.
Both witnesses, the bright-eyed, freshly-scrubbed types juries love claim you met them in the basement of the history building.
Her iki cingöz, silik tanık da 13 : 00'te tarih binasının bodrumunda buluştuğunuzu iddia etti.
Rory and I wanted to do a poem for you, because when Rory was little, she used to love making up poems, and we would perform them for you, and that was such a fun time.
Rory'yle sana bir şiir yazalım dedik çünkü küçükken Rory sana şiir yazmaya bayılırdı. Onları sana okurduk. Çok eğlenceliydi.
When you love somebody... really love them... you know when you've lost them.
Birisini sevdiğinde, ama gerçekten sevdiğinde onu kaybettiğin zamanı çok iyi bilirsin.
Thinking someone you love is not there, or knowing that they are, and you can't interact with them?
Hangisi daha kötü Sevdiğin birinin orda olmadığını bilmen mi, yoksa orda olduğunu bilmene rağmen onunla iletiişm kuramaman mı?
- You'll love them. - ducks?
- Bayılacaksınız.
So, you're going to need to tell them to slip on a love glove if they're going to get all freaky and doink.
Bu yüzden, eğer gaza gelip, birbirilerini düdüklemek isterlerse, aşk eldiveni kullanmaları gerektiğini senin söylemen lâzım.
Oh, it is, it is, it is, and... sometie s thonly way to protect the people that you love is... is by staying away from them.
Doğru, doğru... Bazen sevdiğin insanları korumanın en iyi yolu onlardan uzak durmaktır.
I want all of them to know exactly how much I love you.
Seni ne kadar sevdiğimi herkesin bilmesini istiyorum.
You're going to meet so many of them, fall in love with so many of them, you won't know till the end of your life which ones were your greatest lovers and which were your greatest friends.
O kadar fazlasıyla tanışacak, o kadar fazlasına âşık olacaksın ki ömrünün sonuna dek en mükemmel sevgilinin hangisi, en iyi dostunun hangisi olduğunu bilemeyeceksin.
Success is wonderful, but finding someone to love, having them love you back - - love is what it's all about.
Başarı harikadır, ama aşık olacak birini bulmak, aşkınıza karşılık alabilmek... işte aşk diye buna denir.
I Iove dogs I am sure you also love them!
Ben köpekleri severim, eminim sen de seviyorsundur!
You've got to love them, haven't you?
Onları sevmelisin, değil mi?
I'd love to show them to you.
Sana göstermeyi çok isterim.
But the fact that... I overcome them... proves my love for you.
Ama onların üstesinden gelmem... sana olan aşkımı kanıtlıyor.
You know, you might talk with a plum in your gob, love... but I would rather go with one of them than waste my money on some bitter, twisted, messed up, clenched-arsed, toffee-nosed bitch like you.
Ağzında bir şekerle konuşabilirsin, canım... Ama paramı senin gibi biraz sert, eğri büğrü kafayı yemiş sıkı kalçalı, züppe bir orospuya harcamaktansa onlardan biriyle gitmeyi tercih ederim.
I would love to be wrong about this, sweetheart, but... you've got as much chance of convincing them as Michael Foot has of becoming Prime Minister.
Bunda yanılmak isterim, tatlım, ama bu işte onları ikna etme ihtimalin Michael Foot'un başbakan olma ihtimali kadar.
You know, if you do come across those movies, I would love to see them - - or any old photos.
Eğer o kayıtları, ya da eski fotoğrafları bulursan, onları görmeyi gerçekten çok isterim.
You've got to make them love you..
Kendini onlara sevdirmen gerekiyor.
Seriously, I think, uh... the reason it's hard for me to hear it is because I... I know that you have so many reasons to... to love yourself, so many things to be... to be really proud of, yet you choose to ignore them.
Gerçekten, bunu duymanin bana bu kadar zor gelmesinin sebebi senin kendini sevmen için birçok sebebin oldugunu biliyorum.
You talked about the people I love, and you spoke about them with contempt and with what I felt was... deliberate cruelty.
Sevdigim insanlar hakkinda konustun... Ve onlar hakkinda asagilayici bir dille konustun bu konusma seklin bana planlamis bir zalimlik hissettirdi.
you love me 364
you love her 205
you love it 154
you love him 170
you love it here 16
you loved it 57
you loved me 31
you love 28
you loved him 65
you loved her 55
you love her 205
you love it 154
you love him 170
you love it here 16
you loved it 57
you loved me 31
you love 28
you loved him 65
you loved her 55
you love each other 23
you love that 19
you love this 22
love them 37
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
you love that 19
you love this 22
love them 37
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
you look so beautiful 108
you look good 800
you look amazing 345
you look beautiful 682
you look gorgeous 128
you look so pretty 62
you look stunning 72
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you left me alone 16
you look fine 152
you look nice 285
you look great 1239
you look hot 79
you look tired 287
you look familiar 158
you look lovely 186
you look pretty 105
you left me alone 16
you look fine 152