You missed a spot traduction Turc
186 traduction parallèle
Hey, you missed a spot right here.
Bak burayı atlamışsın.
- You missed a spot over there.
Şurayı atlamışsın. - Teşekkürler.
The two of us. You missed a spot.
Önemli olan bu değil.
Let's go surfiin'now You missed a spot, Dad.
Şurayı atladın.
You missed a spot.
Şu noktayı atlamışsın.
Hey, you missed a spot!
Bir yeri kaçırmışsın.
- Hey, you missed a spot.
- Hey, bir tahtayı atladın..
You missed a spot.
Iskaladın.
Very good. You missed a spot.
Şurada bir parça temiz kalmış.
YOU MISSED A SPOT.
Şurayı almadın.
Oh, you missed a spot.
Şurayı atlamışsın.
- You missed a spot.
- Bir noktayı kaçırdın.
You missed a spot.
Bir yeri unuttun.
You missed a spot.
Bir noktayı kaçırdın.
You wanna go, "Excuse me. I think you missed a spot."
Dersin ki, "Pardon, şurda bir yeri atladınız."
Roberta, you missed a spot
Roberta bir yeri atladın.
Oh, look, baby, you missed a spot.
- Bebeğim, bir parça kalmış.
You missed a spot.!
Bir yeri atlamışsın.
- Oh, really? You missed a spot.
- Gerçekten mi?
You missed a spot.
Şuraya sürmemişsin.
YOU MISSED A SPOT.
Çimleri unutma
You missed a spot.
Bir yer kalmış.
You missed a spot.
Bir yeri atlamışsın.
You missed a spot.
Bir lekeyi kaçırdın.
'Hey, Joseph, you missed a spot.'
Hey, Yusuf, bir yeri unutmuşsun.
I think you missed a spot here.
Galiba bir noktayı atlamışsın.
- You missed a spot!
- Bir noktayı kaçırdın.
I believe you missed a spot.
Mutlaka bir lekeyi mutlaka kaçırmışsındır.
YOU MISSED A SPOT.
Şurda leke kalmış.
Looks like you missed a spot, Mr. Hangemuhl.
Görünüşe göre bir yeri atlamışsınız Bay Hangemuhl.
You missed a spot shaving.
Traş olurken bir yeri atlamışsınız.
You missed a spot, right here on your neck.
Boynunda bir sıyrık var.
Hey, hey, hey! You missed a spot, right there.
Hey, şurayı temizlemedin.
- You missed a spot.
- Yanlış yere döktün.
- You missed a spot.
- Şurayı almadın.
- You missed a spot.
- Bir yeri atladın. Burayı.
You missed a spot.
Bir leke kaldı.
You missed a spot.
Bir noktayı atladın.
You missed a spot.
Şurayı unuttun.
You missed a spot.
Bir leke bırakmışsın.
In the meantime, you, uh... you missed a spot over there.
Bu arada, bir noktayı atlamışsın.
Paris, you missed a spot.
Bir yeri atlamışsın.
I THINK YOU MISSED A SPOT.
Bir yeri gözden kaçırmışsın galiba.
You missed a spot.
Şurayı unutmuşsun.
Hey, plow boy, you missed a spot!
Hey, köylü çocuk, bir yeri atladın!
You may have missed a spot.
Şurayı kaçırmışsın.
Oh, you have missed a spot here. My uncle will not like that.
Bir iki yeri kaçırmışsın Fergy.
And he's gonna say, " Oh, you missed a little spot over there.
Ve'O burada küçük bi leke var'dediğinde
- You missed a whole spot.
- Bir yeri unuttun.
"Give us the unhappy, the sad, the slow, the ugly people that can't drive, that they have trouble merging if they can't stay in their lane, don't signal, can't parallel park if they're sneezing, if they're stuffed up, if they're clogged if they have bad penmanship, don't return calls, if they have dandruff food between their teeth, if they have bad credit, if they have no credit missed a spot shaving." In other words any dysfunctional, defective slob that you can somehow cattle prod onto a wagon send them over, we want them.
"Mutsuz olanı, yavaşı, çirkini, araba sürmeyi bilmeyeni otobana düzgün giremeyeni, şeridinde sabit kalamayanı sinyal vermeyeni, paralel park yapamayanı hapşıranları, doldurulmuşları, tıkanmışları yazısı kötü olanları, aramalarınıza cevap vermeyenleri, kepeklileri dişlerinin arasında yemek kalıntısı olanları, az güvenilecekleri bir yeri tıraş etmeyi unutanları bize getirin." Bir diğer deyişle işlevsiz insanları, sakatları bir şekilde vagona tıkıştırabilirseniz bize yollayın, biz istiyoruz onları.
You missed a spot.
Bir yeri atladın.
you missed me 68
you missed 110
you missed your chance 19
you missed it 100
you missed one 35
you missed all the fun 17
missed a spot 19
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you missed 110
you missed your chance 19
you missed it 100
you missed one 35
you missed all the fun 17
missed a spot 19
you mean 3569
you motherfucker 331
you mean everything to me 17
you make me happy 42
you mean it 157
you mean right now 22
you mean me 104
you meant 25
you mean you don't know 16
you made it 730
you miss me 101
you meant it 23
you must be tired 132
you mean it 157
you mean right now 22
you mean me 104
you meant 25
you mean you don't know 16
you made it 730
you miss me 101
you meant it 23
you must be tired 132