English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You saved my life

You saved my life traduction Turc

1,696 traduction parallèle
- You saved my life, Sarge.
- Çavuş, hayatımı kurtardın.
You saved my life.
Hayatımı kurtardınız.
I can't, you saved my life.
Alamam, hayatımı kurtardınız.
Well done. You saved my life.
İyi iş, hayatımı kurtardın.
You saved my life.
Hayatımı kurtardın.
You saved my life once.
Bir keresinde hayatımı kurtarmıştın.
You saved my life, Brügen, but you can't give me orders.
Hayatımı kurtardın, Brügen, ama bana emir veremezsin.
- You saved my life?
Hayatımı kurtardın.
You know, Hasty, when I said you saved my life,
Biliyorsun, Hasty hayatımı kurtardığın zaman demiştim.
I meant you saved my life because you hired me.
Hayatımı kurtardın, çünkü beni işe aldın.
Except for the part where I'm alive because you saved my life.
Bu arada yaşıyorum, çünkü hayatımı kurtardın.
You saved my life.
Hayatımı kurtadın.
Sorry about this, Sheppard, and I really am grateful that you saved my life.
Bunun için üzgünüm, Sheppard ve gerçekten hayatımı kurtardığın için memnunum.
I just thought, since you saved my life, and I've got a brand new sonic screwdriver which needs road-testing, you might fancy a trip.
Düşündüm de, madem hayatımı kurtardın, üstelik yeni sonik tornavidamın yol testine ihtiyacı varken bir gezinti hoşuna gidebilir.
- Horsey, you saved my life.
İşte benim atım, hayatımı kurtardın.
You saved my life over and over.
Hayatımı tekrardan ve tekrardan kurtardın.
You saved my life.
Benim hayatımı kurtardınız.
Well, you saved my life.
Evet, sen benim hayatımı kurtardın.
- You saved my life.
Hayatımı kurtardın.
You saved my life.
Yani, hayatımı kurtardın.
- You saved my life.
Sana teşekkür etmek istedim.
You saved my life... and I'd like to give it back.
Hayatımı kurtardın bunu geri vermek istiyorum.
I'll never forgive myself. You saved my life, Chaddy.
- Sen hayatımı kurtardın, Chaddy.
And you saved my life.
Ve hayatımı kurtardın.
Thanks to you, you saved my life.
Ben teşekkür ederim, kıçımı kurtardın.
YOU SAVED MY LIFE.
Hayatımı kurtardın.
You saved my life in so many ways.
Değişik yollarla hayatımı kurtardın.
But you... you saved my life.
Ama sen sen benim hayatımı kurtardın.
You saved my life and restored the ruins.
Benim hayatımı kurtardın ve harabeleri eski haline getirdin.
Well, you saved my life.
Pekala, sen benim hayatımı kurtardın.
you saved my life once before.
Önceden bir kez hayatımı kurtarmıştın.
You saved my life once before.
Önceden hayatımı bir kez kurtarmıştın.
You saved my life once, Elle.
Hayatımı bir kere kurtardın, Elle.
You saved my life.
Hayatımı kurtarmıştın.
You saved my life once, elle.
Bir keresinde hayatımı kurtarmıştın, Elle.
" You saved my life!
Hayatımı kurtardınız! Eksik olmayın.
But because you have saved my life, I will be merciful.
Ancak hayatımı kurtardığın için sana merhamet edeceğim.
- You changed my life by giving me this job. You may have even saved it.
Burayı bulmamış olsam nerede olurdum bilmiyorum.
This is the guy that I told you about that saved my life.
Hayatımı kurtaran adam.
Danny, don't you think that this isn't your problem? Look, he saved my life.
Danny, bunun uygun olduğunu düşünüyor musun?
You just saved my life.
Hayatımı kurtardın.
You saved my life.
Benim hayatımı kurtardın
Dolly Bailey, you've saved my life.
Dolly Bailey, hayatımı kurtardın!
Did she tell you that she saved my life?
Sana hayatımı kurtardığını söyledi mi?
You don't? In any case, Hayate is the person who saved my life.
Bir kere hareket etmeye başladım mı, kralı gelse benim sıcak pistonlarımı durduramaz.
You saved my daughter's life.
Kızımın hayatını kurtardın.
you... saved my life.
Sen... hayatımı kurtardın.
Thank you so much because you saved me from what could've been the worst decision of my life.
Çok teşekkür ederim. Çünkü beni hayatımın en berbat kararını vermekten kurtardın.
I guess that makes it twice that you've saved my life.
Sanırım ikinci kez hayatımı kurtarıyorsun.
Here you are, you're ming's right-Hand man, And yet you've saved my life more than once. Why?
İşte buradasın, Sen Ming'in sağ kolusun, ve şu ana kadar hayatımı birden çok kez kurtardın... neden?
I'm telling you he saved my life, claire.
Benim hayatımı kurtardığını söylüyorum, Claire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]