English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You say nothing

You say nothing traduction Turc

2,939 traduction parallèle
We say nothing to Saudi intelligence about your connections to Abu Nazir, you say nothing to Abu Nazir about our little get-together.
Abu Nazir'le bağlantınız olduğunu Suudi istihbaratına söylemeyeceğiz siz de Nazir'e bu görüşmeyi söylemeyeceksiniz.
Sam, you have nothing to say to me.
Sam bana söyleyebileceğin hiçbir şey yok.
But there's nothing you could say that would convince me you'd ever use that gun.
Ama söyleyeceğin hiçbir şey beni o silahı kullanacağına inandırmayacak.
You speak English? I have nothing to say.
Başta sana komik gelebilir ama, inan çok işine yarayacak.
He talks about you in his sleep And there's nothing I can do to keep
* Seni sayıklıyor uykusunda yok yapabileceğim hiçbir şey *
Nothing you say can stop me.
Söyleyeceğin hiçbir şey beni durduramaz.
I've got nothing to say to you.
Önemli. Size söyleyecek hiçbir şeyim yok.
I have nothing to say to you.
size söyleyecek birşeyim yok.
I got nothing to say to you.
Sana söyleyecek söz bulamıyorum.
There's nothing you can say to make it okay.
Söyleyeceğin hiçbir şey durumu iyi hale getiremez.
I've got nothing to say to you.
Size söyleyecek hiç bir şeyim yok.
The fact that you're even alive is nothing short of a miracle.
Hayatta olman bile bir mucize sayılır.
There's nothing you could say that could make me understand.
Hala daha anlayamıyorum.
Got nothing but... nice things to say about you, though.
Senin hakkında söyledikleri pek güzeldi.
Because there is nothing you could possibly say to me to make this okay.
Ne? Çünkü bu durumu açıklayacak hiçbir şey olamaz.
- And I have nothing to say to you.
- Ve sana söyleyecek hiçbir şeyim yok. - Tamam.
I have nothing to say to you.
Sana anlatacak bir şeyim yok.
If you've nothing constructive to say, then please, man, shut the fuck up.
Yapıcı bir şey söylemeyeceksen lütfen kapa çeneni amına koyayım.
Well, I can't tell you what we talked about, but I can say it was nothing extreme.
Ne hakkında konuştuğumuzu söyleyemem ama olağandışı bir şey yoktu.
Whatever you do, say nothing.
Her şeyi yap ama çeneni sakın açma.
Look... No, there is nothing you can say to change the facts.
Hayır bu gerçeği değiştiren söyleyebilecek bir şeyin yok.
I mean, if you feel you've run out of things to do it means you think you're stupid, you have nothing more to say,
Eğer yapacak bir şey bulamıyorsanız aptalsınız demektir. Söyleyecek bir şeyi olmamak...
If you have nothing to say, I'm leaving.
Söyleyecek bir şeyin yoksa gidiyorum.
Please believe me when I say that you've done nothing wrong and that none of this has anything to do with you.
Ve bunların seninle alakası yok.
There is nothing you can say or do about it.
Artık ne bir şey diyebilirsiniz ne de yapabilirsiniz.
Mr. Takeda had nothing but good things to say about you.
Bay Takeda senin hakkında çok iyi şeyler söyledi.
How could you say it meant nothing? !
- Nasıl böyle söylersin?
But believe me when I say, I - I'd love nothing more than to represent you against your husband.
Ama inanın ki sizi kocanıza karşı temsil etmeyi çok isterim.
There's nothing you can do or say that would make me believe that.
Yapacağın ya da söyleyeceğin hiçbir şey sana inanmamı sağlayamaz.
And you say, "nothing much."
Sen "Ne olsun?" diyeceksin.
If there's nothing else you need to say, I'll talk to you later.
Söyleyeceğin başka bir şey yoksa, sonra konuşuruz.
If you have nothing to say, hang up.
Söyleyeceğin bir şey yoksa, kapatıyorum.
If you have nothing to say, hang up. I'm busy.
Söyleyecek bir şeyin yoksa kapatıyorum.
My bags are packed and there's nothing left to... say. Jill, where were you?
Jill, nerelerdeydin?
Just because you do not capture, not to say that there is nothing.
Sadece sen okuyamadığın için orada bir şey yok diyemezsin.
As my friend Danny would say I got nothing but love for you, brother.
Arkadaşım Danny'nin dediği gibi sana karşı içimde sadece sevgi var abi.
♪ Oh, but there's nothing you could ever say ♪
# Gitmeme ihtimalinden kimse bahsetmiyor #
♪ Oh, nothing you could say, no ♪
# Kimse gitmeme şansını bana vermiyor #
When you've got nothing to say.
Söyleyecek hiçbir şeyin olmadığında?
Trust me when I say there is nothing in those cases.. You won't be glad I brought.
İnan bana, bu valizlerde hiçbir şey olmadığını söylersem getirdiklerimden hoşnut kalmayacaksın.
You ain't got nothing to say for yourself?
Söyleyecek hiçbir şeyin yok mu?
There's nothing you can say about that.
- Söyleyecek sözün yok mu?
30, maybe 40 years from now, when you're pruning roses from your wheelchair, I'll stroll by your garden gate and say, "Hello, Morag." And nothing will have changed.
30 belki 40 yıl sonra sen tekerlekli sandalyende oturmuş gülleri budarken bahçe kapına gelir ve "Merhaba Morag" derim ve hiçbir şey değişmemiş olur.
I have nothing to say to you.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
Now that you're off the ledge, you got nothing to say to me?
Şimdi pervazdan indiğine göre bana hâlâ bir şey anlatmayacak mısın?
Remember you just say, you've nothing left to give, so...
Demin dediğini hatırla, verecek hiçbir şeyin kalmadığını söyledin.
You know, there's an Asian family living next door but they don't have a gong or nothing, so it's not too bad.
Yanda oturan Asyalı bir aile var ama zilleri falan yok, çok kötü sayılmaz.
Agent Russel, my client's got nothing to say to you.
Ajan Russel, müvekkilimin size söyleyebileceği hiçbir şey yok.
If you have nothing to say But I still believe
Söyleyecek hiçbir şey olmasa bile inanmaya devam ederim.
They say you're good-for-nothing layabouts who'll never achieve nothin'.
Hiç bir şey beceremeyen işe yaramaz aylaklar diyorlar.
There's nothing I can say that's gonna give you any comfort.
Daha iyi hissetmeni sağlayacak bir şey söyleyemem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]