English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / Your business

Your business traduction Turc

13,310 traduction parallèle
Not that it's any of your business, but she broke up with me.
Kimseyi ilgilendirmez ama benden ayrıldı. Ciddi mi?
We can be airborne as soon as you complete Your business with mr. Reddington.
Reddington ile işinizi tamamladığınızda kalkabiliriz.
None of your business. If you don't wanna come, just say so.
Gelmek istemiyorsan söyle.
That's... that is your business.
Bu senin bileceğin bir şey.
That is your business.
Bu sizi ilgilendirir.
Mind your business.
- Kendi işine bak.
Everyone, please go about your business.
Herkes lütfen işine dönsün!
Okay, everyone, go about your business.
Pekâlâ millet. Herkes işine dönsün.
You want to keep your business, or do you want to go to jail for being a negligent slut?
- İşletmeni mi koruyacaksın yoksa savsak bir fahişe olarak hapse mi gitmek istersin?
Please give me your business cards.
Lütfen kartvizitinizi verin.
It is none of your business.
- Seni ilgilendiren bir mesele değil.
And you're right... it's kind of none of your business.
Haklısın, bu seni ilgilendirmezdi.
Your business plan is impressive.
- İş planın oldukça etkileyici.
You do your business.
Sen kendi işini yap.
It is none of your business.
- Seni alakadar etmez.
I watch the way you conduct your business, and I can't help observing that you and I treat honor differently.
İşlerini sürdürme yöntemine bakıyorum. Gözlemleyemeden edemiyorum. İkimiz de şerefi farklı algılıyoruz.
I can say, on behalf of all women, none of us are ever going after your business.
Bütün kadınlar adına söyleyebilirim ki, hiçbirimiz seninkine sarmayı düşünmüyoruz.
It's your business. You decide.
Bu sizin işiniz, siz karar verin.
A few of the girls and I took up a collection for shutting your business down the last couple days, so here.
Birkaç kızla beraber son günlerde dükkanınızı kapattığımız için bir koleksiyon yaptık. Hepsi burada.
Bad for your business, good for mine.
Senin işin için kötü, benimki için iyi.
The rest is none of your business.
Geri kalanı seni hiç ilgilendirmez.
If you want your wife back, take care of your business... Today.
Karını geri istiyorsan bu sorunu bugün halledeceksin.
Your business means nothing to them. It's the CEO that's the deep pocket here.
Buradaki zengin kişi o CEO.
Something not your business, which is why they walked out there.
- Seni ilgilendirmeyen bir iş ki o yüzden dışarıda konuşmaya gittiler.
It-It's about your business.
Sizin işinizle ilgiliydi.
What was your business again, ma'am?
İşiniz neydi hanım efendi?
None of your business.
Seni ilgilendirmez.
How's it your business?
Seni ne ilgilendirir?
Restaurant business 101, Ms. Feldman... Your business tanked because you skimped on quality.
Restoran işi 101, Bayan Feldman İşiniz gümledi çünkü kaliteden ödün verdiniz.
I'm happy to go to a party organised by a woman, but... invest in your business?
Bir kadının organize ettiği bir partiye katılmaktan mutluluk duydum ama işletmeye yatırım yapmak mı?
Uh, I'm no financial guru, but isn't vaporizing your customers gonna eat into your repeat business?
Ah, finans gurusu değilim fakat müşterilerini buharlaştırmak yeniden iş yapma şansını bitirmez mi?
Because 30 years ago, your grandfather's business partner and best friend, Earl Chambers, stole his Rolodex with all of his clients and started his own company on a day that is now known as Black Wednesday Afternoon.
Çünkü 30 yıl önce, dedenin iş ortağı ve en yakın arkadaşı Earl Chambers içinde tüm müşterilerinin bulunduğu fihristini çalıp şu an Kara Çarşamba İkindisi olarak bilinen günde kendi şirketini kurmuş.
That is none of your damn business.
Bu sizi ilgilendirmez.
That you were a bored housewife and Libertad tapped into your hidden ambition and business skills.
Ev hanımlığından sıkılmıştınız ve Libertad gizli hırsınız ve iş yeteneklerinizden faydalandı.
Your dad's ex-business partner who was ousted from the board.
Babanızın kuruldan kovulan eski iş ortağı.
None of your damn business!
Seni ilgilendirmez!
Your boss is using his business to deliver more than takeout, isn't he?
Patronun iş yerini yemek servisinden başka şeyler için kullanıyor değil mi?
Then mind your own goddamn business.
Öyleyse burnunuzu sokmayın.
Did you two get bored killing your own business and decide to go after mine?
Kendi işletmenizi batırmaktan sıkıldınız da şimdi de benimkine mi sardınız?
Your grandfather was Ira Goldstein, owner of a schmatta business in Queens.
Büyük baban Ira Goldstein idi, Queens'de tekstil işinin sahibiydi.
This business with your son- - do you expect me to believe you're here to help him?
Oğlunla yaptığın bu iş... Ona yardım etmeye geldiğine inanmamı mı bekliyorsun?
Mind your own business.
Kendi işine bak.
Anyway, do you always have to stick your nose in people's business?
Her zaman insanların işlerine burnunu sokmak zorunda mısın?
Most men would think that you going into business with your ex-husband, who, if you remember correctly, wants to kill me, is not a good fucking idea.
Erkeklerin çoğu, eğer doğru hatırlıyorsan beni öldürmek isteyen eski kocanla işe girmenin,... hiç de iyi bir fikir olmadığını düşünür.
Yes, Your Honor, Chumhum's Safe Filter creates a racist geofencing effect that disadvantages business owners in African - American neighborhoods.
Evet, Sayın Yargıç, Chumhum'ın Güvenlik Filtresi ırkçı coğrafı koruma duvarı yaratıyor, bu da Afrikalı Amerikalı mahallerde iş sahiplerini dezavantajlı konuma sokuyor.
I know your private life is none of my business... but when it begins to... spill into your public life...
Özel hayatın beni ilgilendirmez ama eğer... kamu hayatına yayılmaya başlarsa...
- It's none of your business.
- Bu seni ilgilendirmez.
How is this any of your business?
Hem sana ne oluyor?
Why are you letting your paranoia rule my business?
Neden paranoyak kurallarını işlerime karıştırıyorsun?
- Mind your own business, you fucking nosey bi... [grunting] - Watch your mouth.
- Ağzından çıkanlara dikkat et.
Keep your nose out of my business.
Burnunu benim işime sokma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]