Yöung traduction Turc
68,271 traduction parallèle
She's too young for you.
Kız sana göre fazla genç.
We were young.
Gençtik.
Once upon a time, in the hidden heart of France... a handsome young prince... lived in a beautiful castle.
Bir zamanlar, Fransa'nın içlerinde bir yerde yakışıklı, genç bir prens güzel bir şatoda yaşarmış.
Thirteen is way too young to be all grown up.
13 yaş, yetişkin olmak için, oldukça genç bir yaş.
Hey, hey, hey, young lady, what have you got there?
Hey, genç bayan, ne var orada bakayım?
They think he's responsible for abducting at least five young girls.
Onun sorumlu olduğunu düşündükleri en az 5 kız çocuğu daha kaçırılmış.
You like Neil young?
Neil Young sever misin?
"Young man," with brains, muscles, looks, and girls chasing you... you'll go far.
" Genç adam, aklın, kasların, yakışıklılığın ve peşindeki kızlarla... önün çok açık.
Young man, I don't have 600 pounds.
- Genç adam, 600 sterlinim yok.
It was young Daniel here who first suggested you might be our masked man.
Genç Daniel, maskeli adamımız olabileceğini öne süren ilk kişiydi.
I have to admit I was expecting you to be rather more restrained than this, young lady.
Şu ankinden daha bağlı bir hâlde olmanızı bekliyordum genç hanım.
Young people today...
Gençler bugünlerde...
Time for a catch-up, young man.
Olup biteni öğrenme vakti, genç adam.
Well, then you know the man we're pursuing was to go on trial today for murdering a young woman.
Peşimizde olan adamı tanıyor musun? Bugün yargılanmaktı Genç bir kadını öldürmek için.
New mutant, a young one.
Yeni, genç bir mutant.
There is a young mutant sitting in our car.
Arabamızda genç bir mutant var.
Young man, take his cock out of your mouth!
Genç adam, horozunu ağzından al!
Young lady, explain yourself.
Genç bayan, açıkla kendini.
You young people can't seem to wrap your brain around.
Siz gençler beyninizi sarmak gibi görünmüyor.
I believe this young man is manipulating the television with his cell phone.
Bu genç adam televizyonunu cep telefonuyla idare ettiğine inanıyoruz.
They keep me young, you know what I mean?
Beni genç tutuyorlar, ne demek istediğimi anlıyor musun?
Get'em while they're young.
Onları gençken yakala.
Even lightning or Bobby never saw him coming it's one thing to start fast but we haven't seen anyone cross the line with that kind of speed and power its the young Lightning McQueen first arrived on the scene
Ne Şimşek nede Bobby onun geldiğini görebildi Yarışa hızlı başlamak önemlidir Ancak Şİmşek McQueen'in ilk zaferinden bu yana bitiş çizgisini bu kadar hızlı geçen birini hiç görmemiştim
I mean we are as young and handsome as we look oh, that's true.
Ve o bizde yoktu Baktık ki zaman çok uygun ve bizde eskisi kadar yakışıklı ve genç değiliz aah, kesinlikle.
Wow..... not bad ha this is really impressive this Center has quickly become the most coveted destination for young racers training to make our team someday and it's where you'll train until you leave for Florida treadmills, wind tunnels, virtual reality
Vayy.... - Fena değil ha Gerçekten etkileyici haa
I grew up watching you on TV ha, is that right these young guys are great and all but I like a challenge ha ha, not that much over.
Çocukken biz sizi izleyerek büyütüldük haa, öyle mi Bu delikanlılar bir harika falan ama Ben zor işleri pek severim ha ha, o kadar da yaşlı değilim ama yani.
We always let our guest start right up front welcome young to the thunder hollow Speedway for tonight's edition of
aah, onlar gelir misafirlerimizin önden başlamasını isteriz her zaman Hepiniz Thunder Hollow Yarış Pistine Bu gece ki çılgın 8
When I first met this young man, Jack was quite impressive, both in his research and in his pursuit of fellow colleagues.
Bu genç adamla ilk tanıştığımızda Jack oldukça etkileyiciydi, Hem araştırmasında Ve peşinde Meslektaşlarının.
Oh, that's actually young Eloise.
Eloise'in genç hali.
You all so young looking.
Hepiniz çok genç görünüyorsunuz.
Are all the rangers on Zordan's new team as young as you?
Zordon'ın ekibindeki diğerleri de senin kadar gençler mi?
And as a young man, I left my wife and my young son to make my living.
Genç bir delikanlıyken, geçimimi sağlamak için küçük oğlumu ve karımı arkamda bıraktım.
My son was a young lad and my wife was not the woman I had left.
Oğlum genç bir delikanlı olmuştu ve karım bıraktığım kadın değildi.
Out of a thousand young men on that ship, I was the only survivor.
O gemideki bin gençten tek kurtulan bendim.
We chose Amelia because she's young.
Amelia'yı seçtik çünkü genç.
They tend to be quite young.
- Onlar genelde genç olur.
But I was young... and greedy, and stupid.
Ama ben gençtim ve hırslı ve aptaldın.
A young man with a unique vision. And the rest is...
Kişisel bir vizyonu olan genç bir adamdım, hepsi bu.
Mirando employees were securing their super pig when a young girl suddenly stepped in and tried to stop them.
Mirando çalışanları süper domuzlarını emniyete alırken genç bir kız onları durdurmaya çalıştı.
She's young, she's pretty, she's female.
Genç, güzel, dişi.
Oh, yeah, you guys must've been hilarious when you were young.
Evet, siz çocuklar daha gençken eğlenceli olmalısınız.
You're too young to remember that.
Bunu hatırlamak için çok gençsin.
I hold the map of it here, in my heart... next to the joyful memories of the carefree days I spent as a young boy... here in your beautiful town of Twin Peaks.
Haritasını burada, kalbimde tuttum. Bu güzeller güzeli Twin Peaks şehrinde bir delikanlıyken geçirdiğim tasasız günlere dair mutlu anılarımın yanına koydum.
The young orphan you adopted at the gala.
Galada evlat edindiğiniz genç öksüz.
And I must say, I've grown rather fond of the young lad.
Ve şunu söylemeliyim ki genç dostumuzu pek sevdim.
He lost his parents at a very young age.
Çok genç yaşta ailesini kaybetmiş.
Much trickier if this actually is young Danny Rand come back to life.
Karşımızdaki dirilmiş genç Danny Rand'se bu iş çok daha karmaşık demektir.
A young man... who suffered an unspeakable tragedy.
Korkunç bir trajedi yaşamış genç bir adam.
A young man claiming to be Danny Rand.
Danny Rand olduğunu iddia eden bir delikanlı.
That must have been tough with you being so young.
Çok zor olmalı. Hele de genç yaşında.
My terms are that, upon my victory, the Hand will relinquish custody of the young woman Sabina... and depart from Rand.
Şartlarım şunlar, zafer benim olursa El, genç Sabina'yı serbest bırakacak ve Rand'le ipleri koparacak.
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young lady 1202
young girls 24
young master 235
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young lady 1202
young girls 24
young master 235
young guy 16
young fella 42
young fellow 27
young and old 19
young woman 79
young mr 18
young men 35
young women 31
young sir 32
young people 40
young fella 42
young fellow 27
young and old 19
young woman 79
young mr 18
young men 35
young women 31
young sir 32
young people 40