Young men traduction Turc
1,770 traduction parallèle
Let his spirit and the spirits of all these young men who died before their time shine like the stars in the sky.
Onun ruhu ve... zamanından önce ölen bütün bu genç adamların... ruhları gökyüzünde... yıldız gibi parlasın.
All Indians will be strong like young men. Be young again.
Bütün Kızılderililer, genç adamlar gibi güçlü olacak.
I have done my best to keep my young men quiet, but they do not always listen.
Genç savaşçılarımın sakin olmaları için elimden geleni yaptım, ama her zaman dinlemiyorlar.
Now Black Kettle called on the young men who remained behind to search for the buffalo.
Artık Kara Kazan, geride kalan genç savaşçılara bizon aramaları çağrısını yaptı.
Red Cloud spoke, and White Crow, his son Red Lance, and many young men were inspired to follow him to protect their land.
Kızıl Bulut konuştu. Beyaz Karga, oğlu Kızıl Mızrak ve pek çok genç erkek ondan cesaret alarak topraklarını korumaya karar verdi.
From each clan two young men will be chosen... and they will bring the Long Knives into this ravine.
Her kabileden iki genç erkek seçilecek... ve onlar, Uzun Bıçakları bu dar vadiye getirecek.
... and compromise to win battles and not just the sacrifices of the lives of our young men and women.
savaş kazanmak için kararlı olmalıyız. sadece kadın ve erkeklerimizin fedakarlıkları yetmez.
Abraham lifted his eyes, saw the place from afar, and spoke to his young men, "I and the lad will go yonder. " And after we worship, we will come again to you. "'
O zaman İbrahim gözlerini kaldırdı ve o yeri uzaktan gördü ve kölelerine dedi ki, ben ve oğlum oraya gideceğiz ve dua ettikten sonra yanınıza geleceğiz.
You mean to place your men in the imperial court under the guise of recommending talented young men to the king.
İmparatora tecrübeli adamlar gönderdiğini söyleyererek sarayda yerini yapmaya çalıştığının farkındayım.
I know you know the kind of young men they're dealing with.
Ne tipte çocuklarla uğraşmakta olduklarını biliyorsunuz.
But young men are extremely springy.
Ama genç delikanlılar çok esnektir.
The search for easy money against the limitations imposed by the law led these talented young men to embrace their destiny :
Yasanın koyduğu sınırlara karşı çıkarak kolay para araştırması yapan bu yetenekli genç adamlar bir gün kaderleriyle kucaklaştılar.
These magazines featured young men... naked young men, performing explicit acts... upon each other and in groups.
Dergilerin kapaklarında genç erkekler varmış. Açık saçık şeyler yapan çıplak genç erkekler... İkili ve grup halinde.
One hateful exploit... will bind these two young men to us... they're brothers... forever.
Nefret edilecek bir macera... bu iki genç adamı bize bağlayacak... Onlar sonsuza dek... kardeşimiz.
They taught their young men... that individualism is highly overrated.
Gençlere bireyselliğe aşırı önem... vermemelerini öğrettiler.
These young men need discipline.
Bu genç adamların disipline ihtiyaçları var.
Good afternoon, young men.
İyi akşamlar beyler.
I hope they'll support these young men.
Ama umarım bu genç adamları desteklerler. "
I took this job because I wanted to effect change in a special group of young men, and this is the only way I know how to do that.
Bu işi almamın tek nedeni, bir grup özel genç adamın... hayatını değiştirebilmekti... ve bunu yapabilmek için bildiğim tek yol bu.
Academic-progress reports, young men.
Akademik ilerleme raporları genç beyler.
Young men of Gikondo, well done, but save your bullets...
Gikondo'nun genç adamları, iyi iş yaptınız, ama mermilerinizi saklayın...
A bunch of handsome young men just came to visit.
Bir demet yakışıklı genç adam şimdi ziyarete geldi.
The rebels came to take the young men.
Asiler, genç erkekleri almaya geldi.
when they're in their teens is perverted by older men, who perhaps have lost some of their sexual drive and all of that sexual energy gets shipped over to somewhere like Flanders and is perverted into killing other young men.
Tüm bu seksüel enerjinin örneğin Flanders gibi bir yere sevk edilip diğer genç adamları öldürmek üzere saptırılması.
My mind turns towards young men these days.
Böyle günlerde aklıma hep genç erkekler gelir.
Sometimes... my feelings towards our young men in uniform have led me to foolish actions,
Bazen üniformalı genç erkeklerimize karşı duygularım yüzünden bazı aptalca kararlar verdiğim de oldu.
That my desire to present this gift to our young men has not been wrong.
Genç erkeklerimize bu hediyeyi verme isteğim yanlış değildi.
If any young men come for Mary or Kitty, for heaven's sake, send them in.
Mary ve Kitty için gelen olursa içeri gönderin.
Look at these fine young men, and proudly remember them. in 10 years, they'll be Korea's most active representatives to the world.
Bu harika gençlere bakın ve onları 10 yıl sonra dünyada Kore'yi temsil ettiklerinde gururla hatırlayın.
So maybe it's the over-stimulated times... that we live in that causes young men to stick their... instruments in such odd places.
O yüzden, gençlerin aletlerini böyle belki de içinde yaşadığımız... bu aşırı tahrik edici dönemdir.
You testified that the two young men killed by your officers were both gang members?
Memurlarınız tarafından ölen iki gencin... -... çete üyesi olduğunu mu söylediniz?
Two young men, single and in Paris, without women.
İki genç adam Paris'te yalnız ve, .. kadınsız.
They said that brave young men like you are rare nowadays.
Bu günlerde etrafta senin gibi cesur insanların kalmadığını söylediler.
The young men bought it from Japanese diplomats at a high price.
O genç adamlar bu ilacı bir Japon diplomattan yüksek fiyata satın alırdı.
... intended to scare gay young men into a heterosexual lifestyle.
... gey genç erkekleri hetero yapmaya çalışan çadıra.
The police are hoping more young men will come forward. "
Polis... " '... başka genç erkeklerin de ortaya çıkacağını umuyor."
The police are asking for more young men to come forward.
- Polis başka gençlerin de ortaya çıkmasını istiyor.
These dead young men. These monsters.
Bu ölü genç adamlar, bu canavarlar.
Amen. Men die young.
Amin, erkekler erken ölür.
So, what, they don't have any available young black men in New York anymore?
Ee, artık New York'da boş siyah adam kalmamış mı yani?
And the answer for young African-American men in here is this :
Ve buradaki genç Afro-Amerikan gençler için cevap şu :
Oh, my God... tonight, I know that first things come first and the most important thing of all is that men and women and young people surrender their lives to Christ.
Tanrım bu gece biliyorum ki öncelikli şeyler önce gelir. Ve en önemli şey de erkeklerin, kadınların ve gençlerin ruhlarını İsa'ya teslim edebilmesidir.
That the healthy sexual drive that is seizing most young men
Birçok genç adamın onlu yaşlarında sahip oldukları sağlıklı cinsel dürtülerin muhtemelen cinsel dürtülerini kısmen kaybetmiş yaşlı adamlar tarafından saptırılması.
When the world was young, between a sea of sky and a land of snow, lay a kingdom where gods and men lived side by side.
Dünya henüz ilk çağlarındayken, Gökdeniz ve Karyurt'un arasında Tanrılar ve insanların yanyana yaşadığı bir Krallık uzanmaktaydı.
Let me tell you why, a few corrupt young rich men... have managed to give everyone a bad name.
Sana nedenini anlatayım, Birkaç tane ahlaksız genç zengin... Herkese kötü bir şöhret getirdiler.
And I think that if we were the men we all dreamed we'd be... when we were all young... we'd be doing deals on all the other things... and going home to explain our little failures... to our own countrymen, but we wouldn't compromise... the actual lives of people we will never meet... just because we'd never have to explain to them face-to-face... why we didn't think it was worth fighting to stop them dying.
Ve bence olmak istediğimiz adamlar olsaydık... gençliğimizde... her konuda anlaşma yolu arar... ve eve dönüp yanlışlarımızı... anlatır, ama bir şeylerden vazgeçmezdik... hiç tanışamayacağımız insnaların hayatlarından vazgeçtiğimiz gibi... çünkü hiç yüz yüze açıklama yapmak zorunda kalmayacağız... neden ölmeleri önlemeye çalışmadığımız konusunda.
When was the last time we saw any young, single men?
En son ne zaman genç bekâr erkek görmüştük?
Especially these young boys these adolescent men, and a lot of them, you know?
Özellikle genç erkekler arasında Bu ergen adamlar, Birçoğu, Bilirsiniz?
Omar said one of his men saw you with someone outside the compound. - A young woman.
Omar, adamlarından birinin, seni deponun dışında başka birisi ile görmüş olduğunu söyledi genç bir kız ile.
Parties full of young women drawn to men of power.
Güç sahibi adamlardan etkilenen bir sürü genç kadinin oldugu partiler.
Men by nature are drawn to fertile young women with whom they can plant their seed.
Erkekler doğaları gereği, tohumlarını saçmak için bereketli genç kadınlara yönelirler.
menopause 29
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men laughing 35
men or women 16
men and women 63
meningitis 25
menny 43
mentally 86
mental illness 17
men in black 19
men like you 25
men laughing 35
men or women 16
men and women 63
meningitis 25
men shouting 34
menstruation 26
men and 21
mence 46
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
menstruation 26
men and 21
mence 46
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young lady 1202
young master 235
young girls 24
young guy 16
young fella 42
young and old 19
young fellow 27
young woman 79
young mr 18
young lady 1202
young master 235
young girls 24
young guy 16
young fella 42
young and old 19
young fellow 27
young woman 79
young mr 18