Не такая traduction Turc

Но я вас уверяю, что я не такая.

Öyle biri olmadığıma sizi temin ederim.

Я не такая как ты, Эван.

- Ben senin gibi bir değilim Evan.

Тогда пробурим новые отверстия и заменим датчики. Это не такая большая проблема.

Sonra yeni delik ve bu kadar büyük sensörleri değiştirin.

Ты не такая, как я думал.

Düşündüğüm gibi biri değilmişsin.

Если я не такая какой я родилась, и если я не такая какой должна быть... то что же я?

Doğduğumda olmam gereken kişi değilsem, olmak istediğim kişi de değilsem... ben neyim o zaman?

И он не такая уж проблема, как ты думаешь.

Ayrıca sandığın kadar büyük bir sorun çıkartmıyor.

Все в Дернсвиле всегда будут видеть во мне жертву, а я не такая.

- Çöpüz biz Kimmy. - Bu doğru değil. Çöp değiliz.

Она уже не такая как прежде, и должна признавать власть Уэссекса.

Artık eskisi gibi değil, hem Wessex'in gücünün de farkına varmalı.

Похоже, она уже не такая свеженькая.

Anlaşılan havasını almışlar.

Может, переманить их на свою сторону не такая уж и плохая идея.

Belki de onları kendi safına çekmeye çalışmak o kadar da kötü fikir değildir.

Но она не такая уж и странная.

Gerçi o kadar da olanaksız değil.

Думаю, я не такая передовая, как себе представляла.

Galiba, sandığım kadar keskin kenarları olan biri değilim.

И я не придумал то, что наутро после того разговора, когда она лежала в фургоне такая чистая, в это самое утро к ней пришла соцработница, с чистой одеждой и свежими простынями и постучала в дверь фургона.

Şunu anlatırken de sallamıyorum. Konuşmamızdan sonraki gündü. Aynı sabah, saçları yıkanmış vaziyette minibüste uzanırken sosyal hizmet görevlisi ellerinde temiz kıyafetler, çarşaf ve merhemle bahçeye girip minibüsün kapısını çalıyordu.

Будем надеяться, ребята, что она не такая сухая, как пустыня.

Pekala, umalımda çöl gibi kuru değildir, çocuklar.

И она совсем не такая, как я себе её представлял.

Gerçi onu daha farklı hayal etmiştim.

И у вас не такая уж и насыщенная личная жизнь?

Hayattan fazla kârınız yok yani?

Прости, но я не такая как ты.

Kusura bakma ama ben seninle bir değilim.

Она не такая уж и маленькая.

- O kadar da küçük değil.

Не такая проблема.

- O tarz bir erkek meselesi değil.

Или, может быть, тебе тяжело завести здесь друзей, потому что ты не такая, как остальные, Брук, и это не обязательно плохо.

Ya da arkadaş edinmekte zorlandığın bir zaman geçiriyorsundur çünkü buradaki diğer kadınlardan farklısın, Brook. Belki de bu kötü bir şey değildir.

Я лишь говорю, что она не такая, как остальные люди.

Hayır, bizler gibi bir insan olmadığını söylüyorum sadece. Ne peki?

Видел бы ты женщину, которую мы защищаем... Не такая красавица.

Müvekkilimiz olan kadını görmelisin hiç çekici değil.

- Что? ! А я не такая как она?

Ve ben ona benzemiyorum diye!

Знаешь что? Моя жизнь не такая.

Biliyor musun, hayatım hiç de öyle değil.

А не такая шелупонь, как вы двое.

Siz ikiniz gibi önemsiz değilim.

Перестань, она не такая ужасная.

Hadi ama! O kadar da kötü değildir.

Я не такая, как ты.

Ben senin gibi değilim.

Не такая, как в мое время.

Benim zamanımdan biraz farklı.

Такая у меня манера, и я не хочу больше повторять это.

Bu benim doğamda var ve artık bunu yapmak istemiyorum.

Если б она переехала ко мне, такая штука бы не понадобилась.

Eğer benimle olsaydı, böyle şeylere ihtiyacı kalmayacaktı.

Когда везде будут камеры, такая работа больше не понадобится.

Buraya güvenlik kamerası gerekiyor. Graffitiler anca öyle duracaktır.

Тебе такая роскошь не позволена.

- Öyle bir lükse sahip değilsin.

Келси, я одного не понимаю, ты такая сильная женщина на работе,

Anlamıyorum Kelsey. Konu işe gelince o kadar güçlü bir kadınsın ki... ama Thad'leyken...

Тогда почему для тебя такая проблема то, что я не читаю книг?

Okumamam, senin için niye bu kadar önemli peki?

– М-мне встретился странный человек под изгородью. – Что ж, весьма интересно и странно, однако вынужден вам сообщить, что такая история никуда не годится.

- Çok eğlenceli ve garipmiş hakikaten ama işin açıkçası mümkünatı yok.

Не думаю, что это такая дань моде.

Moda olduğunu sanmıyorum.

в этой стране есть такая вещь, как законы, и они не только для индийцев.

- Bize gülüyor. Bu ülkede kanun denilen bir şey var ve Hintliler için geçerli değil.

Не такая уж редкость, как ты думаешь.

- Onlardan çok var.

Такая жизнь не для нее.

Buraya hiç uymuyor.

Ты к ней подойди и такая...

Ona git ve şöyle söyle...

Такая магия не слишком уместна в наше время.

Bu zamanlarda bu çeşit büyüler bize uygun değil.

Боль не такая уж сильная.

Ne kadar ciddi?

Такая мелочь, как смерть, меня не остановит.

Ölüm gibi küçük bir şey beni durduracak değil ya.

Это люди, которые сражаются за тебя, за которых сражаешься ты, и если такая семья бессильна остановить тебя от совершения трагической ошибки, тогда, определенно, выплесни свое недовольство, но не смей отказываться от нас.

Aile senin için savaşanlara denir. Uğruna savaştığın şeydir. Eğer bu aile seni ciddi bir hata yapmanı engellemeye çabalıyorsa durumdaki hoşnutsuzluğunu belirtiyorsa bu durumda yapman gereken tek şey aileni terk etmemektir!

Ох, но у меня такая же проблема, хотя я даже никогда не видел Ханну.

Pekâlâ.

Слушай, ты такая, какая есть, этого не изменишь.

Neysen osundur.

Я не знала, что ты такая любительница почитать.

- Kitap kurdu olduğunu bilmiyordum.

Я думал, ты не такая.

Sen farklı olursun sanmıştım.

Она не такая, как ты или я.

Senin benim gibi biri değil.

Такая крепкая дружба может возникнуть только на войне.

Gerçekten böyle dostluğu yalnızca savaş yoldaşlığı yapabilir.

И прошу, не обвиняй меня в том, что я отсталая и ребенок, потому что я не такая.

Lütfen çocuk veya geri zekâlı sanma beni. Çünkü ikisi de değilim.