English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Anladın mı

Anladın mı traduction Anglais

37,403 traduction parallèle
Sana okumuş olduğum hakları anladın mı?
Do you understand your rights as I've read them to you?
Bugün ne olacağını anladın mı?
Right, so you're clear what will happen today?
Anladın mı?
Okay?
Anladın mı?
A'ight?
Cheonan'da duracaksın, anladın mı?
Stop in Cheonan, got it?
yoksa oraya ulaşamayız, anladın mı?
Or we won't get in, understand?
Anladım. - Anladın mı?
I understand.
Kappa mirasçısıyım, anladın mı?
I'm a Kappa legacy, okay?
Sadece o aptak kürek umurumda değil, anladın mı?
I just... I don't care about the stupid paddle, okay?
- Anladın mı?
Do you understand?
Anladın mı?
- Mm-hmm. - You got that?
Ama şimdiyse zaman tükeniyor, bunu anladın mı yoksa anlamadın mı?
But now time's run out, got that or not?
Anladın mı?
Got it? - Yeah.
- Beni anladın mı? - Evet, patron.
_
Anladın mı?
You understand?
Anladın mı?
Understand?
Anladın mı?
You got that?
Panterler güzeldir, fakat bir halta yaramazlar. Sırtlanların arasındaysa, dişinin sözü geçer, anladın mı?
Panthers are beautiful, but don't count a fuck, but among hyenas, females rule, understand?
Anladın mı, Patri?
Understand, Patrizia?
Sen akıllı bir kızsın, Patri. Senden hoşlanırsa, tüm hayatın değişir, anladın mı?
You're a smart girl if he likes you, your life will change, understand?
Ciro Di Marzio'ya dokunursan, seni vururlar, anladın mı?
If you touch Ciro Di Marzio, they'll shoot you, got it?
Evinde istediğini yapabilirsin, istersen mal bile satabilirsin ama senin adamlarından hiçbiri sokağa çıkamaz, anladın mı?
You can do what you like in your house, even sell stuff, but none of your men can go out, got it?
Bu mahalleyi terketme, anladın mı?
Don't leave that alley, understand?
Anladın mı? Daha derin araştırmalısın.
You got to dig deeper.
Anladın mı beni?
Do you understand?
Anladın mı?
Am I clear? Am I clear?
- Anladın mı?
- Understand?
Hayır bu bir rüca değil Allison Bu bir talep, anladın mı?
No, this is not a request, Allison, this is a demand, okay?
- Bunu anladın mı?
- Do you copy that?
Beni anladın mı?
You understand me?
Anladın mı Anladın mı
You got it. You got it.
Anladın mı?
Got it?
Adımları falan uygulamayacağım, anladın mı?
Look, uh, I'm not doing any steps, all right?
Anladın mı? Nasıl?
How?
Üç soru, bir cevap. Anladın mı?
Three questions, one answer, you understand?
Anladın mı?
Do you understand?
Anladın mı?
Understood?
- Anladın mı? - O kapıyı açmalısın!
You have to open that door!
Boyunuzdan büyük işlere kalkışıyorsunuz, anladınız mı?
You're out of your depth - do you understand?
- Anladım. - Eğer onu kendine bağlamak istiyorsan gönüllü olarak söylüyorum tanıdığım en cesur insansın.
- If you're manacling yourself to her voluntarily, you're the bravest man I've ever met.
♪ Bizde tarzımız olmadığını söylediler. - Anladın değil mi?
- You've got it, haven't you?
Benim için büyüdüğümü anlamak biraz zaman aldı ama anladığım dakika omzumdan büyük bir yük kalktığını hemen hissettim.
It took me a while to admit to myself that I had moved on, but the minute I did, I just seriously felt like a weight had been lifted.
Anladın m?
See?
Anladınız mı Sayın Majesteleri?
Did you get that Your Highness?
"La Quica" ve "tuvalet" kısmını anladım.
I got "La Quica" and "toilet."
Ve alkolü bıraktım, anladınız mı?
- A-and I'm completely sober, okay?
Ve içinizden biri evlenmek istediğinde bu tamamen kendi seçimi ile olacak, anladınız mı?
And when either of you do want to get hitched, it'll be your choice, on your terms, okay?
Dinleyin, çocuklar. Eğer biz dışarıdayken ya da uçak ilerlerken bir güç sorunu olup çit kapanırsa boku yedik demektir. Anladınız mı?
Listen, guys, if there's another power surge and that fence fails while we're out there in the open or-or while the plane's taxiing, we're toast, okay?
Anladınız mı?
Understand?
Yani Amanda yalanını attığım hastalığa gerçekten kapılınca paraya benden daha çok ihtiyacı olduğunu anladım.
So... when Amanda really got sick with the disease that I was faking, I realized that she needed the cash more than me, so...
Neden bahsettiğimi anladın.
- Mm. - You know what I'm talking about.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]