Anlamı traduction Anglais
113,567 traduction parallèle
- Hayır, anlamıyorsun.
- No, you don't understand.
- 100.000 mi? - Yani hiç satmadı, Bu da bize 14.000 € tutarında mal olduğunuz anlamına mı geliyor?
- So it didn't sell at all, which means you cost us ã14.000?
Bu o zaman gelmediği anlamına mı geliyor?
Does that mean she's not coming on, then?
ABD'de aslında daha kötü Çünkü aslında ihtiyaç duyduklarından % 16 daha az üretiyorlar, Bu da elektrik almak zorunda oldukları anlamına gelir.
It's actually worse in the United States cos they produce 16 % less than they actually need, which means they have to import electricity.
Hayır, ıslaktı. Dolayısıyla onu tahtaya koymanın bir anlamı yok.
No, it was wet, so there's no point putting it on the board.
Bunun anlamı ne?
What is the point of that?
- Bunun anlamı ne?
- What's the matter with it?
Mandal kayışlarını anlamıyorum.
I don't understand ratchet straps.
Maalesef, James yanlış anlamış Bu basit talimat.
Sadly, James misunderstood this simple instruction.
Anlamına gelmek.
Meant that.
Bu o zaman gelmediği anlamına mı geliyor?
Does that mean he's not coming on, then?
Anlamıyorum, Çünkü normalde karışıklık duymuyorum...
Well, I don't understand it, cos I don't normally make a mess of...
Bu da Atlantis'ten gelen adamın yardımına ihtiyacım olacağı anlamına geliyor.
Which meant I'd need the help of the man from Atlantis.
Dürüst olmak gerekirse, anlamıyorum Neden insanlar böyle bir şey olduğunu düşünüyor
Honestly, I just can't understand why people think there's such a thing
- Ve anlamıyorsun Bunlardan biri.
- And you don't get one of these. Look.
Bunun anlamı, sadece olanlara hazır değilsiniz demek. Ayağınızı indirirken
Which means you simply aren't ready for what happens when you put your foot down.
Ben sadece 3L süperşarjlı V6 alıyorum, Bu da 375 fren beygir gücü anlamına geliyor.
I do only get a 3l supercharged v6, which means 375 brake horsepower.
- Bu o gelmediği anlamına mı geliyor?
Does that mean he's not coming on, then?
Sadece burada olduğumuz için, Bu, mutlaka Düğün'e gitmek zorunda olduğumuz anlamına gelmez.
Just because we've been here, doesn't mean we necessarily have to go on to wedding.
Bu sadece ince bir farktır, Fakat gitmem gereken pisti takip etmem gerektiği anlamına geliyor.
It's only a subtle difference, but it means I don't have to follow the beaten track.
Ben de anlamıyorum.
I don't really understand it either.
Anlamıyorum.
I don't understand.
Ama anlamalısın belki bir şeyler yapabilirim... 779 00 : 38 : 45,466 - - 00 : 38 : 47,100 Tartışmanın bir anlamı yok.
But, if I can find a way to understand it, perhaps I can undo some of the things...
Tüm bunların anlamı ne?
What does it all mean?
Anlamıyorum, android bombaydı ama dışarıda patladı.
I don't understand. The android was the bomb, but he detonated offsite.
Anlamıyorum neden bunu yaptı ki?
I don't understand. Why would he do it?
Başarısız olman denemenin yanlış olduğu anlamına gelmiyor.
Just because you failed doesn't mean it wasn't right to try.
- Sonunda izini kaybettirdi anlamına geliyor.
- Means she finally blew a gasket.
Peki Android'in dediği doğruysa? Ne anlamı kalır?
But if what The Android's saying is true, what's the point?
Anlamı sen hala buradasın.
The point is, you're still here.
Anlamıyorum.
I don't get it.
Bu hala bir şans olduğu anlamına gelir.
That means there's still a chance.
Bunun anlamı ne?
So what does that mean?
Kaybetme bir son olduğu anlamına gelir.
[chuckles] Losing implies a finality.
- Gelmenin anlamı yok.
- There's no point.
Anlamıyorum, komik olan nedir?
I don't get it. What's so funny?
- Anlamıyorum.
I don't understand.
Sanki bir anlamı varmış gibi.
Like that's worth anything.
30 saniye sonra hiç bir anlamı kalmayacak.
In about 30 seconds, it's not gonna matter.
Bu onu öldürmek istediğimiz anlamına gelmez.
That doesn't mean we wanted him dead.
Ama bu seni özlemediği anlamına da gelmez.
But that doesn't mean he isn't missing you too.
Ayrılıyor olması senin de ayrılman gerektiği anlamına gelmiyor.
Just because he's leaving doesn't mean that you have to leave as well.
İleri decede paranoya başladı sende ki bu da durumunun kötüleştiği anlamına gelir.
You're suffering from extreme paranoia, a sign that your condition is worsening.
Buralarda olacağın anlamına mı geliyor bu?
Does that mean you're sticking around?
Anlamıyorum, eğer bir ordu kuruyorsa neden bazılarını çocuk, bazılarını da yaşlı yapsın ki?
I don't get it. If he's building an army, why would he make some of them look like children or old people?
Anlamıyorsunuz.
- You don't understand.
Yıkımdan daha güzel olan birkaç şey vardır,... ama bundan hoşlandığım anlamına gelmiyor.
Few things are more beautiful than destruction, but doesn't mean I enjoy it.
Evet, ama dürüst olmak gerekirse, Jeremy, bu hiçbir anlam ifade etmiyor.
Yeah, but honestly, Jeremy, that doesn't mean anything.
Bunun bir anlam ifade etmesi mi gerekiyor?
Is that supposed to mean something?
Bana yaşanmış olan şeyler hiçbir anlam ifade etmiyor.
Things have been happening to me that don't make any sense.
- Anlamıyorsunuz.
- You don't understand.
anlamıyorum 2163
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı ne 66
anlamıyor 38
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamı nedir 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı ne 66
anlamıyor 38
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyorlar 19
anlamıyormusun 20
anlamıyorsunuz 352
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamadın 43
anlamsız 76
anlamıyorlar 19
anlamıyormusun 20
anlamıyorsunuz 352
anlamışsın 24
anlamıyorsun değil mi 22
anlamıyor musunuz 206
anlamadım 1209
anlamadın 43
anlamsız 76