Anlamıyorlar traduction Anglais
750 traduction parallèle
Neden anlamıyorlar bunu?
Why is this not made clear to them?
Bu insanlar pek işten anlamıyorlar.
These people seem to have no idea of business as usual.
Köpeğimiz o merdivenlerden yukarı çıkmak istemediğinde bunun manasını kavrayamamamızı anlamıyorlar.
They can't understand why we didn't know what it meant... when our dog wouldn't go up those stairs.
Anlamıyorlar.
They don't understand.
Tek istediğimin başkaları gibi muamele görmek olduğunu neden anlamıyorlar?
Why don't they understand that all I want is to be treated like everybody else?
İnsanlar durumumuzu anlamıyorlar.
People just don't understand our situation.
Bir şeyden anlamıyorlar.
They don't understand anything
Bu aşık kızlar, hiçbir zaman namussuzca dürüstlük taslamaları yerine samimiyetle yalancı olmaları gerektiğini anlamıyorlar.
These girls in love never realize they should be honestly dishonest... instead of being dishonestly honest.
Navajoca anlamıyorlar.
They don't savvy Navajo.
Neden anlamıyorlar?
Why don't they understand?
Hayatı önemsemiyor olabilirler çünkü hayatın değerini anlamıyorlar.
They can afford to be lavish with life because they have no conception of its value.
Kendi dillerini bile anlamıyorlar.
Don't understand their own ruddy language.
Beni anlamıyorlar işte. Siz söyleyin ya benim gibi kızlar olmasaydı?
Can you imagine if all girls like me suddenly disappeared?
Söylediğimi anlamıyorlar ve hemen hasta olduğuma inanıyorlar.
They don't understand, they only think I'm ill.
Bizi anlamıyorlar, bu yüzden elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.
They don't understand us, so we do the best we can.
Modern silahların kapasitesini anlamıyorlar!
They simply will not understand what modern weapons do!
Çünkü anlamıyorlar.
Because he doesn't understand.
Anlamıyorlar mı?
Don't they understand?
Anlamıyorlar. Anlamak istediklerinden de emin değilim.
They don't understand and I suspect they don't want to.
Eğer "daire" dersen, çocuklar hakikaten anlamıyorlar.
If you say'circle', the children don't really understand.
Hala babalarının nasıl bir adam olduğunu anlamıyorlar.
They still don't understand what a failure their father is.
Bir türlü anlamıyorlar.
They just don't get it.
Barbarlar, sanatımdan anlamıyorlar ki.
Barbarians, they can't appreciate my art.
Anlamıyorlar ki herne kadar Le Chiffre benimkinden hızlı bir arabası olduğunu düşünse de,
They don't realise that although Le Chiffre thinks he has a faster car than me,
Ama anlaşılan nasihatten anlamıyorlar
But as it seems they don't take good advice
Buranın kışla olduğunu anlamıyorlar, Bana ordunun posası veriliyor.
They don't realize that this is a garrison post, that I am given only the dregs of the army, the misfits.
Amacımız, burada bize karşı çıkanlar tarafından kirletilemez, bizi anlamıyorlar bile.
Our purity of purpose cannot be contaminated by those who disagree, who will not cooperate, who do not understand.
Ama İngiliz subaylar benim metodlarımı anlamıyorlar, efendim.
But British officers don't understand my method, sir.
Nerede olduklarını anlamıyorlar.
They don't know what they're in for.
Anladıklarını söylüyorlar ama anlamıyorlar.
They say they understand, but they don't.
Bu ülkede neler olduğunu anlamıyorlar
They don't understand what's going on in this country
Beni anlamıyorlar.
They don't understand me.
Meseleyi anlamıyorlar.
They don't understand the problem.
Nasıl oldu anlamıyorlar.
They don't understand how it happened.
Çocuğu olmayan insanlar ne kadar şanslı olduklarını anlamıyorlar.
People without children don't realize how lucky they are.
Anlamıyorlar.
People don't understand that.
Bence senin neden bahsettiğini anlamıyorlar.
I don't think they understand what you're talking about.
İnsanlar, yüzlerce çeşit ringa balığı olduğunu anlamıyorlar. Her birinin kendine ait ilginç hikâyesi vardır.
You see, what people don't understand is that there are hundreds of types of herring, each with its own interesting history.
* Hâlâ anlamıyorlar ama *
Still they don't understand
Ata binerken bu teferruatla nasıl uğraşıyorlar hiç anlamıyorum.
How they handle all this and ride a horse at the same time is beyond me.
Neden bu kadar yaygara çıkarıyorlar anlamıyorum.
I don't see what they're making such a fuss about.
Niçin sondaj makinesi kullanıyorlar anlamıyorum.
I don't know why they have to use a drill at all.
Neden beni orduya çağırmıyorlar, anlamıyorum.
I don't understand why they don't want me to join the Army.
anlamıyorsun, öyle yaşıyorlar çünkü öyle istiyorlar!
You don't understand, they live that way because they want to!
Onların iyiliği için yaptığımı neden anlamıyorlar!
Officer, those two are getting away!
Bu insanlar niye paralarını oyunlarda boşa harcıyorlar hiç anlamıyorum.
I don't know why these people waste money on plays
Öyle bir yücelik taşıyorlar ki, bu olmaksızın dinin anlamı olmazdı.
They have the kind of reverence without which religion would mean nothing.
İnanıyorlar. - Mürettebat... Anlamıyor.
The crew does not understand.
Ve dallar, yıldırımın düştüğü yerden toplanmasından başka bir anlam ifade etmiyor. Yani yıldırımın ruhunu taşıyorlar.
The twigs have no significance, except they've been struck by lightning... and are consequently appeals to the spirit of lightning.
Böyle birşeyi neden Kaplan Kalesinde yapıyorlar? Hiç bir anlamı yok.
Why would he consort with the folks... at the Tiger Mansion?
Hiçbir anlamı yok. Var sanıyorlar.
I knew they would.
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamıştım 59
anlamı nedir 18
anlamı ne 66