English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Anlaşma yaptık

Anlaşma yaptık traduction Anglais

1,024 traduction parallèle
- Babam iş bulmuş. Bir anlaşma yaptık.
The old man got a job today, and We made kind of a deal.
Bir anlaşma yaptık ve sen sivilleri trene alıyorsun.
We had an agreement, and you're sneaking civilians aboard?
Anlaşma yaptık.
We took a contract.
- Ama biz bir anlaşma yaptık...
- But our deal was -
Biliyorsun, bir anlaşma yaptık. 25 dolar.
You know, the deal we made. 25 dollars.
Anlaşma yaptık da böylesi bana göre değil!
It's a deal! But not for me!
Kardeşin Doğu'ya geldiğinde bir anlaşma yaptık ve " Ne istersen onu yap. Fiyatı ne olursa olsun
When your brother came at Easter we made a deal and he said : " Do what you like, whatever the cost.
- Bir anlaşma yaptık.
- We made a deal.
Bir anlaşma yaptık, unuttun mu?
We made a deal remember?
Her ikimiz de kötü bir anlaşma yaptık, Bay Grant.
We both made a bad deal, Mr. Grant.
Bir anlaşma yaptık.
We made a deal.
- Sen de gel. Anlaşma yaptık.
We share the risks.
Bir anlaşma yaptık ve buna uyacağız.
We made a deal, and we'll keep it.
Bir anlaşma yaptık ve onlara güvendim.
We had an agreement, and I trusted him.
Anlaşma yaptık.
You got a deal.
Anlaşma yaptık ortak.
You got a deal, partner.
- Onlarla anlaşma yaptık.
– It's a deal I made with them.
Anlaşma yaptık, tamam mı?
We got arrangements, you hear?
Dinle, bir anlaşma yaptık.
Listen, we made a deal!
Kitai yolladı ve bir anlaşma yaptık.
The Kitay sent for me and we've done a deal.
O benim! Biliyorsun, bir anlaşma yaptık!
She's mine... you know the bargain we made Sartana.
Seninle ufak bir anlaşma yaptık sanıyorduk.
We thought we'd set up a little deal with you.
Sözün kısası, Abdullah'la bir anlaşma yaptık.
In short, I made peace with Abdullah.
Anlaşma yaptık.
We've made a deal.
Biz bir anlaşma yaptık.
We got a deal.
Bir anlaşma yaptık.
Now, we got a deal.
İkimiz bir anlaşma yaptık.
You and me, we got a deal.
Bir anlaşma yaptık.
We made an agreement.
Bir anlaşma yaptık.
We just make an agreement.
Bir anlaşma yaptık.
A bargain.
Salı günü öğleden sonra, onlarla bir anlaşma yaptık.
In the afternoon of tuesday, we made an agreement with them and we said :
FBI'lı çocuklarla anlaşma yaptık. Michael Corleone hakkında bir sürü şey uydurdum, onları memnun etmek için.
The FBI guys promised me a deal, so I made up a lot of stuff about Michael Corleone, just to please them.
Bir anlaşma yaptık.
We agreed a pact.
Bir anlaşma yaptık, Torrio.
We made a deal, Torrio.
Şunu bilin ki, bir anlaşma yaptık ve kanlarımızla mühürledik.
We have made a pact and sealed it with our blood.
Yanılıyorsun Çünkü biz, onun köpekleri ile bir anlaşma yaptık.
You were given the wrong information because we've reached an understanding, his dogs and I.
Anlaşma yaptık zorlamadın ki.
Bargaining isn't... begging.
Billy, hadi, biz bir anlaşma yaptık, değil mi?
Billy, come on now, we had a deal, didn't we?
Bir anlaşma yaptık.
We had a deal.
- Bir anlaşma yaptık, Bay Beddoe.
- We have a deal, Mr. Beddoe.
Bir anlaşma yaptık.
It's a deal.
Diğer kardeşinizle zaten bir anlaşma yaptık
We've already agreed with your brother
Bir anlaşma yaptık.
We had a deal...
- Bir anlaşma yaptık. - Ne demek istiyorsun?
We had an arrangement.
Bir anlaşma yaptık.
We had a contract.
Biz, dostum bir anlaşma yaptık.
We have a deal, man.
Bay Wexley, Sizinle kızınız arasında ne var bilmiyorum, Ama o ve ben bir anlaşma yaptık.
Mr. Wexley, I don't know what's between you and your daughter, but she and I had an agreement.
Burden komisyoncunun biri ile anlaşma yaptı, pamuğu sigorta ettirdi... sonra yükü limanda bıraktık ve boş olarak denize açıldık.
Burden made a deal with a broker, insured the cotton then we left it on the dock and sailed out empty.
Anlaşma yaptık.
We'll go in together.
Bir anlaşma yaptık, Maab. Silahlarımı alma hakkım var.
We made an agreement, Maab.
Bir kız büyük bir anlaşma yaptığında...
Why fix them up, then?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]