English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Anlaştığımız gibi

Anlaştığımız gibi traduction Anglais

364 traduction parallèle
Anlaştığımız gibi yarın gece çeki alacaksın.
You'll get your check tomorrow night as agreed.
Herşey anlaştığımız gibi.
I sure come through for you.
Sadece anlaştığımız gibi ringe girip o çocukla 15 raunt dövüş.
You go in and just box that boy for 15 rounds, Charlie, like we agreed.
Dün anlaştığımız gibi.
It is as we agreed yesterday.
Apache bölgesini gösteriyor. Üzerinde anlaştığımız gibi 130 bin kilometrekare.
It shows the Apache territory, fifty thousand square miles that you have agreed upon.
Anlaştığımız gibi, 120 milyon.
One hundred twenty million, as agreed.
Anlaştığımız gibi biraz değiştirdim.
I've hacked it about a bit, as we agreed.
İşte $ 2,000 dolarınız anlaştığımız gibi. Ve sana sonsuza kadar borçluyuz.
Well, here's the $ 2,000 as agreed... and we're forever in your debt.
Anlaştığımız gibi, bu gece tam vaktinde Philadelphia'da olacağız.
Now, as we agreed, we're going to be there tonight in Philly right on time.
Anlaştığımız gibi tüm parayı ona vermiştim.
I gave him all the money, like we agreed.
Bütün çalışmalarımı tamamladım ve anlaştığımız gibi, dün akşam geldim.
I arrived yesterday as agreed, as soon as my work was finished.
Kız kardeşim anlaştığımız gibi yarın geliyor.
My sister's arriving tomorrow, as agreed.
Anlaştığımız gibi, kafanı kesmek için burdayım.
As we agreed, I'm here to take your head.
Anlaştığımız gibi suçlanacak, ve sen de sana düşeni oynacaksın.
He will be accused, and you will play your proper part.
Kaptan, anlaştığımız gibi zenitini alacak.
The captain will have his zenite just as I agreed.
Efendim, kaptanımız hâlâ kayıp. Ben de şimdi, anlaştığımız gibi, Gideon'a ışınlanma talebinde bulunuyorum.
Sir, our captain is still missing, and I now demand that I be allowed to transport to Gideon as we agreed.
Anlaştığımız gibi, gece geç vakitte döndüm.
Late in the night I returned, as we had agreed.
Kazananla gidiyor, anlaştığımız gibi.
With the winner, like we agreed.
Tam anlaştığımız gibi, yeğeniniz bırakılıncaya değin bu şeyden uzak duracağız.
Just as we agreed, we're gonna stay out of this thing until your nephew's released.
Anlaştığımız gibi.
As promised, your finger.
Anlaştığımız gibi, sadece iki kurşun.
As agreed, two cartridges in the cylinder.
Anlaştığımız gibi, sırt sırta verilecek, altı adım ve ateş.
As agreed, back to back, six paces counted, turn and fire.
Anlaştığımız gibi, yüzde yirmi.
T wenty percent, as agreed.
Yarın... 18. doğum gününde, anlaştığımız gibi.
Tomorrow... The day of her 18th birthday, as we agreed.
Anlaştığımız gibi Wilby'yi bize getirdiniz ve başından beridir arkasında olduğumuz Wilby idi.
You delivered Wilby to us as agreed and it was Wilby we were after from the start.
Tam anlaştığımız gibi!
The amount I agreed to pay you
Şimdi, Saygıdeğer Bay Baggins'in, anlaştığımız gibi, bize hizmetini sunma vakti.
Now is the time for our esteemed Mr. Baggins to perform the service for which he was included in our company.
Yüzüğü anlaştığımız gibi Frodo'ya bıraktın mı?
Have you left the Ring for Frodo, as we agreed?
Anlaştığımız gibi 25'nci yi söyle ona.
Tell him the 25th as agreed.
Ve, tam anlaştığımız gibi olmayacak.
And, uh, Paul... it's not exactly the way we talked about it.
- Anlaştığımız gibi sen lobide bekliyorsun.
- And you stake out the lobby.
Anlaştığımız gibi onları ayıracaktım!
Because I wanted to separate them, as we agreed!
El-Aziz, anlaştığımız gibi, onları senin eline teslim ettim.
El-Aziz, I delievered them into your hands as agreed.
Sadece anlaştığımız gibi oyunu soğutalım dokuzuncu bölüme kadar.
Let's just keep it cool until the ninth inning like we said. You're out!
Her birinin fiyatı 75.000 dolar, anlaştığımız gibi.
The price is $ 7 5,000 each, as we discussed.
İyi niyetle anlaştığımız gibi Obelisque'ye gittim.
I went to the Obelisque in good faith.
Anlaştığımız gibi, Dr. Shen.
As agreed, Dr. Shen.
Anlaştığımız gibi tam bir milyon dolar altın.
As agreed, one million dollars in gold.
- Anlaştığımız gibi annemi öldür...
- You gotta kill my mother.
Toz için para, anlaştığımız gibi.
The money for the powder, as we agreed.
Anlaştığımız gibi onları bulduğumuzda, işi polise havale edeceğiz.
And the deal was if we found them, we let the cops deal with them.
Merhaba baba. Anlaştığımız gibi benim odama gidiyoruz.
We're going to my room as per our agreement.
Anlaştığımız gibi.
Then we agreed.
Anna'yla anlaştığımız gibi... beyaz bir Nikah töreni yapmayacağız.
We're not having a white wedding... as I've already moved in with Anna. Come on.
Tam anlaştığımız gibi, Nick.
Just like we agreed, Nick.
Burada anlaştığımız gibi, beş var.
There's the five like we agreed.
Anlaştığımız gibi.
As per our ag reem ent.
Tıpkı Frank Wallingham gibi... uh, uh bazı iyi şirketlerle anlaştığımızı görüyorum.
Like Frank Wallingham... to get them drinkables to our saloons right now afore the snows hit. Thank you. I, uh...
Jeneriğimizin hazırlamasında Angus Snapforth gibi yetenekli bir fotoğrafçıyla anlaştığımız için şanslıyız.
Luckily we've got ace photographer Angus Snapforth to do our credits.
"Lütfen anlaştığımız malı sevk ediniz" gibi şeyler işte.
Something about "Please forward the stock we discussed," or something like that.
Yani anlaştığımız 1 hafta bitiyor.Kendin gibi davranabilirsin artık.
That means pledge week is over.You can go back to being yourself.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]