English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Annemın

Annemın traduction Anglais

6,113 traduction parallèle
Annem ; büyükannemin kulübenin yanındaki ormanda garip şeyler olduğuyla ilgili hikayeler anlattığını söylerdi, ben sadece...
Mom told me that grandma used to tell her stories about weird things happening in the woods by the cabin, I just...
sonra annem gelip senden mi alsın?
So that my mom can come and get it?
İkinci olarak da annem her türlü seks hayatı için zamanını doldurdu artık.
And secondly, my mother is well past having any kind of sex life.
Annem ve babamın yanından taşınıyorum bugün!
And I'm moving out of mom and dad's today!
Annem. Kadın az önce bir manyağın mandıra ineklerini şarbonla zehirlemek istediğini duydu.
She just heard about some lunatic trying to poison a bunch of dairy cows with anthrax.
Sonuç olarak ; yalnız ve dengesiz bir köpek-insan annem ve babamın hayatındaki boşlukları dolduramadı.
JIMMY : While, ultimately, a disturbed, lonely man in a dog suit didn't fill the void in my parents'lives...
Annem, genç kızlığımda Bay Parker'la beni bu bez torbanın içine dikti.
My mother sewed Mr. Barker and me into this bag when I was a girl.
Annem her zaman korkmamalısın çünkü aynı sen doğmadan önceki yaşam gibidir derdi ki bu o kadar da kötü değil, değil mi?
Well, my mum always said that you shouldn't be afraid because it's just like the way life was before you were born... which wasn't that bad, was it?
- Hayır. Annem baba tarafımın Seattle'a göçtüğünü söylemişti.
My mother told me that his side of the family moved to Seattle.
İnanmayacaksınız ama sanırım annem bana mükemmel kadını buldu.
You know, you're not gonna believe it, but I think mom has found me the perfect woman.
Annem olmanın sana bir yük olacağını fark etmemiştim.
I didn't realize that being my mother would be such a burden.
Annem ve babam ne zaman konuşmalarını anlamamamı istediklerinde İngilizce konuşuyorlardı.
But when Mom and Dad didn't want me to get what they were saying, they? ! speak English.
Annem, birini endişelendirmek istemiyorsan sır saklamanın sorun olmayacağını söyledi.
Mom said that secrets are okay if you don't want someone to worry.
Hem annem ve sevgilimin bir İspanyol jigolo için yogada takıldığını duymak istemiyorum.
And I don't wanna hear about my ma and my girlfriend trolling yoga classes for skinny Spanish gigolos.
Colum ve Dougal... annem Aileen Mackenzie ve Colum ile Dougal'ın ablasıydı.
Colum and Dougal... my mother was Aileen Mackenzie, the elder sister of Colum and Dougal.
Annem ve babam, öldüğünü gördüğüm adamlar Lamb amcamın sigarasının kokusu Errol Flynn'in bir ipin ucunda sallanması ve hançerimin ucunun böbreği delerken verdiği his.
My parents, men I'd seen die, the smell of uncle Lamb's cigarettes. Errol Flynn swinging on a rope, the feeling of my dagger tip puncturing the kidney.
- Nasıl anladın? - Annem söyledi.
- How'd you find out?
Kuzen Consti'yi annem sana anlatsın.
Have Ma fill you in on old cousin Consty.
Bence annem ve sen bir şeylere adım atmalısınız.
I think you and my mom should give it a shot.
Annem bizim namımıza yaptığın fedakârlıklar için müteşekkir olmamı ve böyle sorular sormamam gerektiğini söylüyor.
Mother says I shouldn't ask such questions, that I should simply be grateful for the sacrifices you make on our behalf.
Annem tehlikede ama tahminimce yardımızı,... satın almamız için aile bağlarından fazlası lazım.
My mother is in danger, but I'm guessing that it will take more than family loyalty to buy your help.
Ani annem paranın nereden geldiğini bilmiyor ki?
Mother Ani does not know where the money comes from.
Öncelikle, bana olan inancını asla kaybetmeyen güzel annem Vivian.
First of all my beautiful mother Vivian, who never stopped believing in me.
Annem bir keresinde kanımın özel olduğunu söylemişti.
You know, my mom told me once that I got special blood.
Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum.
My mother said you had answers. I want them.
İş konusuda babamın onu alaşağı etmek istediği bir sır değil. Ama Pascal ve annem ilişkilerini yeniden canlandırınca, gerginlik tırmandı.
It's no secret my dad was gunning for him on the business side, but as soon as Pascal and my mother rekindled their relationship, tensions escalated.
Annem şiir sınıfında mı?
My mom is in this poetry class?
Bak, annem çıktığın her kıza zor zamanlar yaşatacak.
Listen, ma's always gonna give any girl you're dating a hard time, but you can't hide this girl forever.
- Benim annem de aynısını söylüyor.
My mum says the same.
Yer almak istedi yüzden annem seni aramış olmalı , bu konuda ağzını kapalı atış ben Newhouse gitmedim biliyorum.
I know Newhouse didn't go shooting off his mouth about that, so my mom must have called you, asked you to get involved.
- Evet. Annem konusunda hâlâ kızgın değilsin, değil mi?
You're not still mad about the thing with my mom, are you?
Annem her zaman dünyanın bu yolla değiştiğini söyler.
You know, my mom always says that's how the world changes.
Annem ve babamın burda ayak izleri olduğunu bilmek gerçekten çıIgınca değ... aah!
Isn't it wild that my mom and dad made footprints in this very sa... aah!
En son hapisten çıktıktan sonra annem bile bana destek olmayacığını söyledi onu utandırdığımı, tanrıyı utandırdığımı söyledi.
When I got out of prison the last time, even moms told me she wasn't gonna be there for me, that I had shamed her, that I... that I had shamed god.
Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum.
My mother said you have answers. I want them.
Annem bunu, ben ikinci sınıftayken çizdi.
My mom painted that when I was in the second grade.
Bak, annem yarın geri dönüyor...
Look, my mom comes back tomorrow.
Yaşamın narin doğasını annem anlamamı isterdi yedi yaşımdan itibaren tüm akrabalarımın cenazesine götürdü.
My mom always wanted me to understand the fragile nature of life so she dragged me to all of my relatives funerals starting from the time I was seven.
Annem öldü. Babamın bana ihtiyacı yok.
Mother's gone, Dad doesn't need me.
Bütün kadınların doğasında fahişelik vardır annem hariç herhalde.
All women are whores by nature... I suppose except for me mum.
Belki annem ve Bayan Brown'u barıştırmanın bir yolunu bulursun.
Maybe you could figure out a way to get Mom and Mrs. Brown to be friends.
Tabi annem bir beysbol sopasını ön cama indirene kadar.
Well, until my mom took a baseball bat to the windshield.
- Ah, annem, benimle evlenmeyi kabul ettiğin için hamile olduğunu düşünüyor. Ne kadarın kaldı?
How far along are you?
Biz güney Los Angeles'a... uyuşturucu almaya gidiyoruz ve... şimdi şunu dinle... parasını annem verecek.
We're going to East L.A. to pick up a brick, and... check it out... my mom's paying.
Annem hep onun saf Amerikan olmadığını söylerdi.
Mother said she was high yellow.
Beş yıl önce, annem ile bu kadar cana yakın olabileceğine inanır mıydın?
Five years ago, would you have believed you could be friendly with my mother?
Ve parasını annem verecek.
And check it out my mom's paying.
Bakıyorum annem ve kız kardeşimle tanışmışsınız.
I see you guys met my mom and my sister?
Baba her şey yoluna girecek. Annem ne yaptığının farkında değil.
_
Annem cevapların sende olduğunu söyledi, onları istiyorum.
My mother said you had answers. I want them. - Aah!
Babam terk etti, annem deli. Kafamın üstüne düştüm. Belki de bunlar yüzünden değil.
Daddy left, mama crazy, got dropped on my head... none of the above.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]