Biliyormusunuz traduction Anglais
476 traduction parallèle
Biliyormusunuz?
You know something?
- Biliyormusunuz?
- Do you know it?
Nerede yediğini biliyormusunuz?
Do you know where he eats?
Yüzbaşı Lewis'in raporunu okuyup okumadığını biliyormusunuz efendim?
Do you know if he's read Capt. Lewis'report, sir?
Endicott çevresindeki yeri biliyormusunuz?
You know that country up around Endicott?
Biliyormusunuz?
Do you know?
Biliyormusunuz bu çok önemli bir şey.
You know, this could get to be quite a thing.
- Gemiye ne zaman binebilirim biliyormusunuz?
- Do you know when I can go aboard?
- Hangisi nin o olduğunu biliyormusunuz?
- Do you know which one she is?
Beyazlara ne dediklerini biliyormusunuz?
You know what they call whites?
Biliyormusunuz, sizi gerçekten anlayamıyorum, Bayan Page.
You know, I really can't figure you out, Miss Page.
Biliyormusunuz? Şüphesiz diğerleride keyiflidir.
Can't possibly enjoy a meal any other way.
- Madam, siz Escrainville'nin ne kadar isteyeceğinizi biliyormusunuz?
Madame, do you know how much Escrainville hopes to make?
Bunun ne olduğunu biliyormusunuz?
What do you make of this?
Ne söylüyorlar biliyormusunuz?
Do you know what they all say?
Bu ne anlama geliyor biliyormusunuz?
Do you understand what this means?
biliyormusunuz, ilkönce paradan bahsetmiyorlar.
You know, they never mentioned money once.
Peder biliyormusunuz, çok güzel bir kardeşiniz var!
, Reverend, you know that your sister has a beautiful Estampa?
Bu nedir biliyormusunuz?
Do you know what this is?
... hatırlıyor olmalısınız, nedenini biliyormusunuz?
How come they have never returned, huh?
Nerede bulacağımı biliyormusunuz?
Do not know where I can find it?
Bay Brooks, taahhüt ile koşula bağlı taahhüt... arasındaki farkı biliyormusunuz?
Mr. Brooks, do you know the difference between... a condition on a promise and a promise?
Bay Ford... taahhüt ile koşula bağlı taahhüt... arasındaki farkı biliyormusunuz?
Mr. Ford... do you know the difference between... a condition on a promise and a promise?
Bunu biliyormusunuz...
Did you know...
Onların şu an nerde olduklarını biliyormusunuz?
Do you know where they are?
İnsanların yıllar boyu bu arabayı kullandığını biliyormusunuz?
Do you know that people ran them for years and years?
- Radyoda ne duydm biliyormusunuz?
Do you know what I heard on the radio?
- Ne duydum biliyormusunuz?
Do you know what I heard?
siz çocuklar Rogers'ı biliyormusunuz?
You guys know Roger, don't you?
33 yıldır kaç kişiyi yakalayıp, onları içeriye tıktım biliyormusunuz?
I've been 33 years in the business of tracking people and putting them away.
Bir insanın zihnine girebilmek için ne kadar uğraştığımızı biliyormusunuz?
Do you want to know how much we really understand of the human mind?
Hey, gecler "Minnie The Moocher" u biliyormusunuz?
Hey, you guys know "Minnie The Moocher"?
Ne dediğini biliyormusunuz?
You know what he said?
Pardon, acaba Manyoca adında bir köy biliyormusunuz?
Listen, please, do you know a village called Manyoca?
Punjabi, güney hindistan, çin, avrupa, yunan... biliyormusunuz, onlara ne demiştim?
Punjabi, South Indian, Chinese, Continental, Greece... You know, what I told him? - What?
Size ne oldu biliyormusunuz, Ryan?
You know what's happened to you, Ryan?
Biliyormusunuz, iyi bir çift oluyorsunuz.
You know, you two make a swell pair.
Ama biliyormusunuz?
And you know what?
Bunu kimin yaptığını biliyormusunuz?
Do you know who did it?
Biliyormusunuz niçin?
Do you know why?
Bu ne demek biliyormusunuz.
Do you know what this means?
3 milyon nakit paranın ne kadar çok olduğunu biliyormusunuz?
$ 3 million? You know how much money $ 3 million in cash is?
Biliyormusunuz doktor olabilirmişiniz.
You know, you could have been a doctor.
İngilizce biliyormusunuz?
Do you speak English?
Zaten kalkmıyorumki. Biliyormusunuz, Alf zihinlerimizi okuyabiliyor.
use butter, like everybody else.
Biliyormusunuz, devremülk satacaklarını tahmin etmiştim.
you know, we expected a sales pitch.
Biliyormusunuz bazı yerlerde....... yemekten sonra geyirmek saygı olarak karşılanıyor.
well, you know, in some countries... it's considered a compliment... if you burp after eating.
Biliyormusunuz, karımda söyledi, Ama ekşiye dayanamam.
you know, my wife suggested that, but i can't digest citrus.
Sizi orada üst katta yada burada alt katta yakalarlarsa, ne yapacaklarını biliyormusunuz?
Do you know what they'd do if they caught you up there or found you down here?
Mrs. Lewis, Jacob Miller'in çocuklarının götürüldüğünü biliyormusunuz?
Mrs. Lewis, do you know if Jacob Miller's kids got taken?
Nerede olduğunu biliyormusunuz?
Do you know where?
biliyorum 15888
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyor musunuz 1377
biliyorsun 4418
biliyormusun 262
biliyor musun 6673
biliyor 196
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyor musunuz 1377
biliyorsunuz ki 33
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyorum bunu 16
biliyordum 1178
biliyorum baba 24
biliyorsunuz 744
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyor musun al 19
biliyorum bunu 16
biliyordum 1178