Bir tane kaldı traduction Anglais
506 traduction parallèle
Bir tane kaldı.
Only one left.
- Son bir tane kaldı.
Let me! It's the last one.
Bir tane kaldı.ilk ben giderim.
One more to go. I'll take the first one.
Sayabildiğim kadarıyla sadece bir tane kaldı.
Near as I can figure, there's only one left.
Sanrım, sadece bir tane kaldı.
Just one more, I think
Bir tane kaldı.
There's one left.
Bir tane kaldı.
One more.
Evet, sana da bir tane kaldı işte.
Yeah, that about leaves one for you, right? Right.
Bir tane kaldı.
I got one more left.
Bende tek bir tane kaldı.
I've only got one left.
Onbirinci bitti, bir tane kaldı- -... ve siz gazeteciler, telefon için bir dakikanız kaldı.
And you reporters have just one more minute on those telephones.
Halka tatlıların hepsini yedi, sadece bir tane kaldı.
He took this, sweet ring, only one left.
Bir tane kaldı, bu galibi belirleyecek.
One to go, that will be the clincher.
Senin için bir tane kaldı.
There's one left for you.
Bir tane kaldı.
Just one more.
Patron, Sadece bir tane kaldı.
Boss, now there's just one left.
Şimdi bir tane kaldı.
Now there's one left.
Queeny'nin yavrularından bir tane kaldı, ister miydin?
Say, I still have one of Queeny's kittens left. Would you like to have it?
Bir tane kaldı.
It's the last one. Very private.
Bir tane kaldı.
There's only one left.
Bir tane kaldı!
There's one more!
Şurada bir tane kaldı.
There's another one!
Burada sadece bir tane kaldı
There's only one left in here now
Sadece bir tane kaldı.
There's only one left.
Sadece bir tane kaldı.
They only got one left.
Sadece bir tane kaldı.
Only one left.
Yapabilirsin C.D., bir tane kaldı.
You can do it, C.D., one more.
Bir tane kaldı, ondan sonrası sana bağlı.
One more to go, then it's up to you.
Tamam, bir tane kaldı.
Okay, one to go.
- Tamam. Bir tane kaldı.
- One more.
Bir tane kaldı...
One to go...
Haydi, sadece bir kaç tane daha kaldı.
Come on, just a few more turns.
- Onu ortadan kaldır ve yeni bir tane yolla.
- Kindly remove it and send for a fresh one.
Kamaramda can yeleği olmadığı için kendi başıma bir tane bulmak zorunda kaldım.
There was no life jacket in my cabin... so I was obliged to find one for myself.
Dört yavru doğurup içlerinden biri götürüldüğünde,... geriye üç tane kaldığı için bunu önemsemez,... ama bir tane daha alıp ikisi kaldığında,
If they litter four pups and one of them's taken away, they don't care because there's three of them left, but if another is taken and there's only two left,
Bir tane lityum kristali kaldı. Bir de ince bir çatlak söz konusu.
One lithium crystal left, and that with a hairline split at the base.
Castro evvelinden bir kaç tane kaldı.
I still have a few left over from the pre-Castro days.
İşte senin ikin, bir tane de memnun kaldığım için.
Here's your dos and one to grow on.
Üç tane kasaba dolaşmak zorunda kaldım ama ihtiyacımız olan tüm dinamiti aldım,... artı bir sürü sigara.
I had to go to three towns but I've got all the dynamite we need, plus plenty of cigars.
Yalnızca bir tane kaldı!
There's only one left!
Bütün dünyada sadece bir tane Altın Bilet kaldı.
There's only one Golden Ticket left in the entire world.
Hâlâ bir kaç tane kaldı.
I still got a few left.
Evin bir tek dolabı ve birkaç tane rafı kaldı.
The house is all finished except for a cupboard and a few shelves.
Sadece bir kaç tane kaldı.
There are only a few left.
Bir tane kurşun kaldı.
There's one left.
- Bir ya da iki tane kaldığından eminim.
- There must be one or two, I'm sure.
Hayır, bir tane vardı ama... ondan kurtulmak zorunda kaldı.
No. She had one... but she had to get rid of it.
Bir tane suspansuar almak zorunda kaldım.
I had to buy a jockstrap.
Sadece bir iki tane kaldı...
There's only a couple left...
Lütfen, bir tane daha, "evde sadece 3 günlük yemek kaldı" vaazı dinlemek istemiyorum!
Something's going on here, Peg. Something dark, something deep, something sinister, so I know a woman's behind it.
- Bir tane daha kaldı, sonra bitiyor.
We've only one then we've got no more left.
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane daha lütfen 16
bir tane al 19
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha mı 49
bir tane buldum 40
bir tane alayım 24
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır kıçını 88
kaldır onu 77
bir tane alayım 24
kaldı 28
kaldır 299
kaldırın 181
kaldır beni 31
kaldıralım 18
kaldı ki 31
kaldır kıçını 88
kaldır onu 77