Biraz yürüyelim traduction Anglais
607 traduction parallèle
Biraz yürüyelim.
Let's take a walk
Haydi biraz yürüyelim.
Let's walk a little.
Hadi Red! Biraz yürüyelim.
I think I'll take you for a walk.
- Biraz yürüyelim.
- Let's take a stroll.
Biraz yürüyelim mi dostum?
Mind walking with me, fella?
Hadi, biraz yürüyelim Wilbur.
Let's have a walk, Wilbur.
Haydi biraz yürüyelim babalık.
Let's take a walk, Pop.
Hadi çıkıp biraz yürüyelim.
- No. - Let's go for a little walk.
Seninle biraz yürüyelim.
I'll walk a piece with you.
Biraz yürüyelim ve taze siz alalım ha.
Let's walk a minute and get some nice fresh fog.
- Haydi, biraz yürüyelim.
- I feel like a walk.
Hadi biraz yürüyelim.
Let's go for a walk.
O zaman biraz yürüyelim.
Let's walk, then.
Hadi biraz yürüyelim evlat, bana her şeyi açıkça anlat.
Come on, take a walk with me, kid, and give it to me straight.
Biraz yürüyelim, kendini daha iyi hissedersin.
Have a walk and you'll feel better.
Biraz yürüyelim.
Let's take a walk.
Biraz yürüyelim.
Let's go for a walk.
Biraz yürüyelim.
Let's go for a walk
Biraz yürüyelim mi Otsu?
Otsu, let's take a walk, shall we?
Biraz yürüyelim.
Let's you and me take a walk around.
Haydi biraz yürüyelim, oğlum.
Let's take a walk, my boy.
Pekala, haydi biraz yürüyelim.
Well, let's take a walk.
Şöyle biraz yürüyelim.
Let's take a little walk.
- Biraz yürüyelim.
- Let's take a Walk.
- Biraz yürüyelim mi?
- Do you wnat to go for a walk?
Hayır, hadi biraz yürüyelim.
No, let's go for a walk.
Gel, biraz yürüyelim.
Come, let's take a walk.
- Biraz yürüyelim.
- Come for a walk.
Vasily... gel, biraz yürüyelim.
Vasily... come, let's take a walk.
Bebeğim, Biraz yürüyelim mi?
Missy, let's take a walk.
Biraz yürüyelim mi, Eve?
Eve?
Beraber biraz yürüyelim mi?
Shall we take a little walk?
Hadi biraz yürüyelim, peygamber.
Let's take a walk, prophet.
Sakıncası yoksa biraz yürüyelim.
Let's walk if you don't mind.
Gel biraz yürüyelim. Sana bir şey söylemem gerek.
Let's have a walk, I have to talk to you.
Biraz yürüyelim mi?
Shall we go for a walk?
Biraz yürüyelim istersen.
Shall we take a walk?
Hadi biraz yürüyelim.
Let's walk a little.
Dışarı çıkıp biraz yürüyelim.
We'll go downstairs for a walk.
Birlikte biraz yürüyelim mi?
Walk with me a bit?
Biraz yürüyelim.
We'll walk slowly.
Tamam, haydi biraz yürüyelim.
Alright, let's.. Let's walk.
Öyleyse biraz yürüyelim.
Well, let's take a walk.
Biraz yürüyelim.
Let's walk a little.
Hadi biraz yürüyelim.
Come let's walk a little.
"Biraz yürüyelim mi?" derim ama bunun anlamı farklıdır.
I say, "How about a walk?" And it means something else.
Yürüyelim biraz.
Let's go for a walk.
Biraz daha yürüyelim.
Let's do some more walking.
Biraz daha yürüyelim.
Let's walk a little more.
Anlatırım, haydi yürüyelim hem biraz da konuşuruz.
I can explain. Let's go Somewhere where we can talk.
Biraz daha yürüyelim mi?
Shall we walk a little more?
biraz yürüyelim mi 22
yürüyelim 51
yürüyelim mi 17
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
yürüyelim 51
yürüyelim mi 17
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53
biraz daha 472
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53