English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bizim için değil

Bizim için değil traduction Anglais

1,296 traduction parallèle
Bu bizim için değil.
It's not for us.
Elbette bizim için değil.
Well, certainly not for us.
- Hayır, kesinlikle bizim için değil.
definitely not us.
Hayır, bizim için değil.
Uh, no, not for us. Just for me.
Bizim için değil, kendi için.
IT'S NOT FOR US, IT'S FOR HIM.
Bizim için değil.
Not for us.
Bizim için değil, senin için.
Not for us, for you.
Onlar bizim için değil. Onları satacağım.
They're not for us, I sell them.
Bu bizim için çok da heyecan verici bir ödül değil.
Not too exciting a prize for us vicarious-living boobs in TV land.
- Evet, bu bizim için zor değil.
- Yeah, it ain't hard for us.
Astrolojide iyi olduğu için değil sadece bizim burçlarımızı biliyor.
She's not into astrology just because she knows our signs.
Bu bizim için çok da heyecan verici bir ödül değil.
That's not too exciting a prize... for us vicarious living boobs out in TV land.
Yanılıyor olmamız bizim için daha iyi olsa da Kore'deki tek katil o değil.
Although it would be better if we were wrong. He's not the only murderer in Korea.
Bu para onlar için birşey değil ama bizim için ölüm-kalım meselesi.
That money's nothing to them but for us it's a matter of life and death
- Fakat bu bizim için geçerli değil.
- But possible for us
Sadece Charlie için değil, bizim için de.
Not just about Charlie, but about us.
Bizimle değil bizim için çalışıyorsunuz.
You don't work with us, you work for us.
Bu bizim için doğru değil.
Not us.
Bizim için açık bir dava değil.
It is not an open case to us.
Artık bizim için bir tehdit değil.
She's not a threat to us anymore.
- Bizim için değil yani.
oh. so it's not us, then? no, no.
Bu kurallar bizim için geçerli değil.
General rules do not apply to you and me.
- İnsanlar farkında değil, ama bizim gibi yemek yiyebilmek için yıllarca süren bir eğitim gerekli.
People don't realize it, but it takes years of training to eat the way we do.
Bu şeyler bizim şahsi servetimiz için değil.
This is not for our personal enrichment. It is for the school.
- Ama bizim için önemli olan bu değil.
- I didn't think our family was about that.
Siz bunu bir İtalyan törenine dönüştürmek istiyorsanız... -... bizim için sorun değil. - Batı tarihi Amerika'yı...
Now, if you people wanna make it an Italian-pride parade we have no problem with that.
Bizim için senin taşşakların çenende değil, bizim için senin taşşakların kalbinde.
When we look at you, we don't even see the testicles on your chin. We see the testicles in your heart.
Kendin için değil bizim için çalışırsın.
You do not play the game for yourself, you play it for us.
Bizim için geçerli olan yargı değil, yargılama eylemi.
For us, it's not the verdict that counts, it's the act of judgment.
Bu bizim için iyi değil.
Which doesn't do us much good.
Bizim için bir tehlike değil.
He is no threat to us.
Burası bizim gibi insanlar için uygun biryer değil.
I'd give up everything I have for a little black suit and suede accessories. Come on.
Megan, Brook Street'teki küçük dernek bizim için çok uygunsuz oldu, değil mi?
Megan, this little fraternity over on Brook Street has become quite an inconvenience for us, okay?
Bizim için iyi değil.
It's no good for you or us.
Bizim gibiler için değersiz olmak öyle çok kötü bir şey değil.
Being cheap isn't a bad thing, at least everyone "likes" us.
Bizim için yeterince hızlı değil Rocky.
Not fast enough for us, Rocky.
Asla bizim için hızlı değil.
Never fast enough for us.
ama bu da bizim paramız bu bizim paramız değil o Anna halanın parası ama Anna hala annemiz gibidir hayır, Priya o senin için, benim değil
"But this is our money too. - No, it isn't our money" It's Aunt Anna's money.
İmkansızdı herşey onun için, yaratmak bizim elimizde değil.
It is no more and I won't bring it to life.
- Bizim endişelerimiz General Grievous için hiç önemli değil.
- Our concerns are of little consequence to General Grievous.
Ayrıca devlet de değiller. bu yüzden resmi yolları takip etmek için Dünya Mahkemesi'ne veya Güvenlik Konseyi'ne de gidemediler. çünkü "biz", bizim gibi insanlar, dünyanın kanunla değil zorla yönetileceğini, çünkü gücün bizde olduğunu saptamıştık, bunu saptadığımız sürece, uluslararası terörizme karşı yasal yolları takip ederek yanıt vermeye çalışan bir devletin..
Also they are not a State so they could not go to the World Court or the Security Council to follow legal means, of course without any effect, because'we', people like us, have determined that the world is going to be ruled by force not by law and since we have the power,
Askeri polis bütçesinde önemli kesintiler yapmaya çalıştılar, ama bu savaşçı siborgların ortaya çıkıp hainlik etmesiyle birlikte artık o kesintilere imkan kalmadı. Aslında bu bizim için hiç de kötü değil.
They tried to cut down huge amounts budgeted for the MPs but with these combat cyborgs appearing and going renegade there's no way that they make cuts, which is not a bad thing for us at all.
Bizim için bir mahsuru yok, öyle değil mi?
We don't mind. do we?
Başından beri kızın garip kişiliği bizim için sorun oldu. Tamam, umrumda değil.
Her character's been trouble for us from the start.
Değil bizim için, ama onun için.
Not for us, but for him.
Şekil bizim için pek önemli değil.
So go on, C.J., ask your question.
- Sanırım sende bizim için birşey olmalı değil mi?
- I believe you have something for us?
Bizim için henüz hazır değil misiniz?
Oh. Are you not ready for us yet?
- O bankın tam fiyatını vermek bizim için hiç sorun değil.
- We have no problem paying full price. - What?
Bunu bizim için yaparsın, değil mi?
YOU COULD DO THAT FOR US, COULDN'T YOU, DOUG?
Burada gerçekleri açık açık söyleyen bir ben olduğum için üzgünüm. Seth. Ama bizim bir sürü odamız var, değil mi?
I'm sorry if I'm the only one that'll state the obvious but we have all this extra room.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]