Bu incil traduction Anglais
501 traduction parallèle
Ve elbette, Dünya'nın yaşını hesaplamaya dair ilk çabalar İncil'e bakıp burada verilen Adem'in farklı yaşlardaki torunlarının yaşlarını alt alta yazıp toplayan ve... böylelikle de Dünya'nın M.Ö. 4004 yılında ; ki bu Dünya'nın 6,000 yaşından biraz daha genç olduğunu gösteriyordu yaratıldığı şeklindeki amirane sonuçla çıkagelen din bilimciler tarafından gösterildi.
And indeed, the first attempts to estimate the age of the Earth came from scholars who went to the Bible and took the descendants of Adam with their different ages and simply added them up, and came out with the authoritative statement that the Earth had been created in 4004 BC, which meant that it was just under 6,000 years old.
Bu İncil'i alsanız iyi olacak.
You'd better take this Bible with you.
Bu gece İncil'i sen okuyacaksın evlat.
You shall read the lesson tonight, son.
Dostlarım, İncil günlerinden beri bu böyle olmaktadır.
Oh, no, my friends. It's always been like this since Bible days.
Asıl İncil bu.
This is the Bible.
- Goebbeller ve Göringler için İncil'i bir kenara atanlar bu savaşı kazanamayacaklar.
- And no one that's thrown that over for a set of Goebbels and Görings is going to win this war.
Lütfen bu İncil'i öperek doğru söylediğine yemin et.
Please kiss this Bible as a solemn oath that you've told the truth.
Sissy Teyzeniz bu İncil'i ta Sheepshead Bay'dan alıp getirdi. Babanız da bir keresinde Shakespeare kitabı için tüm bahşişlerini vermişti. Büyükanneniz onların en önemli kitaplar olduğunu söylediği için her gece okumalısınız.
Your Aunt Sissy brought that Bible all the way from Sheepshead Bay, and your papa blew in all his tips one time on that Shakespeare'cause Grandma said they was the greatest book and you should read from'em every night, so ya ain't gonna waste them.
Belki Ulu Tanrımız bu konuda ne yapacağımızı İncil'de söylemiştir.
Maybe Nuestro Seòor has put here what to do in the Bible book.
Bu öğretiler, Kutsal İncil'inkilere ek olarak karşılıklı yardımlaşma güzel ahlak, din ve bedensel gelişimin yanısıra bu ülkenin, saygı duymak ve yerine getirmekle yükümlü olduğunuz yasalarına yaraşır... -... sivil görevleri de içermektedir.
This Sacrament, in addition to the teachings of the Holy Gospel, includes the promise to offer mutual support, religious, moral and physical education, and also includes the civil duties in conformance with the laws of this country, which you are obliged
Bu İncil-yaygaracılarına, bizi yanlarına almaları için yalvarmadık.
We didn't ask to be picked up by Bible-shouters.
Bu yerli incil üstüne mi yemin etti?
And an Indian's word is Gospel?
- Bu sözcükler Gospel İncil'inden.
- These are words from the Gospels.
Bu İncil'den.
This is from the Bible.
Bu, İncil'den bir alıntı.
That's a quote from the Bible.
- Bu İncil'e aykırı.
- It's against the Bible.
- İncil'de de bu söyleniyor!
- It says so in the Bible!
Bu odadaki herkes gibi ben de İncil'in köktendinci yorumuna inanıyorum.
Now, I believe, just as much as anyone in this room, in a basic fundamentalist interpretation of the Bible.
Bay Drummond bu adamı sadece İncil'e inandığı için mi jüri üyeliğinden reddediyor?
Does Mr Drummond refuse this man a place on the jury because he believes in the Bible?
Bu İncil'den nefret edenler, bu evrimciler zehir damıtıyorlar.
I say that these Bible-haters, these evolutionists are brewers of poison.
Şey... bu bir İncil.
It's a Bible.
- İncil sana bu fiyatlarla satabileceğini öğretiyor mu?
- Does the Gospel teach you to ask such prices?
Bu evde, Bayan, İncil hakkında fikir yürütme yetkimiz yoktur.
We don't talk smart about the Bible in this house, missy!
Hala atanmış İncil vaizi olduğumu bu hanımefendilere göstereceğim.
I will demonstrate to these ladies that I'm still a frocked minister of the gospel.
Gide bu dizinin çıkış noktasına İncil'i okuduktan sonra sahip oldu.
Gide got the idea for this collection by reading the bible.
Bu İncil değil ki, bu bir sözlük!
That's not a Bible, it's a dictionary
Şimdi bu 475'ten 500'e kadar olan sırayı İncil'in ilk sırası ile karşılaştır.
Now check these progressions from 475 to 500 against this first series of numbers.
Bu benim İncil'im.
This is my book.
- Bu İncil gibi.
- As the Bible.
İncil'e göre anlamak bu ifadeyi de çok saçma bulurum.
"Knew" in the Biblical sense, though I find that a stupid expression.
İncil'e sadık bir kilise, hatta belki bu bölgede bir sürü kilise.
A temple of the true Gospel, a whole string of'em through the territory.
Tanrı'ya hizmet etmenin yolunun para ve dolar için İncil satmak olduğunu ya da bu işin ticari boyutu betimlemek niyetinde değilim. Ama asıl iyiliğin İncil satmaktan, İncil almaktan ve İncil okumaktan geldiğine inanıyorum ki bu da kesinlikle Tanrı'ya hizmet olarak tanımlanabilir.
Now, I don't intend to portray the fact that the Father's business, in itself, is selling Bibles for dollars and cents... and for the commercial aspect of it, but I do believe the good that comes from the selling of Bibles... and the getting of Bibles and the reading of Bibles... is definitely identified with the Father's business.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
Stop thinking in terms of Bible peddling, because I am confident that once you realize... what you are doing for others, you in your own esteem will rise so high... not with conceit, but in humility,
- Bu kadar güzel bir İncil'in... - Evet.
- Could you see where a Bible as nice as this...
15'e yakın İncil'i olan bir kadına bu İncil'i sipariş verdirmiştim.
I placed this Bible with a woman that had close to 15 Bibles.
İncil bu yüzden dünyada en çok satılan kitap.
That's why the Bible is the best seller in the world.
Bu İncil ve bir K.İ.A. Katolik İnsanların Ansiklopedisi.
That's one Bible and a C.P.E.... Catholic People's Encyclopedia.
İncil'in bize öğrettiği bu mu?
And that is what the Bible teaches us?
Bu İncil'dir.
This is a Bible.
Araba, at, vaiz giysisi ve bu garip İncil bana kaldı.
So I got the cart, the horse... Preacher clothes and this funny Bible.
Söylemek zorundayım ki, ne İncil Ne de Aziz Augustine, bu terimi kulanmadı.
I have to say that not even the Gospels, nor Saint Augustine, ever used this term.
Bu İncil'den.
It's in the Bible.
"Kefenin cebi yok", İncil'den bir alıntı. Çünkü savaşın çoğu cazibesi temelde bu tuhaf bu ilginç cazibeye dayanır.
( man ) Well, I speak of the "lust of the eye", a biblical phrase, because much of the appeal of battle is simply this attraction of the, uh, outlandish, the strange.
İncil'den bir hikaye bu...
It's a story from the Bible.
Bu İncil'den.
That's from the Bible.
Bu senin İncil'in.
That's your bible.
Şeytanın bütün mürütlerinde bu var, İncil böyle diyor.
So, says the Bible, do all the apostles of Satan.
Bu durumu tamamen onayladığımı söyleyemem... özellikle karımın Alan'a Incil okuduğunu duyduğum zamanlarda... Her gece, yukarıda, Alan'ın odasında.
I can't say I entirely approve... especially when I hear her reading that Bible to him... night after night, up there in his room.
Bu İncil'i yanınızda götürmenizi rica ediyorum benden, hepimizden.
I'd like for you to take this Bible with you, from me, from all of us.
Bu İncil'i sağ elinize alın.
We told you about him last night.
Platonik and August'a ait, İncil ve Breton kültürleri bu ağaçta.
PIatonic and Augustan, biblical and Breton cultures are on this tree.