Senin için mi traduction Anglais
4,379 traduction parallèle
Senin için mi geldi?
He came for you?
Fausto, onu senin için mi öldürttü, Marco?
Did Fausto Galvan have him killed for you, Marco?
- Şimdi de senin için mi çalışıyor?
Eleanor is doing it. She's working for you now?
senin için mi?
For you?
Devlet için mi korumalık yapıyorlar yoksa senin için mi?
Are they guarding you, or guarding for you?
Yoksa senin için mi iyi?
Or... better for you?
Kendimi senin için mi bir yabancının önünde ifşa edip o şeyle savaştığımı sanıyorsun?
Do you think that I revealed myself in front of a stranger and fought that thing off for you?
Oh, bu daireyi senin için mi kiraladı?
Oh, did he rent the apartment for you?
Senin için biraz yaşlı değil mi?
He's a little old for you, isn't he?
Senin dövüşünü izlemek için sabırsızlanıyoruz Daryll. Değil mi?
We're looking forward to your fight, Daryll.
- Senin için yeterince iyi değil mi?
Not, not good enough for you?
Yoksa senin için öyle değil mi?
Or does it for you?
Yoksa senin için... tehlike mi arz ediyorum?
Do you feel... Threatened by me?
Senin için her şey bir komplo teorisi, öyle değil mi?
Everything's a conspiracy with you, isn't it?
Senin için yapmayacağım şey yok, bunu biliyorsun değil mi?
You know there isn't anything I wouldn't do for you, right?
O sos senin için biraz fazla çeşnili değil mi, sporcu?
What, that sauce a little too spicy for you, sport?
Bugün burada senin için ölmemizi mi istiyorsun?
I ain't gonna die here today!
Bu senin için daha iyi değil mi?
Isn't that better for you?
Bu bayan muhabir senin için önemli, değil mi?
Isn't the lady reporter important to you?
Senin için yeterince öngörülmez mi?
Unpredictable enough for you? Huh?
Senin için bir canın hiç mi anlamı yok?
Doesn't a life mean anything to you?
Benim için bunu yapacak mısın yoksa Dillon'a senin Liber8 köstebeği olduğunu söyleyeyim mi?
Are you gonna do this for me, or am I gonna tell Dillon that you're the Liber8 mole?
Yoksa senin şu sahte ilişkini öğrenmesini istemediğin için mi?
Or is it because you don't want her to find out about this phony affair of yours?
Marcel, senin için günün oldukça erken bir saati değil mi?
Marcel, bit early in the day for you, isn't it? I know.
Ve bu senin için sorun değil mi?
And that's okay with you?
Ev gibi değil mi senin için?
Not homey enough for you?
Richard ne zamandan beri bir seçenek oldu senin için? Yakında yemeğe birlikte mi oturacağız?
Since when is Richard a valid option in any situation?
Kral ve cehennem savaşçısı senin için yeterli değil mi?
A king and a power-mad knight of hell isn't enough for you?
Ben sadece senin kafanı dağıtmak için burada değilim, biliyorsun, değil mi?
You know I'm not just here to take your mind off things, right?
Senin için yeterince iyi mi?
Is he good enough for you?
Senin için mi?
For you?
Senin için durum her zaman böyle mi?
Is this what it's like for you all the time?
Senin için bir meslektaştan fazlasıydı, değil mi?
He was more than just a colleague to you, wasn't he?
Senin için üzülmesini mi sağlayacaksın?
- Whoa, whoa. - Make her feel sorry for you?
Bu çalışmayı devam ettirmek ve benimle çalışmak senin için önemli değil mi?
I mean, isn't this research project and continuing to work with me important to you?
- Bu senin için yeterli mi?
- Is it enough for you?
Chris gibi biri senin için bu kadar yol tepiyor. Bunun farkındasın değil mi?
You can see a guy like Chris coming a mile away, right?
Çünkü bu senin sağlığın için iyi. Ve senin trigliserit seviyeni düşürmek için, daha önce konuştuğumuz gibi değil mi?
Well, it's good for you, and we said we were going to try and get your triglycerides down, right?
Kardeşinle Riley'in birlikte olması senin için büyük bir sorun değil, değil mi?
So you're actually okay with your brother and Riley being together?
Başka bir kadın için mi beni senin önüne attı?
He's got me throwing myself at you because of some other woman?
- Senin için sorun değil mi?
Are you okay doing this? I'm not.
Trayvon Martin kararı yüzünden senin için üzülmem gerektiğini mi düşünüyorsun?
You think I should feel bad for you because of the Trayvon Martin verdict?
Senin için bile mi?
Even for you?
Senin yaşadığın evimin ipotek başvurusu verdiğin için sana teşekkür etmemi mi istiyorsun?
You want me to thank you for giving me the mortgage slips to my apartment that you're living in?
Senin ailen kusursuzken benim ailem felaket olduğu için mi?
'Cause your family's perfect, and mine's a disaster?
Ama ben de buradayım senin için, değil mi?
But I'm here for you too, all right?
Masada tekrardan bahse girmek senin için işe yaramıyor gibi, değil mi?
Betting against the table hasn't been working for you, huh?
Axl, senin için ayarladığımız Franklin Huntington hesabından para çektin mi?
Hey, Axl, did you cash in on that Franklin Huntington bond we set up for ya?
Adamın Geer senin için çekti bunu değil mi?
Your buddy Geer shot that for you, didn't he?
Senin için benim ilk içeceksiniz, değil mi?
I'll drink my first one for you, huh?
Ben senin için sevgi bahsetti mi?
Did I mention my fondness for you?
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için yaptım 43
senin için değil 62
senin içinde 20
senin için buradayım 27
senin için iyi olur 16
senin için söylemesi kolay 73
senin için ne yapabiliriz 16
senin için çok endişelendim 24
senin için bir şeyim var 48
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
senin için ne yapabiliriz 16
senin için çok endişelendim 24
senin için bir şeyim var 48
senin için endişelendik 17
senin için birşeyim var 16
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004